Cumhurbaşkanı seçimi için geçtiğimiz Cuma günü TBMM’de yapılan ilk tur oylamada toplantı yeter sayısının en az 367 olması gerektiği ve bu sayının bulunamadığı iddiasıyla CHP’nin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru, mahkeme Başkanı Tülay Tuğcu’nun açıklamasına göre bugün veya yarın sabah karara bağlanacak. Mahkemenin vereceği karar, seçim sürecinin bundan sonraki seyrini ve siyasî gelişmelerin yönünü belirleyecek.
Cumhurbaşkanı seçimi için geçtiğimiz Cuma günü TBMM’de yapılan ilk tur oylamada toplantı yeter sayısının en az 367 olması gerektiği ve bu sayının bulunamadığı iddiasıyla CHP’nin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru, mahkeme başkanı Tülay Tuğcu’nun açıklamasına göre bugün veya yarın sabah karara bağlanacak. Mahkemenin vereceği karar, seçim sürecinin bundan sonraki seyrini ve siyasî gelişmelerin yönünü belirleyecek. Mahkeme başvuruyu reddederse Meclisteki cumhurbaşkanı seçim turları sürecek ve ikinci tur yarın gerçekleştirilecek. Buna karşılık ilk turun iptali durumunda hangi gelişmelerin yaşanacağı belirsiz. Böyle bir kararın siyasette erken seçim dahil farklı senaryoların önünü açacağı ifade edilirken, hukukun yüksek mahkeme eliyle siyasallaştırıldığına dair tartışmaları yoğunlaştıracağı ve hukukun yine zedelenmesinden kaygı duyulduğu vurgulanıyor.
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Başoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’ya birer mektup gönderdi.
Başoğlu, Başbakan Erdoğan’a Genelkurmay muhtırasına Bakanlar Kurulu’nun verdiği cevaptan dolayı teşekkür ederken, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’ya, mahkemenin cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda alacağı kararın “siyasi” olacağı uyarısında bulunarak “Yüksek Mahkeme siyasi bir tartışmaya doğrudan taraf olmamalıdır” çağrısı yaptı. Başoğlu, "Mahkemenin, cumhurbaşkanı seçiminin yapılmasını geciktirecek ya da seçimin yapılmasını durduracak bir karar vermesi halinde, takdir edeceğiniz üzere bu siyasî tartışmaya doğrudan karışacak ve böyle bir kararın alınması seçime etki yapacaktır. Bunun, hem Yüksek Mahkeme’nin sahip olduğu itibarı sarsacağını hem de siyasî bir tartışmaya doğrudan taraf olacağını ve böylece Yüksek Mahkeme’ye duyulan güvenin sarsılacağına inanıyorum” dedi.
|