Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

DYP ve ANAVATAN DP’de birleşti

Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi, Demokrat Parti (DP) adı altında birleşiyor. İki parti eşzamanlı olarak genel kurullarını toplantıya çağıracak ve gerekli tüzük değişikliklerini tamamlayarak birleşme kararlarını açıklayacaklar. Yeni partinin amblemi Türkiye haritası üzerinde yer alan kırat resmi olacak. Birleşme deklarasyonunun açıklanmasından sonra, deklarasyonunu “Bismillah” diyerek imzalayan iki lider, daha sonra açıklama yaptı.

Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi, Demokrat Parti (DP) adı altında birleşiyor. İki parti arasındaki sabaha kadar süren görüşme neticesinde varılan mutabakatta, her iki parti seçimlere DP adı altında girecek. Yeni partinin amblemi Türkiye haritası üzerinde yer alan kırat resmi olacak.

Birleşme deklarasyonunun açıklanmasından sonra, deklarasyonunu “Bismillah” diyerek imzalayan iki lider, daha sonra açıklama yaptı.

İlk sözü alan Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, iki parti olarak ortak bir iradeyi dile getirdiklerini, birleşmenin hayırlı olmasını temenni etti. Mumcu, “İki partinin bugün yeniden bir ana çatı altında birleşmeleri milletimiz adına büyük bir kazançtır. Bu kazancın ne anlama geldiği önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlaşılacaktır. Yaptığımız iş bir vatan hizmetidir. Çıktığımız yolun bir vatan borcu ödemek yoludur” dedi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da, birleşme gününü “hayırlı bir gün” olarak niteledi. Ağar, şöyle konuştu:

“Siyaset 1980 sonrası tıkanmış olan yollarını açıyor. Siyaset yeniden şekilleniyor. 61 sene evvel milletin en demokratik isyanını ceberrut tek parti iktidarına karşı ortaya koyan DP iradesidir. Bugün de benzer bir açılım gerçekleşiyor. O günün Türkiye’sinde kendilerini rejim muhafızı tayin edenlerin bugün ruh ikizi oluşmuştur. Bu ruh ikizi inançların muhafızlığına soyunmuştur. AKP ve CHP kutuplaşma siyasetinin temsilcileri olmuşlardır. Bugün de milleti farklı bir kadere mahkûm etmek istiyorlar. İnsanların millî ve manevi değerlerini, cumhuriyet değerlerini bir arada yaşatacaklarını kavrayamayanlar Türkiye’de siyaseti dar alana sıkıştırmışlardır. Milleti bununla korkutup iradesini ipotek altına alanlara karşı bu birleşme milletin demokratik bir isyanı ve birlikteliğidir. Bundan sonraki dönem büyük Türkiye’yi yeniden oluşturma, az konuşup çok çalışma dönemi olacaktır.”

İki parti Demokrat Parti adı altında seçime girmek için yoğun bir çaba harcıyor. Ancak DP çatısı seçime yetişmezse DYP listesinden seçimlere ortak adaylarla girileceği ifade ediliyor.

Kemal BENEK / ANKARA

06.05.2007


 

22 Temmuz değişebilir

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin Cumhurbaşkanı seçim turuyla ilgili ikinci başvurusunu yarın değerlendirecek. CHP, önceki gün akşam saatlerinde, cumhurbaşkanı seçimi turlarıyla ilgili takvime ilişkin Meclis kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesinde ikinci kez dâvâ açmıştı. Mahkemenin bu talebi kabulü halinde, Meclisin 22 Temmuz’da seçim kararını da olumsuz etkileyecek sonuçlar doğabileceği belirtiliyor.

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin Cumhurbaşkanı seçim turuyla ilgili ikinci başvurusunu yarın değerlendirecek.

CHP, önceki gün akşam saatlerinde, cumhurbaşkanı seçimi turlarıyla ilgili takvime ilişkin Meclis kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde ikinci kez dâvâ açmıştı. dâvâ dilekçesinde, cumhurbaşkanı seçim turlarının, ‘’3’er gün arayla 4 tur’’ esasına uygun olmadığı ve bu şekilde TBMM İçtüzüğü’nün ilgili hükümleri ile Anayasa’nın 102. maddesinin 3 fıkrasının ihlal edildiği iddiasına yer veriliyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, başvurunun önceki akşam saatlerinde yapıldığı ve araya hafta sonu girdiği için başvurunun ne zaman gündeme alacağına yarın karar verileceğini bildirdi.

Mahkemenin bu talebi kabulü halinde, Meclisin 22 Temmuz’da seçim kararını da olumsuz etkileyecek sonuçlar doğabileceği belirtiliyor.

CHP lideri Baykal’ın, bugün cumhurbaşkanlığı seçimi için Mecliste yapılacak ilk turda 367 rakamının bulunamaması halinde anayasa gereği seçime gidileceğini ifade ederek, YSK’nın buna göre yeni bir takvim belirlemek durumunda kalabileceğini, seçimin Eylül ya da Ekim’e kalabileceğini söylemesi ve “Biz seçimin Eylül’e alınması gerektiğini söylüyor ve temennî ediyoruz. YSK bunun yolunu açabilir” demesi bu açıdan dikkat çekici bulundu. Baykal, yeni karar ve takvimde seçim tarihinin Eylül ya da Ekim olarak belirlenebileceğini söyledi.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Seçime 21 parti katılacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 23. Dönem Milletvekili Genel Seçimine girecek siyasi partileri belirledi. Seçime, 21 siyasi parti katılacak.

