Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Türkiye’ye bakışta ABD-AB farkı

Türkiye’deki son siyasal gelişmeler ve bu arada özellikle Genelkurmay Başkanlığı’nın “e-muhtırası”, ABD ile AB’nin Ankara’ya bakış açısındaki farkı bir kez daha ortaya koydu.

Temelde Avrupalıların ve ABD’nin Türkiye’ye yaklaşımlarında önemli ortak noktalardan biri, özgür ve demokratik rejimin korunmasıdır. AB kadar Washington da, cumhurbaşkanı seçimi krizinin demokratik yollardan ve uzlaşmayla çözümlenmesini istiyor.

Bu ilkesel ortak duruşa rağmen, Atlantik’in iki yakası arasındaki tavırda, öncelikler bağlamında, önemli farklılık var.

Avrupa için öncelik, demokratik değerlerin ne pahasına olursa olsun korunmasıdır. Yani AB dilini kullanırsak, Türkiye’nin mutlaka Kopenhag kriterlerine uygun hareket etmesi zorunluğudur.

ABD için ise öncelik kendi stratejik çıkarlarıdır. Washington Türkiye’deki gelişmeler karşısında daha ihtiyatlı davranmak gereğini duymaktadır.

Sarkozy’ye koz!

Brüksel ve çeşitli Avrupa başkentlerinden gelen tepkiler, Avrupa’nın TSK’nın “e-muhtırası”na karşı tavrını yeterince ortaya koydu.

AB’nin resmi ağızları düşündüklerini açıkça dile getirmekten de çekinmediler. Dönem başkanı Almanya, yayımladığı bir bildiride, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ve Anayasa Mahkemesi’nin “dış baskılardan etkilenmemesinin çok önemli olduğunu” vurguladı. AB’nin üst düzey yöneticileri (J.M. Barroso ve Olli Rehn gibi), sorunun “Türk Silahlı Kuvvetleri için de bir sınav” olacağını belirttiler...

Avrupa basını ise tavrını daha da açık olarak ortaya koydu. İngiliz “The Guardian”ın belirttiği gibi, AB’de Türkiye’ye soğuk bakanlar, şimdi siyasal krizi ve ordunun müdahalesini kendi lehlerine bir sav olarak kullanacaklardır.

Gerçekten bu durum, Sarkozy’den Merkel’e kadar, Türkiye’nin AB üyeliğini istemeyenlerin eline şimdi bir koz veriyor...

Ne suya, ne sabuna...

Washington’dan gelen tepkiler ise yönetimin bu aşamada açık bir tavır almak istemediğini gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi beyanında demokrasi vurgusu yapılıyor ve Washington’un Türkiye’deki demokratik sürece destek verdiği belirtiliyor.

Yasemin Çongar’ın dünkü yazısının son bölümünde, görüştüğü yetkilinin söyledikleri de açıkçası yönetimin ne siyasi iktidara, ne de Silahlı Kuvvetler’e karşı sayılabilecek bir tavır almamaya özen gösterdiğini ortaya koydu.

Yukarıda belirttiğimiz gibi, ABD’nin Türkiye’ye yaklaşımında önceliği stratejik çıkarlardır. Washington bu gibi hallerde pragmatik bir tavır benimser. Gerçik Bush yönetimi bir süredir Türkiye’yi İslam dünyasına örnek olarak gösteriyor ve bu nedenle de bu “model”in sarsıntı geçirmemesini arzu ediyor. Ama öte yandan, Irak’ta ve bölgede başı dertte olan ABD’nin, Türkiye ile bozuşacak hali yoktur. Hele Türkiye’nin ABD’den Kuzey Irak konusunda aktif destek beklediği bir dönemde, Washington için öncelik Ankara’yı “kaybetmemek”tir. Takındığı tavır, Türkiye’de herkesi memnun etmese de...

Milliyet, 1.5.2007

Sami KOHEN

02.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Asker sorunu

  Mitingler, kitleler

  23 Nisan’da Kur’ân yarışması düzenlemek yasak mı?

  İşte bunun için AB’yi istiyorum

  Türkiye’ye bakışta ABD-AB farkı


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004