|
|
|
Şarm El Şeyh’de son şans |
Uluslararası organizayonların temsilcilerinin ve 50’den fazla ülkeden bakanların katıldığı genişletilmiş Irak’a komşu ülkeler toplantısı Mısır’ın Şarm El Şeyh şehrinde gerçekleştiriliyor.
50’den fazla ülkeden bakanı ve uluslar arası organizasyondan isimleri bir araya getiren toplantıda sırasıyla Irak Başbakanı Nuri El Maliki, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice birer konuşma yaptılar.
Irak Başbakanı Maliki, Ebul Geyt’in ardından yaptığı konuşmada Irak’ın dış borçlarının silinmesini talep etti. Maliki, ABD ve Sünnî Arap hükümetlerinin, Irak’taki Sünnilerin siyasî sürece dâhil edilmesi gibi birçok konuda yapılmasını istediği kurumsal reformları gerçekleştirme konusunda da söz verdi. Maliki, borçların silinmesinin de ülkesinin yeniden inşa çalışmalarını sürdürebilmek için gerekli olan tek şey olduğunu ifade etti.
Irak’ın, büyük kısmı Saddam Hüseyin döneminde Irak-İran Savaşı’ndan kalma çoğu Suudi Arabistan, Kuveyt, Rusya ve Çin’e olmak üzere 50 milyar dolar civarında dış borcu bulunuyor. Daha önce Irak’ın yaklaşık 100 milyar dolarlık borcu da Paris Kulübü ülkeleri tarafından silinmişti. Suudi Arabistan da daha önce Irak’ın borçlarının yüzde 80’inin sildiğini duyurmuştu.
Konferansa Suudi Arabistan adına katılan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal, Maliki’nin konuşmasının ardından Irak’ın borçlarını silmeye hazır olduklarını ve hâlihazırda da Iraklı yetkililerle görüşmelerini sürdürdüklerini söyledi. Faysal, burada yaptığı açıklamada ayrıca Irak’taki bütün gruplara eşit dağıtılmak şartıyla 1 milyar dolar yardımda bulunmaya hazır olduklarını belirtti. Irak’taki durumu değerlendirmek için gerçekleştirilen konferansta İran ve ABD arasında muhtemel bir görüşme gerçekleşmesi konusu ise konferansın önüne geçmiş durumda. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Suriyeli meslektaşı Velid Muallim ile görüşeceği açıklandı. Ancak İran ve ABD heyetlerinin bir araya gelip gelmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
|
/ ŞARM EL ŞEYH
04.05.2007
|
|
|
‘Yenilgiyi kabul edip, çekilmeliyiz’ |
İngiltere’nin eski kara kuvvetleri komutanı General Sir Michael Rose, ABD ve müttefiklerinin Irak’ta yenilgiyi kabul edip daha fazla asker ölmeden çekilmesi gerektiğini söyledi.
İngiliz yayın kurumu BBC’nin bir programına katılan Rose, Iraklı direnişçilerin Amerikan askerlerini ülkelerinden ayrılmaya zorlamaya haklarının olduğunu da kaydetti.
Rose, Irak’taki cephe hattında bulunan askerlerin kendisine “İçinde bulunduğumuz savaş, ümitsiz bir savaş” dediğini belirterek, Irak’taki yabancı askerlerin yakın zaman içinde savaşı kazanma imkânının olmadığını, artık askeri çözümleri değil, siyasî çözümleri konuşma zamanının geldiğini ifade etti. Irak’taki yabancı askerlerin kısa sürede evlerine dönmeleri ve hayatlarının korunmasının sağlanması gerektiğini söyleyen Rose, “Yenilgiyi kabul mu edelim” sorusuna “Tabiî, yenilgiyi kabul etmeliyiz” cevabını verdi. Rose, İngiltere Başbakanı Tony Blair hakkında Irak savaşına girme kararı yüzünden tahkikat açılması çağrısı da yaptı. BM’nin Bosna’da komutanlığını da yapan Rose, “Washington’s War: From Independence to Iraq” (Washington’un Savaşı: Bağımsızlıktan Irak’a) adlı kitabının tanıtımını yapıyor.
Rose, kitabında Amerikan bağımsızlık savaşında George Washington’un güçlerinin taktikleriyle Iraklı direnişçilerin taktiklerini karşılaştırıyor.
|
/ LONDRA
04.05.2007
|
|
|
Suudi Arabistan Maliki’yi devirmek istiyor |
Irak Hükümeti, sınır komşusu Suudi Arabistan’ı ülkedeki siyasî istikrara engel olmak ve terör örgütü El Kaide’ye destek vermekle suçladı.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin danışmanlarından Sami El Askeri, bu akşam saatlerinde başşehir Bağdat’ta katıldığı bir radyo programında yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın Irak’taki siyasî istikrarı bozmaya çalıştığını iddia etti. Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in 28 Mart’ta Riyad’da gerçekleştirilen Arap Birliği’nin 19. liderler zirvesinde Irak Başbakanı Nuri El Maliki’yi neden kabul etmediğine dair soruları da cevaplayan Askeri, Suudi yetkililerin Maliki’yi bilinçli olarak kabul etmediğini ancak ülkesinin bu meseleyi gündemde tutmak istemediğini belirtti. Iraklı danışman, Suudi Arabistan’ın terör örgütü El Kaide’yi de maddî açıdan desteklediğini öne sürerek, Riyad yönetiminin Maliki hükümetini devirmeye çalıştığını iddia etti.