YSK’nın, kurul başkanı Muammer Aydın başkanlığındaki toplantıda, seçime katılma şartlarını taşıyan 21 siyasi parti belirlendi. Buna göre, genel seçime katılacak partiler şunlar:“Adalet ve Kalkınma Partisi, Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Saadet Partisi, Demokratik Sol Parti, Genç Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Emek Partisi, Sosyaldemokrat Halk Partisi, Halkın Yükselişi Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, İşçi Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Hürriyet ve Değişim Partisi, Demokratik Toplum Partisi, Liberal Demokrat Parti, Aydınlık Türkiye Partisi.

İSTANBUL 70 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan 22 Ekim 2000 tarihindeki son genel nüfus sayımına göre, illerin seçim çevrelerine göre çıkaracakları milletvekili sayıları belirlenerek, il ve ilçe seçim kurulu başkanlıklarına bu konuda genelge gönderildi.

Milletvekillerinin illere göre dağılımı ise şöyle: Adana: 14, Adıyaman: 5, Afyon: 7, Ağrı: 5, Amasya: 3,Ankara: 29, Antalya: 13, Artvin: 2, Aydın: 8, Balıkesir: 8, Bilecik: 2, Bingöl: 3, Bitlis: 4, Bolu: 3, Burdur: 3, Bursa: 16, Çanakkale: 4, Çankırı: 3, Çorum: 5, Denizli: 7, Diyarbakır: 10, Edirne: 4, Elazığ: 5, Erzincan: 3, Erzurum: 7, Eskişehir: 6, Gaziantep: 10, Giresun: 5, Gümüşhane 2, Hakkari: 3, Hatay 10, Isparta: 5, Mersin: 12, İstanbul: 70, İzmir: 24, Kars: 3, Kastamonu: 4, Kayseri: 8, Kırklareli: 3, Kırşehir: 3, Kocaeli: 9, Konya: 16, Kütahya: 6, Malatya: 7, Manisa: 10, Kahramanmaraş: 8, Mardin: 6, Muğla: 6, Muş: 4, Nevşehir: 3, Niğde: 3, Ordu: 7, Rize: 3, Sakarya: 6, Samsun: 9, Siirt: 3, Sinop: 3, Sivas: 6, Tekirdağ 5, Tokat: 7, Trabzon: 8, Tunceli: 2, Şanlıurfa: 11, Uşak: 3, Van: 7, Yozgat: 6, Zonguldak: 5, Aksaray: 4, Bayburt: 2, Karaman: 3, Kırıkkale: 4, Batman: 4, Şırnak: 3, Bartın: 2, Ardahan: 2, Iğdır: 2, Yalova: 2, Karabük: 3, Kilis: 2, Osmaniye: 4, Düzce: 3.

Toplantıda YSK, 22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçiminde Ankara ve İzmir’in 2, İstanbul’un ise 3 seçim çevresinden oluşmasına karar verdi.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Gül: Halk seçerse ilk turda işi bitiririm

Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, Financial Times gazetesine, anayasanın değiştirilip cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda, AKP'nin cumhurbaşkanı adayının yine kendisinin olmasını beklediğini söyledi. Cumhurbaşkanı olması için kamuoyunda kendisine yüzde 70 oranında destek verildiğini savunan Gül, “Bu yüzden halka gitmeye karar verdik. İlk turda çoğunluğu alacağım" dedi.

İngiliz The Financial Times gazetesine konuşan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, hükümetin, anayasada değişiklik yaparak cumhurbaşkanını halka seçtireceğini ifade ederek, kendisini AKP’nin cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi. Gül, “Bana olan destek yüzde 70. Bu sebeple halka gitmeye karar verdik. İlk turda salt çoğunluğu sağlarım” dedi.

Gazete, bu durumda hükümet ile laikler arasındaki ayrılığın daha da derinleşeceği yorumunda bulundu. Bakan Gül, anayasal değişikliklerin Meclisten geçmemesi halinde bu değişiklik paketini referanduma götüreceklerini belirtti. Gül, “Türkiye, demokratik bir ülke. Demokratik kurallar uygulanacak” diye konuştu.

Bakan Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararını eleştirdi. Gül, mahkemenin kararını tam uygulanması halinde son üç cumhurbaşkanlığı seçiminin geçersiz olabileceğini de kaydetti. Bakan Gül, “Dışişleri Bakanı olarak mahkemenin kararına saygı duyuyorum. Ancak bu, karardan mutlu olduğum mânâsına gelmez” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle oluşan krizin Türkiye’nin üzerinde kara bulutların sardığını belirten Gül, “Görevimiz bu kara bulutları dağıtmak ve ülkeyi tekrar yoluna sokmak” dedi.

/ LONDRA

06.05.2007


 

AKP’li Yarbay: Boşa zaman kaybediliyor

AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, “Seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını, cumhurbaşkanının 5 artı 5 sistemi ve halkoyuyla seçilmesini” düzenleyen Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak, teklifte imzası bulunduğunu, ancak anayasa değişiklik süreci dikkate alındığında boşa zaman kaybedildiğini söyledi.

