|
|
|
YSK, seçim takvimini açıkladı |
Yüksek Seçim Kurulunun 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak genel seçimde uygulanmak üzere hazırladığı seçim takvimi, bugün başlayacak. Seçime katılabilecek siyasî partiler bugün ilan edilecek, siyasî partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için 27 Mayıs’ta kura çekilecek. Gümrük kapılarında 9 Temmuz’da oy verme işlemine başlanacak.
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) hazırladığı seçim takvimine göre, aday olmak isteyen kamu görevlileri, en geç yarın istifa edecek.
YSK’nın, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak genel seçimde uygulanmak üzere hazırladığı seçim takvimi, bugün başlıyor. Seçime katılabilecek siyasî partiler bugün ilan edilecek, siyasî partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için 27 Mayıs’ta kura çekilecek. Gümrük kapılarında 9 Temmuz’da oy verme işlemine başlanacak.
Seçim propagandası ve yasaklarının 12 Temmuzda başlayacağı YSK’nın seçim takvimi şöyle:
4 Mayıs: Seçime katılacak siyâsî partilerin YSK’ca ilânı. Muhtarlık bölgesi askı listelerinin dökümüne başlanılması. İllerin çıkaracağı milletvekili dağılımının belirlenmesi.
5 Mayıs: Aday olabilmek için yasa gereği istifaları veya görevlerinden ayrılmaları gerekenlerin görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmalarının son günü.
6 Mayıs: siyâsî partilerden, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını, Yüksek Seçim Kuruluna bildirmelerinin istenmesi.
9 Mayıs: siyâsî partilerin; hangi seçim çevrelerinde önseçim, hangi seçim çevrelerinde aday yoklaması yapacaklarını YSK’ya bildirmelerinin son günü.
10 Mayıs: siyâsî partilerin, önseçim yöntemiyle aday belirlemesi yapacakları seçim çevrelerine ilişkin önseçimde oy kullanacak partili üyeleri gösteren listelerin ilgili ilçe seçim kurullarına gönderilmesine başlanmasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından istenmesi.
13 Mayıs: Önseçim ilçe seçim kurullarının oluşumunun tamamlanması ve kurullarda görev alanlara tebligat yapılması.
17 Mayıs: Önseçim ve aday yoklaması ile ilgili olarak 15 Mayıs 2007 Salı günü askıya çıkan listelerin indirilmesi ile listelere yapılacak itirazın son günü.
19 Mayıs: Bu listelere yapılacak itirazların, önseçim ilçe seçim kurulunca kesin olarak karara bağlanmasının son günü.
20 Mayıs: siyâsî partilerin, önseçim ya da aday yoklaması seçmen listelerinin kesinleştirilmesi.
22 Mayıs: Muhtarlık bölgesi askı listelerinin askıdan indirilmesi.
24 Mayıs: Muhtarlık bölgesi askı listelerine yapılacak itirazların karara bağlanmasının son günü.
27 Mayıs: Sandık seçmen listelerindeki değişikliklerin işlenerek kesinleştirilmesi. siyâsî partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesiyle ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulunca kura çekilmesi ve ilanı.
28 Mayıs: Sandık atamalarının yapılması.
5 Haziran: İl seçim kurullarınca önseçimle belirlenmiş milletvekili adaylarına ait listelerin, Yüksek Seçim Kuruluna gönderilmesi.
8 Haziran: siyâsî partiler, seçime katılacakları seçim çevrelerine ait aday listelerini, YSK Başkanlığına, ‘’alındı belgesi’’ karşılığında en geç saat 17.00’ye kadar verecek.
Bağımsız milletvekili adaylığı için il seçim kurullarına başvurunun ve il seçim kurullarınca bağımsız milletvekili adaylarının YSK’ya bildirilmesinin son günü.
12 Haziran: siyâsî partilerin, aday listelerindeki eksiklikleri tamamlamalarının son günü.
15 Haziran: Geçici aday listelerine karşı ilgili il seçim kurullarına yapılacak itirazların son günü.
16 Haziran: Gümrük kapıları sandık kurullarının oluşturulmasının tamamlanması.
17 Haziran: İl seçim kurullarının, milletvekili geçici aday listelerine yapılan itiraz üzerine verdikleri kararlara karşı, Yüksek Seçim Kuruluna yapılacak itirazların son günü.
20 Haziran: Aday listelerinde meydana gelen eksikliklerin ilgili siyâsî partilerce tamamlanarak Yüksek Seçim Kuruluna bildirilmesinin son günü.
7 Temmuz: Milletvekili kesin aday listelerinin (bağımsızlar dahil) radyo, televizyon, Resmî Gazete ve illerde ilanı. Bağımsız adayların oy pusulalarını il seçim kurullarına vermelerinin son günü.
9 Temmuz: Gümrük kapılarında oy verme işlemlerine başlanması.
10 Temmuz: siyâsî partilerin radyo ve televizyonda propaganda sıralarının belirlenmesi için YSK’ca ad çekilmesi.
SEÇİM PROPAGANDASI
VE YASAKLARIN BAŞLANGICI
12 Temmuz: Seçim propagandası ve yasakların başlangıcı.
15 Temmuz: Radyo ve televizyon propaganda konuşmalarının başlaması.
18 Temmuz: İlçe ve geçici ilçe seçim kurulları başkanlıklarınca malzeme torbalarının sandık kurulu başkanlıklarına teslimi ve göreve hazır duruma getirilmeleri.
21 Temmuz: Seçim propagandasının sonu.
22 Temmuz: Oy verme.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Önemli bir tarih |
Milletvekili seçiminin 22 Temmuz Pazar günü yapılmasına ilişkin önerge, Mecliste kabul edildi. Genel Kurulda yapılan oylamaya katılan 458 milletvekilinin tamamı, önerge lehinde oy kullandı. AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, “Alınan karar çok doğru bir karardır. YSK’nın tarihi doğru bir takvimdir. Siyasî partilerin ön seçim talepleri dikkate alınarak hazırlanmış bir takvimdir. 22 Temmuz 2007 Türk demokrasisi adına önemli bir tarihtir” dedi.