|
/ BAĞDAT
04.05.2007
|
|
|
Fransa’nın mevzusu Türkiye |
Fransa’da cumhurbaşkanılığı seçimlerinin ikinci turuna kalan iki aday arasında televizyonda dün akşam yapılan canlı yayının dış politika ve AB ile ilişkilerde Türkiye konusu ön plana çıktı.
UMP lideri Nicolas Sarkozy, ‘’Cumhurbaşkanı olursam Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkacağım’’ dedi. Sarkozy, AB içinde kurumsal reformlar gerçekleşene kadar genişlemeye karşı olduğunu söyledi. Türkiye’nin Avrupa’da olmadığını ve küçük Asya ülkesi olduğunu iddia eden Sarkozy, ‘’Sınırsız genişleme, AB’nin sonu olur’’ diye konuştu. Royal ise, ‘’Türkiye konusunda sürecin açık olduğunu’’ belirterek, zamanı geldiğinde referandumda Fransızların karar vereceğini söyledi. Sosyalist aday, şu anda genişleme öncesi bir ara verilmesi gerektiği savundu. Fransızların müzakerelerin başlamasıyla bu konuda taahhüde girdiğini ve bunun göz ardı edilemeyeceğini kaydeden Royal, ‘’kapının Türkiye gibi büyük bir ülkeye ve medeniyete tamamen kapatılamayacağını’’ ifade etti. Dünyanın istikrarı için Türkiye’nin önemine değinen Royal, Türklerin büyük bir kültürün temsilcileri olduklarını söyledi.
|
/ PARİS
04.05.2007
|
|
|
Olmert içten ve dıştan baskı altında |
İsrail muhalefetinin lideri, Likud Başkanı Binyamin Netanyahu, Winograd raporunun bulgularına dikkati çekerek, “Hükümet, açıkta ortadır ki halkın güvenini yitirmiştir” dedi.
Netanyahu, İsrail parlamentosunda partisinin grup toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, Başbakan Ehud Olmert’i istifaya çağırdı; hükümetin ülkeyi yönetme yetkisini iade etmesini ve bu konuda halkın karar vermesini sağlamasını istedi. Likud Meclis grubu başkanı Gideon Sa’ar, “Tek çözüm, hükümetin istifası ve yeniden seçime gitmektir” derken, eski dışişleri bakanlarından Likudlu Silvan Şalom da hükümetin göreve gelmesinin üzerinden ancak bir yıl geçtiğine işaret ederek, hükümetin İran ve Suriye tehditlerine karşı başarılı olamadığını ve bu sebeple istifa etmeleri gerektiğini söyledi. Winograd raporunun eleştiri oklarının hedefindeki Başbakan Olmert, dün gece partisinin milletvekilleriyle yaptığı görüşmede moral toplarken, 29 kişilik Kadima grubundan 26’sı Olmert’e destek çıktı.
|
/ KUDÜS
04.05.2007
|
|
|
İran’a ek tedbir geliyor |
İran’ın nükleer faaliyetlerini görüşmek üzere dün İngiltere’nin başşehri Londra’da bir araya gelen BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ile Almanya’nın temsilcileri, nükleer faaliyetlerine devam etmesi halinde İran’a yönelik ek tedbirler alınmasından yana tavır belirledi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından dün gece geç saatlerde yapılan açıklamada, daimi üyeler Rusya, ABD, Çin, Fransa ve İngiltere ile Almanya’nın temsilcilerinin İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili taleplere cevap vermemesi halinde BM Güvenlik Konseyi’nin ek tedbirler alması gerektiği konusunda görüş birliğine vardığı belirtildi.
|
/ LONDRA
04.05.2007
|
|
|
3 Amerikan askeri öldürüldü |
Irak’ta biri kadın 3 Amerikan askerinin daha öldüğü bildirildi.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, 2 Mayısta başşehir Bağdat’ın güneyinde araçlarının geçişinde bomba patlaması sonucu 2 askerin öldüğü, bu olayda 2 askerin de yaralandığı belirtildi. Açıklamada, Bağdat’ın batısında aracının altına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir kadın askerin ağır yaralandığı, daha sonra da öldüğü kaydedildi.
|
/ BAĞDAT
04.05.2007
|
|
|
ABD anayasal süreçte ısrarlı |
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey, ABD’nin Türkiye’de “ordu veya başka birinin anayasal sürece müdahale etmesini veya anayasa üstü bir şey yaptığını görmek istemediğini” söyledi.