TBMM Anayasa Komisyonunda, AKP tarafından hazırlanan ve ANAVATAN’lı bazı milletvekillerinin de imza koyduğu, ‘’Seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını, cumhurbaşkanının 5 artı 5 sistemi ve halkoyuyla seçilmesini’’ içeren Anayasa değişikliği teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanması için verilen yeterlilik önergesi tartışmalara sebep oldu. Anayasa değişikliği teklifi üzerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda, laik-antilaik ayrımının ortaya çıkabileceğine; sorunun aşılmasındaki çözümün sandık olduğunu savunarak ‘’Bu Anayasa değişikliği, Türkiye’yi rejim bakımından esenliğe çıkarmayacaktır’’ dedi.

AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay da, teklifte imzası bulunduğunu, ancak anayasa değişiklik süreci dikkate alındığında boşa zaman kaybedildiğini söyledi. Yarbay, ‘’Türkiye, bundan 1 hafta önceki Türkiye değil. Sağ salim seçimlere gitmeliyiz’’ diye konuştu. Ersönmez Yarbay, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istediğini, ancak gerekli alt yapı oluşturulmadan sistemin yürümeyeceğini ve Türkiye’nin kaosun içine itilmiş olacağını söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, görüşmelerde, ‘’Milleti birbirine düşürür’’, ‘’Rejim sıkıntıya girer’’ eleştirilerinde bulunulduğunu hatarlatarak CHP’lilere, ‘’Bunları üzüntüyle dinledim. Madde, genel seçimlerin 5 yıl yerine 4 yılda yapılmasını öngörüyor. Bununla nasıl rejim tehlikeye girer, millet nasıl birbirine düşer?’’ diyerek tepki gösterdi.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Mecliste nafile oylama

Anayasa Mahkemisinin kararının ardından bugün tekrar edilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk tur oylamasından, 367 şartının getirilmesinden sonra bir sonuç alınması beklenmiyor.

“Nafile oylamaya” katılmayacağını açıklayan Anavatan Partisi Muğla Milletvekili Hasan Özyer, ‘’Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin Anayasa değişikliği TBMM gündemindeyken ve erken seçim kararı alınmışken, cumhurbaşkanını Meclis tarafından seçmeye yönelik tekrarlanacak oylamanın, fiilî herhangi bir anlamı kalmadığı açıktır’’ dedi.

Özyer, yaptığı yazılı açıklamada, 27 Nisanda yapılan cumhurbaşkanı seçimi 1. tur oylamasına katılarak oy kullandığını hatırlatarak, Anayasa Mahkemesinin kararı başta olmak üzere, bugüne kadar yaşanan gelişmeler sonucu yeni bir tutum belirlediğini ifade etti. ANAVATAN ile AKP arasında cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda mutabakata varıldığını belirten Özyer, şöyle devam etti:

‘’Her ne kadar bu konunun tek başına yeterli olmadığını, mutlaka Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanununda demokratik açılımlar yapılması gerektiğini düşünüyorsam da cumhurbaşkanını halkın seçmesinin, ülkemiz adına fevkalade önemli bir adım olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin Anayasa değişikliği TBMM gündemindeyken ve erken seçim kararı alınmışken, cumhurbaşkanını Meclis tarafından seçmeye yönelik tekrarlanacak oylamanın, fiilî herhangi bir anlamı kalmadığı açıktır.’’

/ ANKARA

06.05.2007


 

Rehn, ordu ve CHP'yi eleştirdi

AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, Türkiye’deki krize sebep oldukları gerekçesiyle ordu ve CHP'yi eleştirdi.

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung FAZ gazetesi, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Rehn ile Türkiye’deki siyasi kriz üzerine mülakat yaptı. Gazete, Ankara’daki gelişmelerin Brüksel’den kaygıyla izlendiğini yazdı. Rehn, açıklamasında, krize sebeplerinden dolayı Türk ordusu ve siyasi muhalefeti eleştirirken, iç siyasi güç mücadelesinin farklı aksiyonların işbirliğiyle tırmandırıldığını hiç kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi. ‘Muhalefet partisi CHP’nin Meclisteki cumhurbaşkanlığı seçimini boykot etmesinin demokratik ilkelerle bağdaşmadığını’ belirten Rehn bunu, karar alınmasını boykot yoluyla engellemek isteyen bazı Balkan ülkelerindeki muhalefet partilerine de sürekli söylediğini ifade etti.Türk Silahllı Kuvvetleri’nin ülkenin savunulması, dünyanın barış ve güvenliği için uluslararası alandaki sergiledikleri profesyonellik ve ehilliğine büyük saygı duyduğunu kayededen Rehn, ‘Ancak, Türkiye AB’nin üyesi olmak istiyorsa, buna hükümetin ordu üzerinde demokratik ve sivil kontrole sahip olması da dahildir, tersi değil’ diye konuştu.

Rehn, ‘Ordunun yönetimi kendi sorumluluğu dahilindeki, profesyonel ve ehil olduğu alanlarla sınırlı kalmayı öğrenmesi gerekir’ diye ekledi… AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ‘sürekli yanlış anlamalar’ yüzünden ‘olumsuzluk sarmalına’ dönüşmesinden üzüntü duyduğunu söyleyen Rehn, AB’nin resmi tutumunu yansıtmamasına karşın, bazı AB ülkelerinin Türkiye’nin üyeliğini sürekli sorgulamalarının, ülkede AB’nin sözünü tutmadığı şeklinde bir izlenim oluşmasına yol açtığını ifade etti.”