Milletvekili seçiminin 22 Temmuz Pazar günü yapılmasına ilişkin önerge, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Meclis Genel Kurulu, AKP’nin ‘’genel seçimlerin 22 Temmuz’da yapılması’’ yönündeki önergesini kabul etti. Muhalefetin seçim tarihine yönelik itirazlarına karşın, oylamaya katılan 458 milletvekilinin tamamı, önerge lehinde oy kullandı.
Oylamaya katılan 458 kişinin tamamı kabul oyu kullandı. Tarihe şiddetle karşı çıkan CHP’nin vekilleri de kabul oyu kullandı.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında dün saat 11.00’de toplandı.
Oylama öncesi CHP, erken seçim için 22 Temmuz tarihinin uygun olmadığını, seçimin Haziran ya da Eylül başında yapılması gerektiğini belirtti. Buna karşılık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce de tatil döneminde seçim yapıldığını söyledi ve CHP’nin önerisinin “oyalama” olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, TBMM’ye gelişinde, gazetecilerin soruları üzerine erken seçimin Eylülde yapılmasına ilişkin görüşlere tepki göstererek, “Seçimin zamanı Eylül olur mu? Zaten Kasımdı normalde. Hani ‘öne çekelim’ deniyordu. Bu bir samimiyet testidir, bir samimiyet sınavıdır” dedi.
FATSA: DOĞRU KARA
Önerge üzerinde konuşan AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, çırpınmanın, kaçmanın kimseye fayda sağlamayacağını ifade ederek, ‘’Alınan karar çok doğru bir karardır. YSK’nın tarihi doğru bir takvimdir. Siyasî partilerin ön seçim talepleri dikkate alınarak hazırlanmış bir takvimdir. 22 Temmuz 2007 Türk demokrasisi adına önemli bir tarihtir’’ diye konuştu.
KOÇ: KÖYLÜ SİZİ BEKLİYOR
Genel Kurul’da söz alan CHP’li Haluk Koç, “Seçimin çözüm olacağını savunuyoruz. Ama 22 Temmuz Türkiye’nin coğrafî, iklimi koşulları ve yer değişiklikleri bakımından seçmen iradesinin tam olarak sandığa yansıyacağı bir tarih değil” dedi. Koç, AKP’ye ‘’Köylü, esnaf sizi bekliyor. Kucaklayacak, öpecek sizi, alnınızdan öpecek. Millet sizi, elinde Türk bayrağıyla, ‘bir an önce kavuşalım’ diye bekliyor” diye seslendi.
BOZDAĞ: MİLLî İRADEYİ SORGULATTINIZ
Şahsı adına söz alan AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ise millî iradenin mahkemeye düşürülmesinden rahatsız olduğunu söyledi. ‘’Bugüne kadar, kimse millî iradeyi mahkemeye götürerek, sorgulanmasına neden olmamıştır, ama siz oldunuz’’ diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
‘’Millet iradesi mahkemede sorguya çekilmiş, adeta millet yargılanmıştır. Millet size yarın, ‘ben sizi oraya (millî iradeyi mahkemeye götürün) diye mi yoksa (hizmet edin) diye mi gönderdim’ diyecektir. Vatandaş, bunun hesabını soracaktır. Millet, bunun hesabını soracaktır.
ARASLI: EGEMENLİĞİ
SADECE MECLİS KULLANMAZ
Söz isteyen CHP Ankara Milletvekili Oya Araslı da yerinden yaptığı konuşmada ‘’Anayasal sistemde millet adına egemenliği kullanan sadece Meclis değildir. Anayasaya göre egemenliğin kullanılması, Anayasanın gösterdiği kurumlarla yapılır’’ dedi.
ÇİÇEK: MİLLET TERCİHİNİ
SANDIKTA YAPACAK
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise seçime giderken değerlendirmelerin ortamın hassasiyetine ve son toplantılar olduğunu göre anlamına uygun beyanların yapılması gerektiğini söyledi. Yapılan konuşmaların sağ duyulu olması gerektiği, hissiyatın ikinci plana bırakılması gerektiğini vurgulayan Çiçek “Millet tercihini sandıkta yapacaktır” dedi.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
AKP’li Yarbay: Erken seçim Türkiye’yi kurtaracak mı? |
AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, seçimin, erken seçim değil, demokrasiyi kurtarmak için yapılan mecburî seçim olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanlığının açıklamasını hatırlatan Yarbay, Meclisin ve demokrasinin tehdit altında olduğunu ifade ederek, “Erken seçim, Türkiye’yi kurtaracak mıdır? Maalesef kurtarmayacaktır’’ diye konuştu.
Ersönmez Yarbay, AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’nun başkanlığında toplanan TBMM Anayasa Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, seçimin, erken seçim değil, demokrasiyi kurtarmak için yapılan mecburi seçim olduğunu belirtti. Genelkurmay Başkanlığının açıklamasını hatırlatan Yarbay, ‘’Demokrasinin önünü açmak için mecburi seçimle karşı karşıyayız’’ dedi.
Yarbay, Meclisin ve demokrasinin tehdit altında olduğunu kaydederek, ‘’Erken seçim, Türkiye’yi kurtaracak mıdır? Maalesef kurtarmayacaktır’’ diye konuştu.
CHP Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun’un, ‘’Sizden kurtaracak’’ demesi üzerine Yarbay, ‘’Onu, Allah bilir’’ dedi.
Yarbay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin zorlanarak karar aldığını söylemesine, CHP’li üyeler tepki gösterdi. CHP’li Araslı’nın yüksek mahkemenin saygın bir kurum olduğuna yönelik sözlerine, AKP Düzce Milletvekili Metin Kaşıkoğlu, ‘’Tehdit ettiğiniz organ mı?’’ diye karşılık verirdi.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
CHP, halka değil odaklara dayanır |
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karşı çıkan CHP’yi eleştiren siyasiler, CHP’nin hiçbir zaman halka güvenmediğini, politikalarını her zaman başka odaklara dayandırdığına dikkat çektiler.
