Genelkurmay’ın açıklamasına yönelik tepkiler devam ederken insan hakları dernekleri, olayın kınanmasından çok sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Yapılan açıklamalarda, birkaç mevzi olay bahane edilerek toplumun büyük bir kesiminin suçlanmasının en tehlikeli ayrımcılık olduğuna dikkat çekilerek, asıl amacın yeni bir ara rejim ile demokratikleşmenin önünün kesilmesi olduğu vurgulandı. İşte sivil toplum örgütlerinin açıklamaları:
İnsan Hakları Derneği Merkez Yürütme Kurulu:
Açıklama, demokrasiye açık bir müdahale teşkil etmektedir. Devlet organlarının ve kurumlarının görevlerini yerine getirmede ve yetkilerini kullanmada hukuk dışına çıkmaları ya da yargı organları üzerinde baskı oluşturabilecek tutum ve davranışlar içerisine girmeleri, hukuk devleti ilkesini bütünüyle ortadan kaldırır.
Demokratik bir hukuk devletinde, hukuka aykırı olan, suç sayılan tutum, davranış ve eylemlerin soruşturulmasını sağlayacak, sabit olduğunda da cezalandıracak mekanizmalar bulunmaktadır. Devletin hiçbir organı ya da kurumu, kendini tek başına devletin koruyucusu ya da temsilcisi addedemez, diğer organların ve kurumların görev alanlarına müdahale hakkını kendinde göremez.
Açıklamanın siyasi tespit ve yorumlar içermesi, gerektiğinde askeri güçlerin duruma müdahale edeceği uyarısında bulunması, yargının tarafsız ve bağımsız görev yapması önünde önemli bir engel oluşturacağı açıktır.
İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu:
Sorun, Genelkurmay açıklamasının içeriğinden öte böyle bir açıklamanın yapılmış olmasıdır. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklama siyasetin dışında olması ve siyasi mücadelede taraf olmaması gereken bir kurumun anayasal sınırlarını ihlal niteliğindedir.
İçinde bulunduğumuz ortamda Türkiye’deki temel sorun, “irtica”, “bölücülük” veya “misyonerlik” suçlamalarıyla, yurttaşların sivil ve siyasal haklarını kullanmalarının bir “tehdit” olarak gösterilmeye ve böylece demokratikleşme sürecinin tersine çevrilmeye çalışılması sorunudur. Bugün asıl tehlike, bütün eksikliklerine karşın sahip olduğumuz demokrasiyi bile sakıncalı gören zihniyet ve odaklarca, ülkenin yeniden bir ara rejime doğru sürüklenmek istenmesidir.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında ayrım yarattığını ve bir kısmını düşman saydığını düşündüğümüz söz konusu açıklamada yer alan yaklaşımdan da büyük kaygı duyuyoruz.
Ülke sorunlarının; bu tür müdahalelerden medet ummadan ve toplumda gerilim yaratmadan, siyasete daha fazla katılmanın yollarını açarak çözülebileceğine; böylece demokratik yapının daha da güçleneceğine inanıyoruz.
|