/ BERLİN

06.05.2007


 

‘5 artı 5’ komisyondan geçti

TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa değişikliği teklifinin, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ve ‘’5 artı 5’’ yöntemiyle ilişkin maddesi kabul edildi.

AKP tarafından hazırlanan ve ANAVATAN’lı bazı milletvekillerinin de imza koyduğu, değişiklik paketinin 4. maddesi üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Komisyonda, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini içeren ve Anayasanın 101. maddesinde değişiklik yapan 4. madde kabul edildi. Buna göre, cumhurbaşkanı, 40 yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim görmüş TBMM üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilecek. Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıla indirilecek; bir kimse, en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilecek. Cumhurbaşkanlığına, TBMM üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi, 20 milletvekilinin yazılı teklifiyle mümkün olacak.

Ayrıca en son yapılan milletvekili genel seçiminde aldıkları geçerli oyların toplamı yüzde 10’u aşan partiler, bir arada aday gösterebilecek. Komisyonda, görüşmeler sırasında AKP ile CHP’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı, milletvekilleri, birbirlerinin üzerine yürüdü. Komisyon, verilen aranın ardından, AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında yeniden toplandı.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Sezer: Mumcu'yla görüşüyoruz

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP ile ittifak çabalarının sürdüğünü, ancak diğer ittifak yollarını da denediklerini belirterek, “Sayın Mumcu ile zaman zaman görüşüyoruz, önümüzdeki günler çok şeye gebe diyebilirim’’ dedi.

Zeki Sezer, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda gazetecilerin soruları üzerine CHP ile ittifak çabalarının devam ettiğini belirterek, CHP Lideri Deniz Baykal’ın DSP’nin kapatılması yönündeki ilk önerisinin kabul edilemeyeceğini, bunun dışındaki bütün formüller üzerinde görüşmeye hazır olduklarını kaydedetti. DSP’nin uzun süredir diğer partilerle bütünleşme hareketini sürdürdüğünü, bunda da belli bir aşamaya gelindiğini ifade eden Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönemde çok ciddi gelişmeler olacaktır. Diyelim ki CHP-DSP ittifakı olamıyorsa da dünyanın sonu değil. Biz diğer ittifakları gerçekleştirip güçlü şekilde seçime hazırlanıyoruz. Sağ partilerle de geçmişte bazı görüşmelerimiz oldu. İşbirliği anlamında değil ama temenni anlamında, Türkiye’nin sorunlarını değerlendirme anlamında, sayın Erkan Mumcu ile birkaç kez görüşmüştük. Yine zaman zaman telefonla görüşüyoruz. Önümüzdeki günler çok şeye gebe diyebilirim.’’

/ İZMİR

06.05.2007


 

YSK Başkanı: Demokrat Parti olarak seçime katılabilirler

YSK Başkanı Muammer Aydın, DYP ve ANAVATAN birleşmesiyle oluşacak ‘’Demokrat Parti’nin seçime katılmasının bir engeli olmadığını’’ söyledi.

Aydın, YSK’daki toplantıdan ayrılırken, gazetecilerin sorusu üzerine, DYP ve ANAVATAN’nın birleşmesinden sonra oluşacak partinin yapabileceği yasal işlemler olduğunu belirterek, oy pusulasından bu iki partinin adının çıkarılıp Demokrat Parti adının koyulabileceğini kaydetti.

Muammer Aydın, ‘’(DYP-ANAVATAN) birleşirlerse tek isim vereceklermiş. Demokrat Parti olarak katılabilirler. Engeli yok’’ dedi. Aydın, ‘’(DYP ile ANAVATAN birleşirse) Tüzüğünde değişiklik yapacak, yetkili organlarında bunu karara bağlayacak ve Yargıtay Başsavcılığına durumu bildirecek’’ dedi. Aydın, kendilerinin de Başsavcılıktan bununla ilgili bilgi aldıktan sonra gereğini yapacaklarını bildirdi. ‘’Seçime girecek siyasi partiler ilan edildiği için birleşme sonrası oluşacak yeni partinin yeni bir isimle seçime katılamayacağı’’ yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine de Aydın, bu konuda bir yanlış anlaşılma olduğunu, bunun daha sonra düzeltildiğini söyledi. Aydın, ‘’Yani öyle bir şey yok, katılabilirler’’ diye konuştu.

Bu durumun daha önceki seçimlerde örneğinin yaşandığını ifade eden Aydın, Yeniden Doğuş Partisinin seçim aşamasında Genç Parti olarak ismini değiştirdiğini ve bu isimle seçime katıldığını hatırlattı.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Kutan: İttifaka karşı değiliz

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, seçimde BBP ile ittifak yapacakları yönündeki iddialarla ilgili, “BBP ile bu konuda herhangi bir müzakeremiz olmamıştır. Bu demek değildir ki, bundan sonra bu müzakere olmayacak ve böyle bir seçim ittifakı yapılmayacaktır. Prensip itibariyle biz böyle bir ittifaka karşı değiliz” dedi.

Kutan, partisinin Ankara İl Başkanlığında düzenlenen il başkanları ve il müfettişleri toplantısı öncesinde basına açıklamalarda bulundu. Recai Kutan, burada bir gazetecinin, BBP ile seçim ittifakı yapacaklarına yönelik iddiaları sorması üzerine, geçmişte de seçim ittifakları yaptıklarını ve bunların başarılı sonuçlar verdiğini söyledi. Kutan, şöyle konuştu: “BBP ile bu konuda herhangi bir müzakeremiz olmamıştır. Bu demek değildir ki, bundan sonra bu müzakere olmayacak ve böyle bir seçim ittifakı yapılmayacaktır. Prensip itibariyle biz böyle bir ittifaka karşı değiliz. Ancak bugüne kadar somut herhangi bir adım atılmamıştır.”