Yeni Asya’ya konuşan AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi halinde kendisinin seçilme imkânının olmadığını gördüğünü ifade ederek, “Onun için halk tarafından seçilmesini istemiyor” dedi.
DÜZENLEME DÖRT YIL ÖNCE YAPILMALIYDI
CHP’nin yeni kurulması halinde adında yer alan “halk” kelimesini kullanmayacağını belirten Yarbay, “CHP belki şimdi kurulsaydı halk adını kullanmazdı. Başka isim koyarlardı. CHP için halkın ne dediği değil kendilerinin ne dediği çok önemli. Bu parti halkı referans almaz, bundan kaçıyorlar” şeklinde konuştu.
Yarbay, cumhurbaşkanının halkın seçmesi yönündeki teklif için geç kalındığını, geçen dört yılda bu düzenlemenin yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Şu anda başka konular gündeme getiriliyor. Bu konu da gündeme getirildiği zaman bazı kuruluşlar da halk tarafından seçilmesini istemiyor” dedi.
HALKTAN KORKUYORLAR
Yeni Asya’nın sorularını cevaplayan AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu da CHP’nin her zaman halktan korktuğuna dikkat çekerek, “Çünkü halkın bütününe baskı yapmak mümkün değildir. Halk yanlış yapmaz. Halk Partisi de doğrulardan korkar” dedi.
CHP’nin durumunu bir fıkrayla anlatan Kutlu, “Bir gürültü gelmiş içerden adam oğluna seslenmiş, ‘ne oldu’ demiş. Oğlu, ‘baba bir hırsız yakaladım’ diye cevap vermiş. Baba, ‘hırsızı getir’ deyince oğlu, ‘baba gelmiyor’ demiş. ‘Bırak gitsin’ deyince, ‘baba gitmiyor’ demiş. Baba, ‘o zaman sen gel’ diye çıkışınca, ‘baba beni de bırakmıyor’ diye seslenmiş. CHP’nin de durumu buna benziyor. Cumhurbaşkanını ‘Meclis seçsin’ diyoruz ‘hayır’ diyor. ‘Seçime gidelim’ diyoruz. ‘Seçime gitseniz bile Meclis seçemez’ diyor. ‘Halk’ diyoruz ‘halk da seçemez’ diyor. CHP’nin bir çözüm yolu ortaya koyması lâzım ama bunlar halktan devamlı korkan bir partidir. Onun için halk yerine başka odaklara dayanıyorlar” şeklinde konuştu.
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Sezer: Ben devam edeceğim |
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, ‘’Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ‘yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar göreve devam edeceğini’ söylediğini’’ bildirdi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Kolcuoğlu ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Kolcuoğlu, yaklaşık 40 dakika süren basına kapalı görüşmeden sonra Çankaya Köşkü’nden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir soru üzerine cumhurbaşkanı ile ‘’her şeyi konuşarak dertleştiklerini’’ söyleyen Kolcuoğlu, ‘’Cumhurbaşkanı Sezer 16 Mayıs’tan sonra görevine devam edeceğini söyledi mi?’’ sorusunu, ‘’Gayet tabii. Anayasa’nın 102. maddesinin son fıkrası gayet açık ve seçik. Görevi sonuna kadar devam ettirip yeni cumhurbaşkanına devrini yapıp ayrılacak’’ yanıtını verdi. -
‘’Kendisi bunu belirtti mi?’’ sorusu üzerine de Kolcuoğlu, şunları söyledi: ‘’Tabiî yani. Hukukçu olduğu için zaten bunu söylememesi de mümkün değil. Biz de onu söyledik. Ben televizyonda da aynı şeyi söyledim. Doğru olduğunu söyledi. Doğrusu da o zaten. Başka türlü olması da mümkün değil. Anayasa’nın 106. ve 102. maddelerinin konumları farklı. 102. madde seçimi düzenleyen bir madde. Seçimin sonuçlarıyla birlikte ne yapılacağını son fıkrada açık olarak ortaya koymuş. Zaten ‘cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar görevde kalır’ diyor. Zaten görevde kalmamış olsa, Meclis Başkanının vekâlet ettiğini bir an için düşünseniz bile Meclis Başkanının da görevi bitiyor. Seçimle birlikte yeni Meclis Başkanı seçimine kadar yeni bir cumhurbaşkanı bulmak mümkün değil. O zaman boş mu kalacak orası? Cumhurbaşkanlığı da boy kalmaz tabiî.’’
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
ASDER: Söz millete bırakılmalı |
ASDER Genel Başkanı emekli general Adnan Tanrıverdi, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde gelinen noktayı demokrasinin ve millî irade hakimiyetinin tesisi için kırılma noktası olarak değerlendirdiklerini belirterek, “Cumhurbaşkanımızın seçilmesi için sözün millete bırakılmasını bekliyor ve destekliyoruz” dedi.
ASDER Başkanı Tanrıverdi, yaptığı açıklamada, 11. cumhurbaşkanın TBMM tarafından seçilmesi sürecine son noktanın, Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs tarihli yürütmeyi durdurma kararı ile konulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, statükocularla millî irade taraftarları arasında bir iktidar mücadelesi olduğunu, daha önceki değerlendirmelerinde belirttiklerini ifade eden Tanrıverdi, son bir aylık sürecin yeniden hatırlanması durumunda bu mücadelenin taraflarının ve millî iradenin önüne engel koyanlar ile ülkenin önünü açacak girişimlerin neler olduğunun daha iyi anlaşılacağını söyledi.
Tanrıverdi şöyle devam etti: “CHP’nin temsil ettiği ve devletin kurumlarında oluşturulmuş bulunan ideolojik kadrolaşma, statükoyu temsil etmekte olup, ideolojisini Cumhuriyet ile bütünleştirerek, milletin tercihlerini de bunun karşısında bir tehdit olarak göstermektedir. Derin devlet iddialarını da içinde barındıran ve seçimle iş başına gelme ümidini kaybetmiş olan bu zihniyet, iktidarını statükonun korunmasında bulmaktadır. Adaleti Savunanlar Derneği olarak, gelinen noktayı, demokrasinin ve millî irade hakimiyetinin tesisi için bir kırılma noktası olarak değerlendiriyor ve cumhurbaşkanımızın seçilmesi için sözün millete bırakılmasını bekliyor ve destekliyoruz.”