Düzenlediği günlük basın toplantısında, The Washington Post gazetesinde çıkan “Türkiye’de demokrasi krizi” başlıklı yoruma ilişkin görüşü sorulan Casey şunları söyledi: “Türkiye’de demokratik düzeni desteklediğimiz çok açık. Türkiye’de anayasa ve seçim sandığının işlediğini görmek istiyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve diğer yetkililer de bunu açıkça ifade etti.
Elbette ordu veya başka birinin anayasal sürece müdahale etmesini veya anayasa üstü bir şey yaptığını görmek istemiyoruz.” Casey, Türkiye’deki anayasal düzeni desteklemekle neyi kastettiği sorusunu da şöyle yanıtladı:
“ABD’nin Türkiye’ye kendi iç politikasının nasıl işleyeceğini dikte etmesine gerek yok. Türkiye, bir dost ve NATO müttefiki. Türk halkının, liderlerinin kim olacağına karar verme hakkını tamamen destekliyoruz. Elbette Türk iç siyasi ilişkilerine dışardan herhangi bir müdahaleyi reddediyoruz ve elbette Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi, Türk halkının, liderlerinin kim olacağını, kimin başta olacağını sandık başına giderek belirleyebildiğini görmek istiyoruz.”
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Şarm El Şeyh’e giderken uçakta gazetecilere söylediği sözleri hatırlatan Casey, “Biz, Türk halkının, liderlerine kendisinin karar vereceği özgür ve demokratik bir Türkiye’nin, Türkiye için, Avrupa için ve dünya için önemli olduğuna inanıyoruz. Ülkede anayasal düzen ve demokratik sürece saygı gösterilmesi çağrımızı sürdüreceğiz” dedi.
Terör örgütü PKK konusundaki bir başka soruya karşılık ise Casey, PKK tehdidine karşı Türkiye ve Irak hükümetiyle beraber mücadele edildiğini, bu amaçla terörle mücadele özel temsilciliğine atanan Emekli Orgeneral Joe Ralston’ın Türk ve Iraklı yetkililerle temaslarının sürdüğünü kaydetti.
|
/ WASHINGTON
04.05.2007
|
|
|
Hariri mahkemesi muhaliflere takıldı |
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un hukuk danışmanı Nicholas Michel, eski Lübnan başbakanı Refik Hariri suikastını aydınlığa kavuşturmak amacıyla kurulması öngörülen uluslar arası mahkemeyle ilgili olarak gittiği Lübnan’dan eli boş döndü.
Genel Sekreter Ban tarafından uluslar arası mahkemenin kurulmasıyla ilgili olarak Lübnan’da siyasi güçler arasında ortaya çıkan anlaşmazlığın giderilmesine ve mahkemenin bir an önce kurulmasına yardımcı olma amacıyla Lübnan’a gönderilen Michel, Lübnan’da taraflar arasında anlaşma sağlanmasına yönelik gelişme olmadığını vurguladı. Michel, 2,5 hafta önce Lübnan’a gitmişti.
|
/ NEW YORK
04.05.2007
|
|
|
ABD’de devlet okulunda İncil dersleri |
Amerika’nın Georgia Eyalet Eğitim Kurulu, İncil derslerinin eyalete bağlı kamu okullarında müfredata dahil edilmesini onayladı. Kurul, derslerin “dinî tebliğ” değil “bilgi verici” nitelikte olması gerektiğinin altını çizdi.
Eyaletin 180 okul bölgesinde yer alan liselerden isteyenler, müfredatlarına seçmeli ders olarak İncil dersi koyabilecekler.
Georgia eyalet kongresi, geçen yıl Demokrat ve Cumhuriyetçi oy çoğunluğuyla eyaletteki kamu okullarına İncil dersi konulmasına izin veren yasayı onaylamıştı. Alabama, Missouri, Tennessee ve Texas eyaletlerinin kongrelerinde de benzer yasalar gündemde bulunuyor. Uygulamanın destekçileri, öğrencilerin, Martin Luther King’in yazılarından, William Shakespeare’ın eserlerine ve hatta Irak savaşına kadar birçok konuyu daha iyi anlayabilmesi için İncil derslerine ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Uygulama karşıtlarıysa, İncil derslerinin kamu okullarında Hıristiyanlık propagandasına dönüşeceği eleştirisinde bulunuyorlar.
|
/ ATALANTA
04.05.2007
|
|
|
Berlin’de 2. İslâm Konferansı yapılıyor |
Almanya’nın başşehri Berlin’de çeşitli Müslüman kuruluşlarının temsilcilerinin Alman hükümet yetkilileriyle bir araya getiren 2. İslâm Konferansı başladı.
Konferansa İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble başkanlık ediyor. Schaeuble, konferansa ilişkin olarak, inançlarından bağımsız olarak bütün insanların toplumun bir parçası olmalarını istediklerini söyledi. Schaeuble, İslâm konferanslarının, Müslümanların Alman toplumunda kabul gördüklerinin bir sinyali olması açısından önemli olduğunu kaydetti.
2. İslâm Konferansı’na katılanlar arasında, Adalet Bakanı Brigitte Zypries, Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Ayyub Axel Köhler, İslâm Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya da bulunuyor.
|
/ BERLİN
04.05.2007
|
|
|
|