/ ANKARA

06.05.2007


 

Genç Siviller rahatsız!

Ellerinde “Hangi çılgın bana darbe yapacakmış şaşarım”, “Saltanat geri gelsin Sezer’in oğlu Cumhurbaşkanı olsun”, “Genç Siviller rahatsız” yazılı pankartlar taşıyan Genç Siviller isimli bir grup son günlerde yaşanan siyasî gelişmelere tepki gösterdi.

Son dönemde siyasî anlamda yaşanan gelişmelere karşı tepkilerini ortaya koymak amacıyla bir araya gelen Genç Siviller isimli bir grup, Taksim Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Yaşanan gelişmeleri kaygı verici olarak gördüklerini ve anlamakta zorlandıklarını dile getiren grup üyeleri, yaptıkları basın açıklamasında “darbe oldu diyenlerle bu olay olmamış gibi davrananları bir arada görerek nasıl bir sanal alemde yaşanıldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Genç Siviller isimli gruba mensup yaklaşık 50 kişilik bir grup, Taksim Tramvay Durağı’nda toplanarak basın açıklaması yaptı. Grup üyeleri “Hangi çılgın bana darbe yapacakmış şaşarım”, “Saltanat geri gelsin Sezer’in oğlu Cumhurbaşkanı olsun”, “Genç Siviller rahatsız” yazılı pankartlar taşıdı. Göstericiler ayrıca ellerinde taşıdıkları el fenerlerini açarak konu ile ilgili gelişmeleri protesto etti. Polis ekiplerinin de tedbirlerini aldığı protesto gösterisi, yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Açıklamada “Bir haftadır, ‘yaşasın darbe oldu’ diyenlerle sanki böyle bir şey olmamış gibi davrananlar arasında bu ülke hakkında bildiğimiz her şeyin nasıl sanal olduğunu bize gösteren bir kâbus yaşıyoruz” ifadeleri yer aldı. Ellerinde taşıdıkları el fenerleri ile her köşeye, her karanlık dehlize bakacaklarına ve aydınlatacaklarına dair söz verdi.

Açıklamanın yapılmasının ardından grup üyeleri olaysız şekilde dağıldı.

/ İSTANBUL

06.05.2007


 

İzmir’de başörtüsüne özgürlük eylemi

Başörtüsüne Özgürlük İzmir Platformu, başörtüsüne uygulanan yasağın kalklaması için eylem yaptı. Platform adına basın açıklaması yapan Sıdıka Çetin, başörtüsü yasağının son siyasi gelişmelerle birlikte yeni bir boyut kazandığını belirterek, devam etmesini eleştirdi.

Yasakçı ve tek tipçi zihniyet sahiplerinin demokrasi maskesinin arkasına gizlendiğini dile getiren Çetin, maskenin gizleyemediği bu kişilerin gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını aktardı. Siyasete ve sivil topluma “muhtıra” vererek halkın tercihlerini etkilemeyi, toplumu sindirmeyi amaç edinen “militarist güçler”in özgürlük mücadelelerini etkisizleştiremeyeceğini belirten Çetin, “Halkın tercihlerine saygı göstermeye tahammül edemeyen egemen militarist ve jakoben güçlerin baskı ve sindirme politikalarını boşa çıkaracağımızı ve özgürlüğümüzü elde edinceye kadar mücadelemizi gerekirse kuşaklar boyu sürdüreceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.” diye konuştu.

Siyasi iktidara seslendiklerini aktaran Sıdıka Çetin, “Nasıl militarizme karşı duruşumuz varsa, sizin yasakçı uygulamalarınıza karşı da bir duruşumuz var.” dedi. Başörtüsünün rejim problemi haline getirildiğini kaydeden Çetin, siyasî malzeme olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

/ İZMİR

06.05.2007


 

Bu fotoğraflar ibret olsun

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF), trafik kazalarında hayatını kaybeden ünlü isimlerin fotoğraflarının bulunduğu, “İbret Sergisi’’ni açıyor.

TŞOF’dan yapılan yazılı açıklamada, Trafik Haftası sebebiyle bugün, TESK Sanat Galerisi’nde açılacak olan sergi ile trafik kazalarından ders alınması ve hataların tekrarlanmamasının amaçlandığı bildirildi.

Eski bakanlardan Adnan Kahveci, Mustafa Taşar, Mehmet Aydın’ın kaza fotoğraflarının da aralarında bulunduğu sergide, eski ANAP Grup Başkanvekili Ömer Abuşoğlu, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Vedat Dalokay, eski Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu, futbolcu Metin Oktay ve şarkıcı Ajlan Büyükburç gibi ünlülerin de kaza fotoğrafları yer alıyor.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Manisa'da miting

Manisa’da “Cumhuriyete Sahip Çıkıyoruz” mitingi düzenlendi. Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünda düzenlenen mitinge Manisalıların yanı sıra çevre illerden de katılım oldu.