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
04.05.2007
|
|
|
Rehn: Kriz demokrasiyi güçlendirmeli |
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’de demokrasinin, yaşanan krizden daha da güçlenerek çıkabileceğini söyledi.
Rehn, Reuters’a telefonla yaptığı açıklamada, ‘’Türkiye krizden kendi çabalarıyla ve demokratik ilkelere tam riayetle çıkmalıdır, hatta krizden, öncekinden daha iyi bir demokratik yapı oluşturarak çıkması olasılığı da var’’ dedi. Rehn, ‘’Yeni parlamento ve yeni cumhurbaşkanının, reform sürecinin yeniden başlatılması şansına sahip olacağını’’ da belirtti. ‘’Türkiye’nin bu zor döneminde’’ AB’nin Ankara ile dayanışma göstermesinin önemli olduğunu vurgulayan Rehn, ‘’AB’ye aday bir ülkedeki demokratik gelişmeler konusunda duyarlı olmak bizim meşru hakkımızdır’’ diye konuştu. Rehn, ‘’Türkiye’nin bir dostu olarak, bugünlerdeki gelişmelerin her zaman demokratik bir çizgide ilerlememiş olmasından kaygı duyuyorum ve demokratik ilkelere saygı, krizin ülkedeki sorumlu tüm liderlerce hızla çözümlenmesi çağrısı yapıyorum’’ dedi.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Türkiye'ye AB desteği sürmeli |
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye’nin AB üyeliği yolunda desteklenmeye devam edilmesi gerektiğini söyledi.
Steinmeier, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, ‘’Türkiye son yıllarda sürekli AB yönünde hareket etti. Bunu desteklemeye devam etmeliyiz. Türkiye’de ağırlığı olan güçlerin, ülkeleri, demokratik reformlar ve bunların uygulanması, ayrıca AB yolunda ilerlenmesi için sorumluluklarının bilincinde olduklarına eminim’’ dedi. Steinmeier ayrıca, ‘’(Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı) Abdullah Gül ile son yıllarda her zaman iyi ve sıkı işbirliği içinde çalıştım. O güvenilir bir ortak’’ diye konuştu.
|
/ BERLİN
04.05.2007
|
|
|
MEB’den Ilgın açıklaması |
Konya'nın Ilgın ilçesindeki İnönü İlköğretim Okulunun web sitesinde Said Nursî ile ilgili bir yazının yer aldığına ilişkin haberler üzerine açıklama yapan Millî Eğitim Bakanlığı, okulların web sitelerinde yayınlanacak bilgilerin “Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun olması” gerektiğini belirterek, söz konusu sitenin sorumluları hakkında soruşturma açıldığını ve çıkacak sonuca göre ilgililerin cezalandırılacağını bildirdi. Haberlerin ve açıklamanın, Bakan Çelik'in Büyükanıt'a yaptığı ziyaretin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.
MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nce yapılan yazılı açıklamada, Okulların internet sitelerinin bakanlık tarafından çıkarılan genelgeyle hazırlanacağının önceden duyurulduğu hatırlatılan açıklamada, söz konusu genelgeyle, web sitesi hazırlayan okullarda web yayın ekibi oluşturulduğu belirtildi. Açıklamada, web yayın ekibinin, ‘’sitede yayınlanacak bilgilerin Atatürk ilke ve inkılaplarına ile genel ahlâk kurallarına uygun olmasını, Anayasa’nın 14. maddesine aykırı yayın bulunmamasını, sitenin bireyselleştirilmemesini, içeriğin sürekli güncellenmesini ve site kapsamında Türkçe’nin düzgün kullanımını sağlamakla’’ görevli olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, bu kriterlere uymayan sitelerle ilgili geçmişte bir çok soruşturma açıldığı, sorumlularla ilgili işlem yapıldığı belirtilerek, son olayla ilgili olarak, genel hükümlere aykırı bir uygulamaya sebebiyet veren sorumluların soruşturma sonucuna göre cezalandırılacakları vurgulandı. Haberlerin ve açıklamanın, Bakan Çelik’in Büyükanıt’a yaptığı ziyaretin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Üniversiteler de halktan korkuyor |
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Güner Önce, ‘’Köklü anayasa değişiklikleri yapılmadan cumhurbaşkanı halka seçtirilirse, sorunlar çıkabilir’’ dedi.
Prof. Dr. Önce, yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanını halkın seçmesinin isabetli bir karar olduğunu, ancak bunun hemen gerçekleşmesinin beraberinde bazı sorunları doğuracağını iddia etti. Cumhurbaşkanın halkın seçmesine CHP gibi karşı çıkan Prof. Dr. Önce, şu iddialarda bulundu: ‘’Köklü anayasa değişiklikleri yapılmadan cumhurbaşkanı halka seçtirilirse sorunlar çıkabilir. Çünkü halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ile Meclis arasında sürekli sorunlar yaşanabilir. Bu bir anlamda yarı başkanlık demektir. Bu model bugünkü tartışmalara çözüm olmayacaktır. Bu nedenle cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusu aceleye getirilmemelidir.’’
|
/ KÜTAHYA
04.05.2007
|
|
|
Aksu: Silâhla, sopayla anmaya gelinir mi? |
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 1 Mayısta İstanbul’da meydana gelen olaylara ilişkin, “Silahla, sopayla, sapanla anmaya gelinir mi? O tedbirleri almak zorundaydık” dedi.
Aksu, Mecliste gazetecilerin soruları üzerine, 1 Mayıstaki olayların tümünün incelenmeye başlandığını, eksik veya kusur tespit edilmesi halinde, gereken işlemin yapılacağını söyledi.
‘’Demokratik hakların herkes tarafından özgürce kullanılmasından yanayız’’ diyen Aksu, ancak bu hakların, kanunlara uygun olarak kullanılması gerektiğini vurguladı.