. Katılımcılar, öğretmenevi önünde toplanarak, İbrahim Gökçen Bulvarı güzergahından Sultan Meydanı’na yürüdü. Güzergah boyunca geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Yürüyüş sırasında Türk bayrakları taşıyan kalabalık, hükümet aleyhine ve laiklik sloganları attı ve Onuncu Yıl Marşı’nı söyledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan’ın da mitinge katıldığı görüldü. Öte yandan CHP’li milletvekillerinin alana geldiğinin anons edilmesi üzerine kalabalık “birleşin” sloganları attı. Tertip komitesi de “birleşin” yazılı bir pankartın öne alınmasını istedi.

Bu arada, Çanakkale ve Marmaris’te de benzer mitingler düzenlendi.

Orhan ALAGÖZ

06.05.2007


 

Şehit Üsteğmen toprağa verildi

Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında terör örgütü PKK’ya yönelik sürdürülen operasyonlarda çıkan çatışmada şehit olan Üsteğmen Muhammed Ali Demir’in cenazesi, Pozantı’da toprağa verildi.

Şehit üsteğmenin cenazesi, Pozantı 80. Yıl Devlet Hastanesi morgundan alınarak, konvoyla Kamışlı köyündeki baba evine, buradan da Hamidiye köyündeki Kamışlı Camisi’ne getirildi. Oğlunun tabutuna sarılarak gözyaşı döken anne Adile Demir, baba Cumali Demir ve kız kardeşi Dilek Demir, şehidin silah arkadaşları ve yakınları tarafından teskin edilmeye çalışıldı. Anne Adile Demir, “Yavrumu benden aldılar” diyerek gözyaşı dökerken, oğlunun son olarak kız kardeşi Dilek Demir’in nişan töreni için memleketine geldiğini söyledi. Ellerinde Türk bayraklarıyla törene katılan kalabalık, teröre lanet yağdırdılar. Şehit üsteğmenin cenazesi, kılınan namazın ardından, Hamidiye Mezarlığında toprağa verildi.

/ ADANA

06.05.2007


 

Sizden bize, bizden onlara

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde, okul müdürü ile 2 öğretmenin başlattığı ‘’sizden bize, bizden onlara’’ kampanyasında toplanan giyim ve kırtasiye malzemeleri 5 köydeki yoksul öğrencilere dağıtıldı.

Barış İlköğretim Okulu’nda Kütüphanecilik ve Çevre Koruma Kulübü öğrencilerinin teklifi üzerine harekete geçen okul Müdürü Mehmet Baytar ile öğretmenler Yılmaz Can ve Evrim Kitapçıoğlu durumu ilçe Kaymakamlığına bildirdi. Kaymakam Servet Güngör’ün de desteğini alan öğretmenler, internet aracılığıyla bazı kurumlardan, kampanya için destek talebinde bulundu. Kampanya çalışmaları kapsamında kendilerini çok duygulandıran bazı manzaralarla karşılaştıkları belirten Baytar, şöyle dedi: “Bazı öğrenciler harçlıklarını destek için göndermiş. Çok duygulandık. Bize gelen yardım malzemelerin içindeki zarflardan para çıktı. Biz de yardımları gerçek sahiplerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz.’’

/ KULP

06.05.2007


 

“Bin Köye Bin Orman”

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ‘’Türkiye’nin yaklaşık 40 bin köyü var, bu köylerin yarısından daha fazlasında hiç orman yok’’ dedi.

Bakan Pepe, Kocaeli’nin merkeze bağlı Kulfallı köyünden on-line olarak Ankara Bala Çavuşlu, Afyon Emirdağ Yüreyil, Elazığ merkez Meşeli ve Kahramanmaraş Türkoğlu Kızıleniş köylerinde ‘’Bin Köye Bin Orman’’ projesini başlattı. Pepe, Kulfallı köyü fidan dikim alanında yaptığı konuşmada, bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, Kocaeli ile birlikte Ankara, Afyon, Kahramanmaraş ve Elazığ illerinde temsili olarak seçilen bin köyden 5’inde projeyi başlattıklarını söyledi.

Yıl sonuna kadar bin köyün birer ormanı olacağını ifade eden Pepe, ‘’Türkiye’nin yaklaşık 40 bin köyü var, bu köylerin yarısından daha fazlasında hiç orman yok. Türkiye’nin yüzde 27’si ormanlarla kaplı, yaklaşık 20 bin orman içi ve orman civarı köyü var’’ diye konuştu.

/ KOCAELİ

06.05.2007


 

Çocuklar aile içi şiddet mağduru

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) Dünya Çocuklarının Durumu 2007 raporunda, her yıl 275 milyon çocuğun aile içi şiddete maruz kaldığı ve çocukların gerilimli bir ev yaşantısının sonuçlarına katlandığı belirtildi.

Çocuklara yönelik şiddetin içinde, fiziksel, psikolojik istismar ve yaralanma, ihmalkâr davranış, sömürü ve cinsel istismarın yer aldığı ifade edilen raporda, bunların faillerinin ise ana babalar ve ailedeki diğer yakınları olabildiği kaydedildi. Raporda, istismara maruz kalan çocukların çoğu kez bunun yol açtığı uzun süreli fiziksel ve psikolojik hasara da katlandığı, sonuçta bu çocukların öğrenme ve sosyalleşme süreçlerinin zarar gördüğü ifade edilerek, bu çocukların okullarında başarılı olmaları ve iyi dostluk kurmalarının güçleştiği dile getirildi. Şiddetin egemen olduğu bir evde büyüyen çocukların huzurlu evlerde yaşayanlara göre istismara maruz kalma ihtimallerinin daha yüksek olduğu aktarılan raporda, ‘’Çin, Filipinler, Güney Afrika, Hindistan, Kolombiya, Meksika ve Mısır dahil nüfusça kalabalık gelişmekte olan ülkeleri de kapsayan araştırmalara göre, kadınlara yönelik şiddet ile çocuklara yönelik şiddet arasında yakın bir ilişki vardır. Şiddetin egemen olduğu bir evde büyümenin davranışsal ve psikolojik sonuçları, çocuklar açısından, kendileri doğrudan doğruya istismara maruz kalmasalar bile yıkıcı olabilmektedir’’ denildi.

Raporda, şiddet içeren ortamlardaki çocuklarda, çoğu kez gece altına ıslatma ve kâbus görme gibi travma sonrası stres bozuklukları görüldüğü, ayrıca bu çocukların alerji, astım, mide bağırsak rahatsızlıkları, depresyon ve huzursuzluk gibi sorunlarla karşılaşma risklerinin diğer akranlarından daha yüksek olduğu anlatıldı.

Aile içi şiddete şahit olan ilkokul çağındaki çocukların derslerinde konsantrasyon ve odaklanma gibi sorunları yaşayabildiği, bu çocuklarda intihara yönelme, uyuşturucu ve alkol kullanma eğilimlerinin de daha fazla olduğuna dikkat çekildi.

/ DİYARBAKIR

06.05.2007


 

70’inde okuma yazma öğreniyor

Sivas’ın Kangal ilçesinde hiç okula gitmeyen 70 yaşındaki Neslihan Durgun, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün açtığı kursta, okuma yazma öğreniyor.

İlçe genelinde 210 kişinin okuma yazma bilmediğini tesbit eden Kangal Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, bu kapsamda ilçede 6 okuma yazma kursu düzenlenmesini kararlaştırdı. Her yaş grubundan vatandaşların bulunduğu kursta, hiç okula gitmediği öğrenilen 70 yaşındaki Neslihan Durgun dikkat çekti. Kısa süre içinde kursun ilgi odağı olan ve sempatik hareketleriyle çevresinde sevilen Neslihan nine, yoğun bir çaba sarf ederek, öğretmenlerinin de yardımıyla 70 yaşından sonra okuma yazma öğrendi.

/ SİVAS

06.05.2007


 

‘Can Kardeş’lerden muhteşem şölen

Ankara Can Kardeş Dergisi okuyucularının düzenlediği “Gülümse Çocuk Şöleni” yapıldı. Gençlik Parkı Kültür Merkezinde gerçekleştirilen şöleni, Ankara’nın dört bir yanından gelen dâvetliler coşku ve sevinç içinde izlediler.

Sunuculuğunu Şule Akdemir’in yaptığı şölen, okunan Kur’ân tilaveti ile başladı. Ardından bütün yıl boyunca Gülümse Çocuk faaliyetlerine katılan grupların hazırladığı gösteriler; tek tek sahne aldı.

Programda halkoyunları, rontlar, ‘Bunda da Vardır Bir Hayır’ isimli tiyatro ve uyarlanan reklâmlar seyircileri heyecanlandırıp coştururken; Gülümse Çocuk Korosunun seslendirdiği ilahiler ve oynanan skeçler de duygulu anların yaşanmasına sebep oldu.

En mini grubun okuduğu hadis-i şerifler ve Merve Nur Özkan’ın okuduğu hikâye dikkatle dinlendi. Yapılan çuvalla yürüme, yumurta taşıma ve tekerleme söyleme gibi yarışmalar heyecanı arttırırken; faaliyetlere katılan gruplara, program sonunda sertifikaları ve hediyeleri verildi.

Programın öncesinde ve sonrasında yapılan gıda kermesine ve Yeni Asya Neşriyat standına da büyük ilgi gösterildi.

Esra Nur ÖLMEZ / ANKARA

06.05.2007


 

Bursa’nın 2040’a kadar su sorunu yok

Türkiye’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra en büyük şehri Bursa’da önümüzdeki yıllarda su sıkıntının yaşanmayacağı belirtildi.

Devlet Su İşleri (DSİ) Bursa Bölge Müdürü Mehmet Kılıç, Bursa’nın 2040 yılına kadar su problemi yaşamayacağını söyledi. “Bursa’nın Su Problemi” konulu bir toplantıda konuşan Kılınç, Bursa’nın su problemini giderecek projelerin hazır olduğunu ve bunun uygulanma aşamasına geldiğini kaydetti. Sözkonusu planlama ile birlikte yılda 350 milyon metreküp su elde edileceğini belirten Kılıç, bu rakamın 2040 yılına kadar Bursa’nın su sıkıntısı yaşamasının önleneceğini söyledi.

/ BURSA

06.05.2007


 

O’nu hayatımıza nakşetmeliyiz

Bizim Aile Kültür Merkezi tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Programı’nda Peygamber Efendimiz’in (asm) daha iyi anlaşılmasının en iyi yollarından birinin Risâle-i Nur olduğu ifade edildi.

Ankara’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın sunuculuğunu Şehide Sazak yaptı. Dilek Aslan’ın Kur’ân-ı Kerim tilâvetinden sonra açış konuşmasını yapan Tuba Durak, kendini tanıttırmak isteyen kâinat sarayının sahibinin, şuur ve fikir sahibi insanlar içinde en mükemmel insanla konuştuğunu, bunun da Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) olduğunu söyledi.