Taksim Meydanında toplantı ve gösteri yeri olmadığına dikkati çeken Aksu, “Toplantı, yürüyüş ve gösteri yapılacak alanlar ilan edilmiş. Taksim Meydanının yürüyüş ve gösteri alanı olmadığını defalarca söyledik. Buna rağmen ‘Burada yapalım’ diyorlar. Anıta çelenk konulmasında, ‘Bu sefer tolerans tanıyalım’ dedik. ‘Tüm sendika temsilcileri gelsin, bin kişi gelsin’ dedik. 40-50 bin kişiyle çelenk koyma, anma olmaz; bu, toplantı ve yürüyüş olur” diye konuştu.
Toplantı ve yürüyüş için illegal örgütlerle ilgisi olanların da geldiğini bildiren Aksu, tedbirlerin, kamu güvenliği ve halkın selameti için alındığını kaydetti.
“O tedbirleri almak zorundaydık” diyen Aksu, “Bazılarında Molotof kokteyli, çelik bilye, ruhsatsız silah var. Bu tedbirleri almamış olsaydık, ne olacağını düşünemiyorum. Tedbirlerle, daha büyük provokasyonlar önlenmiş oldu” dedi.
“Seçim sürecinde istifa etmesi gereken üç bakandan birinin de İçişleri Bakanı olduğu, bunun için ne zaman istifa edeceği” sorusu üzerine Aksu, seçim kararından sonra 5 gün içinde istifa edeceğini söyledi.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Müftülükten temel dinî bilgiler kitapçığı |
Çanakkale Müftülüğü, öğrencilerin temel dini bilgileri daha kolay öğrenmeleri için soru ve cevapların yer aldığı kitapçık bastırdı.
Çanakkale Müftüsü Kamil Baran, kitap ve broşür bastırarak halkın bazı dini konularda bilgi edinmesini sağlamaya çalıştıklarını belirterek, ‘’Bu konuda vatandaşlarımızdan gelebilecek her türlü talebe açığız.
Dinimizin güzelliğini en iyi şekilde anlatmak istiyoruz’’ dedi. Baran, dinin her zaman birleştirici, huzur verici bir unsur olduğunu, dini çocuklara güzel bir şekilde anlatmak ve sevdirmek gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Bu ihtiyaçlara cevap veremezsek insanlar bu kez ihtiyaçlarını başka yönlerden gidermeye çalışır. Bu da halkımızın bölünmesine neden oluyor.’’ Baran, 5 bin adet bastırdıkları ‘’Temel Dini Bilgiler, Sorular ve Cevaplar’’ adlı kitapçığın çocukların ve gençlerin yanı sıra her kesimin ihtiyaç duyduğu dini bilgileri içerdiğini söyledi.
|
/ ÇANAKKALE
04.05.2007
|
|
|
Eski hükümlülere psikolojik destek |
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Diyarbakır Şubesi, bir yandan eski hükümlüleri istihdam etmek için çalışma yürütürken, bir yandan da eski hükümlülere psikolojik destek veriyor.
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Diyarbakır Şube Müdürü Mehmet Karakoç, yaptığı açıklamada, şubenin geçen yıl hizmete girdiğini, iş talebiyle 25 eski hükümlünün başvuruda bulunduğunu söyledi.
Denetimli serbestliğin, hapis cezasına alternatif olarak daha çağdaş toplum temelli bir uygulama olduğunu kaydeden Karakoç, yardım merkezinin de eski hükümlü ve suçtan zarar görenlere psiko-sosyal destek verilmesi ve iş bulmalarına yardımcı olunması amacıyla oluşturulduğunu bildirdi.
Eski hükümlülerin sosyal hayatta çektikleri sıkıntıların giderilmesini amaçladıklarını, yapılan yardımları da koruma kurulu aracılığıyla gerçekleştirdiklerini aktaran Karakoç, koruma kurulunun Cumhuriyet Başsavcılığı başkanlığında çeşitli sivil toplum örgütleriyle kamu kurumu üyelerinden oluştuğunu bildirdi.
|
/ DİYARBAKIR
04.05.2007
|
|
|
Tatile gelip Müslüman oluyorlar |
İngiltere’den Alanya’ya tatile gelen İngiliz turist Nathan Efstathious, daha önce babasının da tercihi gibi Müslümanlığı seçti. Müslüman olan Efstathious, Muhammed Ali adını aldı.
Antalya’nın Alanya İlçesine tatil için 2 hafta önce Kevin Anderson (49) ile birlikte gelen Natan Efstathious (26), Alanya’da İslâmiyet’i seçti. Kevin Anderson’un, beş yıl önce Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin Mesnevî’sini okuduğu, daha sonra da Kur’ân-ı Kerimi okumaya karar verdiği öğrenildi.
Kur’ân’ı okuyan Anderson, bu dinin adeta kendisini anlattığını söyleyerek beş yıl önce Müslümanlığı seçip, İbrahim adını aldığını belirtti.
Anderson’un birlikte tatile geldiği Nathan Efstathious da Müslümanlığı inceledikten sonra Alanya’da Müslüman oldu. Nathan Efstathious, Muhammed Ali adını alırken ailesinin Müslüman olduğundan haberi olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“İngiltere’ye döndüğümde arkadaşlarıma bu dini tavsiye edeceğim. İngiltere basınında İslâmiyet hakkında karalama kampanyası var. Ama ben yine de arkadaşlarıma gerçekleri anlatacağım. Müslüman bir kızla evlenip mutlu bir hayat sürmek istiyorum”
Şu an hayatta olmayan babasının da İngiltere’de Müslüman olduğunu belirten Nathan Efstathious, şöyle konuştu:
“Allah herkese nasip etsin. Şu an bu dini öğrenme aşamasındayım. Çok iyi bir Müslüman değilim belki ama beş vakit namaz kılıyorum.”
Efstathious, müzisyen olduğunu ve ülkesine döndükten sonra müzisyenliğe devam edeceğini sözlerine ekledi.
|
/ ANTALYA
04.05.2007
|
|
|
Danıştay: Kız öğrencinin başı açık olmalı |
Danıştay 8. Dairesi, Millî Eğitim Bakanlığıı Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliğinin bazı maddelerini iptal etti. Yönetmeliğin, ‘’Sınavlarda, kılık kıyafetin öğrencinin rahatlıkla tanınmasını sağlayacak şekilde sade ve temiz olması esastır’’ hükmü de iptal edildi.