Konuşmasında Risâle-i Nur’da geçen Peygamberimizle ilgili bölümlere yer veren Durak, “Onu anlamak, Onun anlattıklarını anlamak, getirdiği hakikatleri kavramak ve bunları hayatımıza nakşetmek lâzımdır. O’nu seviyoruz demek de yetmez. Seviyorsak; O’na itaat etmek, O’na tabi olmak ve O’na benzemeye çalışmak lâzımdır. Ve bizleri bu amaca ulaştıracak vasıtalara bilhassa Risâle-i Nurlara sıkı sıkıya sarılmak lâzımdır” dedi.

Tubanur Dönmez’in ney dinletisi, Zübeyir Çalışkan’ın semazen gösterisi ve Nuray Yıldız’ın şiirinden sonra, drama grubu Peygamber Efendimizin (asm) hayat kesitinden bir bölüm sahneledi. Dramada duygulu anlar yaşanırken bir çok kişinin gözyaşları döktüğü görüldü. Program, ilâhi grubunun seslendirdiği dinletiyle son buldu. Program öncesinde öğrenciler yararına düzenlenen yiyecek kermesi çevre sakinleri ve esnaftan yoğun ilgi gördü.

Yeni Asya / ANKARA

06.05.2007


 

Küresel ısınma kör edebilir

Küresel ısınmayla birlikte artan güneşli gün sayısının beraberinde daha fazla zararlı ışınları getirdiği, buna karşı tedbir alınmaması halinde ışınların insanları kör olma noktasına getirebileceği bildirildi.

İzmir’de özel bir hastahanenin Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Safiye Can Küçükgil, yaptığı açıklamada, küresel ısınmayla birlikte aydınlık ve güneşli gün sayısında artış yaşandığını, bununla birlikte insanların zararlı ışınlara daha fazla maruz kaldığını belirtti.

Ozon tabakasının giderek incelmesiyle birlikte güneş gözlüğü kullanımının zorunlu hale geldiğini vurgulayan Küçükgil, şöyle konuştu: ‘’Göze ulaşan zararlı ultraviyole (mor ötesi) ve kısa dalga boylu ışınlar, gözde katarakt ve görme merkezinde sarı nokta hastalığı diye bilinen görmeyi kalıcı olarak bozan hastalıklara yol açabilir. Bu hastalıklar hayat kalitesini bozan oldukça ciddî hastalıklardır. Makula dejeneresansı denilen bazı hastalık türlerindeyse tedavi imkânı yoktur.

Ultraviyole ışınları, gözde uzun sürede katarakt ve makula hastalığına yol açmanın yanı sıra ışınlara direkt maruz kalmayla yanma, batma, kuruluk, sulanma, ışıktan aşırı rahatsızlık, göz kapaklarını açmakta zorluk gibi şikâyetler de ortaya çıkabilir. Ayrıca pterijyum dediğimiz gözün iç kısmında gözbebeğine et yürümesi hastalığının güneşli bölgelerde yaşayan, gözünü şapka ya da güneş gözlüğüyle korumayı ihmal eden kişilerde geliştiğini de sıklıkla tesbit etmekteyiz.’’

/ İZMİR

06.05.2007


 

Bugün sınav günü

Yabancı dil tazminatı almak isteyen kamu personeli ile yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenlere yönelik Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) bugün yapılıyor.

Sınav Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van ile Lefkoşa’da gerçekleştirilecek.

KPDS Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danca (Danish dili), Farsça, Fransızca, Hollandaca, İngilizce, İrlandaca, İspanyolca, İtalyanca, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunancadan yapılacak.

DPY sınavı da yapılıyor

Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı bugün yapılıyor.

Sınav, Türkiye’de bütün illerde ve yurtdışında Lefkoşa, Medine’de merkezi sınav sistemiyle gerçekleştiriliyor. Sınava ilköğretim okullarının 5., 6. ve 7. ile ortaöğretim okullarının 9., 10. ve 11. sınıflarında okuyan toplam 428 bin 964 öğrenci katılacak. Saat 10.00’da başlayacak sınavda 5. sınıf öğrencilerine 120, diğer sınıflardaki öğrencilere ise 100 dakika süre verilecek. Parasız yatılılık ve bursluluktan yararlanmak isteyen ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin katılacağı Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) ise 10 Haziran 2007’de gerçekleştirilecek. Sınav sonuçları 20 Temmuz 2007 tarihinden itibaren açıklanacak.

/ ANKARA

06.05.2007


 

Vapur kazası ucuz atlatıldı

Dümeni kilitlenen İstanbul Deniz Otobüslerine bağlı şehir hatları vapurunun başka bir vapura hafif şekilde çarpması sonucu, maddî hasar oluştu.

Kadıköy-Karaköy seferini yapan ve içinde yaklaşık 90 yolcu bulunan “Caddebostan” vapurunun dümeni kilitlendi. Rotasından çıkan vapur, Eminönü-Üsküdar seferini yapan ve içinde yaklaşık 45 yolcusu bulunan “Kalamış” adlı vapura Sirkeci açıklarında hafif şekilde çarptı. Gemide bulunan yolculardan ölen ya da yaralanan olmazken, gemilerde maddi hasar oluştu.

/ İSTANBUL

06.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004