Kararın gerekçesinde, Millî Eğitim Bakanlığı ve Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmeliğin, lise ve dengi okullardaki kız ve erkek öğrencilerin kılık kıyafetini düzenleyen 12. maddesinde kız öğrenciler için “başı açık’’ olma şartının yer aldığı vurgulandı. Gerekçede, ‘’Böylece sınava katılacak kız öğrenciler için ‘başı açık’ olma kuralı zorunlu bir kural niteliği taşımaktadır’’ denildi.
|
04.05.2007
|
|
|
İstanbul’da “bahar temizliği” |
İstanbul’da başlatılan ‘’Bahar Temizliği Kampanyası’’ kapsamında, Büyükşehir Belediyesi görevlilerince her gün 10 ayrı bölgede temizlik yapılacak.
Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi görevlileri her gün 6’sı Avrupa, 4’ü Anadolu yakasında olmak üzere 10 ayrı bölgede temizlik çalışması gerçekleştirecek. Her temizlik bölgesinde 9-10 yıkama, 3 mekanik süpürge ve 2 adet su takviye aracının kullanılacağı çalışmalarda, 1 şoför ile 4 temizlik işçisinden oluşan mobil ekip de görev alacak.
|
/ İSTANBUL
04.05.2007
|
|
|
Basın özgürlüğünün önemi arttı |
Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği (CBMD) Başkanı Hıdır Eraslan, basın özgürlüğünün ve basın özgürlüğü için verilecek mücadelenin öneminin bir kat daha arttığını bildirdi.
Eraslan, “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’’ dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Mesajında, Türk basınının her kademedeki çalışanının Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlayan Eraslan, şunları kaydetti: “Basın özürlüğüne, basın mensuplarına özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin yanı sıra ülke yönetimiyle milletimiz arasında çok önemli bir köprü görevi gören basınımız ve Cumhuriyetimizin kökleşmesinde çok önemli olduğu için sahip çıkılması ve doğru kullanılması gerektiğine inanıyorum. Bir yandan artan nüfus ile daha büyük kitlelere ulaşma imkânına kavuşulurken, diğer yandan da haberin, bilginin ve düşüncenin yayılmasının kısıtlama ve engelleme çabalarıyla karşı karşıya kalındığı günümüzde, basın özgürlüğünün ve basın özgürlüğü için verilecek mücadelenin önemi bir kat daha artmaktadır.’’
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Vakıf ruhu yaşatılmalı |
Vakıflar Haftası bu yıl 7-13 Mayıs tarihleri arasında ‘’Vakıf ve Çevre’’ teması altında kutlanacak. Alınan bilgiye göre, Vakıflar Genel Müdürlüğünce Vakıflar Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinlikler, 7 Mayıs’ta başlayacak.
Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, Vakıflar Haftası’nı bu yıl da söz verdikleri birçok projeyi hayata geçirmiş olmanın, birçok abide eseri ayağa kaldırmanın gururuyla kutlayacaklarını söyledi.
Vakıf ruhunun ve heyecanının yaşatılmasından birinci derecede sorumlu olduklarını ifade eden Beyazıt, her yıl coşkuyla düzenledikleri Vakıflar Haftası etkinlikleriyle sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Beyazıt, son birkaç yılda yurdun dört bir yanına dağılmış 17 bini aşkın eserin bakım ve onarımını yaptıklarını, bu eserleri korumaya çalıştıklarını, diğer yandan sayıları hızla artan imaretlerde binlerce vatandaşa sıcak yemek ve gıda yardımında bulunduklarını, binlerce yoksul vatandaşa maaş, öğrencilere burs imkanı sağladıklarını kaydetti.
TOBB Üniversitesi’nin Söğütözü’ndeki kampüsünde 7 Mayıs’ta gün düzenlenecek törenle devam edecek etkinlikte, vakıf alanında çalışmaları ve özel hizmetleri olanlara, Vakıf şuurunun yaygınlaştırılmasına dönük haber yapan basın kuruluşları ve gazeteciler ile proje, hat, fotoğraf, anı, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verilecek. Resim, fotoğraf ve vakıf eserleri sergilerinin düzenleneceği faaliyetler kapsamında, restorasyon çalışmaları tamamlanan Vakıf Eserleri Müzesi’nin de açılışı yapılacak.
‘’Vakıf ve Çevre’’ teması altında kutlanacak Vakıflar Haftası’nın ikinci gününde ‘’Geleneksel Vakıf Kültüründe Çevre ve Çevre Vakıfları’’, ‘’Çevre Sorunlarının Çözümünde Vakıfların Rolü’’ konulu sempozyum düzenlenecek. İstanbul’da Feshane Fuar Merkezi’nde 10 Mayıs Perşembe günü ‘’Vakıf Etkinlikleri Sergisi’’nin açılacağı etkinlikler kapsamında ayrıca yurt genelinde ‘’Vakıf Eserlerini Geziyorum Yürüyüşü’’ düzenlenecek, bölge müdürlüklerince ‘’Vakıf Ormanı’’na fidan dikilecek.
VAKIF ESERLERİ MÜZESİ
Mimar Kemalettin’in eseri olan ve restore edilerek müzeye dönüştürülen Ulus’taki eski ‘’İlk Hukuk Mektebi’’ binasında, artık depolarda tutulan binlerce tarihî vakıf eseri sergilenecek. Müzede, paha biçilemeyen halı ve kilimlerden, nadide çini, şamdan, avize ve tombaklara, el yazması Kur’an-ı Kerim’lerden, hat levhalarına kadar binlerce tarihi vakıf eseri sergilenecek.
Çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak tasarlanan müzede, kafeterya, hediyelik eşya satış stantları, toplantı ve konferans salonları ile vakıf kültürü hakkında sürekli sunumların yapılacağı sinevizyon merkezi bulunuyor. Öte yandan, hasar gören tarihî eserlerin bilimsel yöntemlerle onarılacağı müzede, eserlerin özelliklerini kaybetmeden saklanabilmeleri amacıyla özel depolar da oluşturuldu. Müze, paha biçilemeyen binlerce tarihi esere ev sahipliği yapacağı için ileri güvenlik ekipmanlarıyla korunacak.
|
/ ANKARA
04.05.2007
|
|
|
Ardahan Ovası sular altında |
Ardahan’da Kura Nehri’nde su seviyesinin yükselmesi nedeniyle Ardahan Ovası’nın büyük bir bölümü sular altında kaldı.
Ardahan’da etkili yağışlar ve kar erimesi sebebiyle Kura Nehri’ndeki su seviyesi yükseldi.
Nehrideki su seviyesinin yükselmesinin ardından Ardahan Ovası’nın büyük bir bölümü sular altında kalırken, henüz tarımsal faaliyetler başlamadığı için maddî bir zarar meydana gelmedi. Bu arada, Ardahan Sivil Savunma İl Müdürlüğüne alınan kurtarma botu nehirde denendi.
|
/ ARDAHAN
04.05.2007
|
|
|
Sigara içene tatlı cezası |
Türk Telekom Erzincan İl Müdürlüğü binasında çalışan personel, kurum içinde sigara içmesi durumunda İl Müdürü Timur Sevim tarafından verilen cezalara katlanıyor. Odaları tek tek gezerek sigara içen personeli tesbit eden Müdür Sevim, onlara yanlarında çalışan arkadaşlarına tatlı ve meyve alma cezası uyguluyor.
Telekom İl Müdürlüğü bünyesinde çalışan 75 personelden, 30’unun sigara kullanması sebebiyle İl Müdürü Timur Sevim, personelinin sigarayı azaltmaları ya da bırakmaları için böyle bir uygulama getirdi. Sağlıklı bir ortamda personelinin çalışması için yaklaşık 3 ay önce böyle bir uygulamaya gittiklerini açıklayan Telekom İl Müdürü Timur Sevim, kurumda 30 personelin sigara kullandığını ve bu personelden 7’sinin sigarayı bıraktığını, içenlerin ise yüzde 40 oranında sigarayı azalttıklarını ifade etti.
|
04.05.2007
|
|
|
Sağlığı geliştiren okullar ağı |
Avrupa Sağlığı Geliştiren Okullar Ağı Projesi kapsamına alınan Sivas Mehmetçik İlköğretim Okulu, öğrencilere yönelik eğitim çalışmalarını sürdürüyor.
Sivas Mehmetçik İlköğretim Okulu Müdürü Ferhat Tepe, yaptığı açıklamada, okullarının, Türkiye’de ilk defa 1995 yılında uygulamaya geçirilen proje kapsamına, bu eğitim öğretim döneminde alındığını söyledi. Şehirde projede yer alan tek okul olduklarını ifade eden Tepe, Türkiye genelinde toplam 112 okulda bu projenin uygulandığını belirtti. Proje ile ilköğretim okulu öğrencilerinin sağlıklarını etkileyen olumsuz faktörlere karşı daha duyarlı davranmaları konusunda eğitildiklerini bildiren Tepe, proje kapsamında verilen eğitimin, çocukların ileriki hayatlarında kendi sağlıklarıyla ilgili doğru karar verebilme yeteneklerini güçlendireceğini kaydetti. Tepe, proje kapsamında okulda ağız ve diş sağlığı konusunu ele aldıklarını, bunun için bir ekip oluşturduklarını belirterek başlattıkları projeyi sağlıkla ilgili bütün konuları ele alarak devam ettireceklerini söyledi.
|
/ SİVAS
04.05.2007
|
|
|
Eski fabrika okul olacak |
Kırıkkale’de 1944 yılında TEKEL tarafından kurulan ve yaklaşık 8 yıldır atıl vaziyette bulunan şarap fabrikası, yapılacak tadilat sonrası Anadolu Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesinin binası olarak hizmet verecek.
Kırıkkale Anadolu Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Şaban Keleş, yaptığı yazılı açıklamada, Bahşılı ilçesindeki eski şarap fabrikası binasının 2 yıl önce Millî Eğitim Müdürlüğüne devredildiğini belirtti. Söz konusu yapının okul için ideal bir bina olduğunu ifade eden Keleş, yapılan çalışmalar sonucu binanın tamir ve tadilat işleminin başladığını, okulun önümüzdeki eğitim öğretim döneminde bu binada hizmet vereceğini kaydetti.
|
/ KIRIKKALE
04.05.2007
|
|
|
AB desteği ile halı dokuyorlar |
Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde ev kadınları ve genç kızlar, AB destekli ‘’Sivas Halısı ve Tarihî Tüllüce Kilimi Meslekî Eğitim ve Pazarlama Projesi’’ kapsamında halı ve kilim dokumayı öğreniyor.
Yıldızeli Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca (SYDV) hazırlanan ve AB’den hibe almaya hak kazanan ‘’Sivas Halısı ve Tarihî Tüllüce Kilimi Meslekî Eğitim ve Pazarlama Projesi’’ kapsamında ilçe halk eğitim merkezinde genç kızlara ve kadınlara yönelik halı ve kilim dokuma kursu açıldı.
Yıldızeli Belediyesi ve İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün de katkılarıyla hazırlanan proje çerçevesinde, 15 kursiyer halı ve kilim dokumayı öğreniyor. Yıldızeli Kaymakamı Hüseyin Güney, toplam 97 bin 165 avro bütçeli projenin 86 bin 671 Avro’sunun AB tarafından karşılandığını, geri kalan 10 bin 494 avronun ise vakıf katkısı ile sağlandığını söyledi. Proje kapsamında 10 Sivas halısı ve 5 Tüllüce kilimi dokunarak meslekî eğitim verileceğini ifade eden Güney, proje sonunda kursiyerlere sertifika dağıtacaklarını kaydetti.
|
/ SİVAS
04.05.2007
|
|
|
Parfüm kokusu anne sütüne karışıyor! |
Özellikle annelerin zararlı kozmetik ürünlerinden kaçınması gerektiğini ortaya çıkaran bir araştırma daha yapıldı. Amerika’da anne sütleri üzerine yapılan bir araştırmada süt örneklerinde sentetik koku kimyasallarına (fragrançe) rastlandı.
Uzmanlar, sentetik kokuların sadece parfümlerde değil hemen hemen bütün kozmetik ürünlerinde, şampuan, traş kremleri, çamaşır yumuşatıcıları gibi sık kullanılan birçok üründe yer aldığına dikkat çekiyor. Hatta bazı toksikoloji uzmanları güzel kokan her üründe sentetik kokuların bulunduğunu savunuyor.
Araştırma sonuçlarına göre Amerikalı annelerin sütlerinde Xylene, ketone, HHÇB, HHÇB-lactone ve AHTN adlı kimyasallar bulundu. Bu kimyasalların miktarının da Danimarka ve Almanyalı annelerin sütlerinde 10 yıl önce çıkan miktarın beş katı olduğu açıklandı.
|
/ PİTTSBURGH
04.05.2007
|
|
|
Özürlüler unutulmadı |
Rize Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Zeki Karataş, devletin özürlüler için ailelere yaptığı yardımın, özürlülerin bakımına ilişkin kaliteyi artırdığını söyledi. Karataş, yaptığı açıklamada, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine ilişkin yönetmeliğin geçen yıl uygulamaya konulduğunu hatırlattı.
Yönetmelik ilk çıktığında sadece sosyal güvencesi olmayan kişilerin çocuklarının bundan faydalanabildiğini ifade eden Karataş, ‘’Ancak bu yıl yapılan değişiklikle kapsam genişletildi ve sosyal güvencesi olanlar da bundan yararlanabilir hale geldi. Bunun için tek şart ise ailenin aylık gelirinin, ailedeki kişi başına bölündüğünde asgarî ücretin üçte ikisinin altında olmasıdır. Bu da bugün 268 YTL’dir’’ dedi.
Özürlü çocuğuna yardım almak için başvuran ailelerle ilk olarak bir görüşme yaptıklarını anlatan Karataş, şunları söyledi: ‘’Sonra çocuk gelişim uzmanı, sosyal hizmet uzmanı ve bir hemşireden oluşan heyet, özürlünün bulunduğu evde incelemede bulunuyor. Böylece çok yönlü bir değerlendirme yapıp çocuğun özür durumunu tesbit ediyoruz. Başvurunun kabul edilmesinden sonra ise aile ile birlikte özürlü için bakım planı hazırlıyoruz. Özürlünün günde kaç kez ve nasıl besleneceğinden, banyosunu hangi saatte yapacağına kadar her şeyi planlıyoruz. Ardından 6 aylık periyotlarla yapılan plana uyulup uyulmadığını ve verilen yardımın özürlüye harcanıp harcanmadığını kontrol ediyoruz. Bunun dışında da zaman zaman haber vermeden kontrollerde bulunuyoruz.’’
Karataş, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine ilişkin yönetmeliğin çıkmasından önce özürlülerin çok kötü ortamlarda kaldığına çok kez şahit olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Özürlüler adeta sahipsizdi. Aileler genellikle özürlü çocuklarına gereken ilgiyi göstermiyordu. Aileler artık özürlü çocuğuna daha fazla özen gösteriyor. Zaten özen göstermediğin tesbit ettiğimiz anda özürlü çocuğu aileden alıyoruz’’ diye konuştu. Bu arada Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) ulaşamayan özürlülerin bakım hizmetlerinden yararlandırılmalarını istedi. Alınan bilgiye göre, Çubukçu, valiliklere genelge göndererek SHÇEK’in, bakıma muhtaç özürlülerin ihtiyaç duyduğu bakım hizmetlerinin insan onuruna yakışır şekilde sunulmasına ilişkin esasları ve standartları belirleme ile uygulama konusundaki çalışmalarını tamamladığını bildirdi.
|
/ RİZE
04.05.2007
|
|
|
Okul servisleri traktör |
Adana’da 5 ilköğretim öğrencisi, okula gitmek için hergün 2 kilometre yolu traktör üstünde katediyor.
Narenciye işçisi Fehmi Yağan (42), kendi çocuklarının da bulunduğu 5 öğrenciyi, yaz-kış demeden hergün traktör üstünde götürüp-getirmek zorunda olduğunu söylerken “Bu yolculuk tehlikeli ancak başka yapacak birşey yok” diyor.
Kimi bilgisayar mühendisi, kimi ise veteriner olmak isteyen çocuklar traktör üstündeki yolculuğun tehlikesinin farkında olduklarını belirterek; “Okul servisi olsa daha iyi olur.” şeklinde konuşuyor. Gökçeli’ye yakın mevkide olan narenciye bahçesine gitmek için karayolunu kullandığını anlatan yağan, “Yaz aylarında traktörün üzerine naylon çekip çocukları koruyorum. Çocukları hergün götürüp getirmek sorun olmuyor. Fakat okulda öğretmen eksiği var. Bu kadar sıkıntıya inşallah değer” diyerek milli eğitime sitem ediyor.
|
/ ADANA
04.05.2007
|
|
|
Göçükten 7 saat sonra çıkarıldı |
Zonguldak’ta kömür ocağında meydana gelen göçüğün altında kalan işçinin cesedi yaklaşık 7 saat sonra çıkarıldı.
Alınan bilgiye göre, Gelik beldesine bağlı Esenler mahallesinde, ait kaçak olduğu iddia edilen kömür ocağında, tavan kısmından toprak kayması sonucu göçük meydana geldi.
Göçük altında kalan Sedat Çiv’in (19) cesedi, vatandaşlar tarafından 7 saat sonra ocaktan çıkarıldı. Yetkililer, göçük altında kalan Çiv’le birlikte çalıştığı öğrenilen babası Erdoğan Çiv’in kaçarak kurtulduğunu, olayın ise polise geç haber verildiğini kaydettiler. Ocak sahibi A.A’nın arandığı olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
|
/ ZONGULDAK
04.05.2007
|
|
|
|