Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 47. yılı münasebetiyle, gazetemiz Gemlik temsilciliği tarafından Gemlik Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen ‘Bediüzzamanın Görüşleri Işığında Gençlik ve Aile’ konulu konferansa Gemlik halkı büyük ilgi gösterdi.
Programa Yeni Asya gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ve araştırmacı-yazar Halil Uslu konuşmacı olarak katılırken, tasavvuf müziği san’atçısı Ali Oktay da ‘Hazan Yağmuru ve Aşk Mıdır ki’ albümlerinde yer alan parçaları seslendirdi. Geceye Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerinden Mehmet Fırıncı’nın da katılarak bir konuşma yapması, salonu dolduran dinleyicilere oldukça duygular anlar yaşattı. Bediüzzaman’ın Gençlik ve Aile’ye bakışı mevzuunda yaptığı konuşma sonrasında Mehmet Fırıncı salonu dolduran yüzlerce kişi tarafından coşkuyla alkışlandı.
Ardından 4 yaşındaki minik Ege’nin mimik hareketleriyle süsleyerek ezbere okuduğu şiir ve İstiklâl Marşı da salondakilerin bir kez daha coşkulu alkışlarına sebep oldu.
RİSÂLE-İ NUR BÜTÜN
İNSANLIĞA HİTAB EDİYOR
Zülfikar Gerdan’ın Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlayan programda, ilk konuşmayı yapan gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, toplumda görülen şiddet, kap-kaç, cinayet, fuhuş gibi hadiselerin iman zaafından kaynaklandığını belirterek din eğitimine ehemmiyet verilmesi gerektiğini belirtti.
Kutlular, ‘Bediüzzaman’ın dinin devreden çıkarıldığı bir dönemde imanî meseleleri akla ve mantığa uygun bir şekilde ispat ettiğini’ ifade ederek, “Bu esasları, bu kurtuluş reçetelerini sadece Türkiye ve İslâm âlemi için değil bütün insanlık âlemi için takdim etmiştir” dedi. Mehmet Kutlular, konuşmasının devamında bugün aile, gençlik ve toplumun ıztırap çektiğine işaret ederek, “Öğretmenini döven gençlikten sokaktaki kap-kaç olaylarına kadar toplumdaki güven ortamının bozulmasının tek nedeni iman zaaflığıdır. Bediüzzamın’ın ifade ettiği gibi, insanda eğer iman olmazsa canavar bir hayvandan daha korkunç bin duruma gelir” diye konuştu.
Konuşmasında genel hadiselere de yer veren Kutlular, hükümetin bir çok olumlu olacak icraatı bazı kesimlerden gelen tepkiler sebebiyle geri adım atarak uygulamaya sokamadığını belirterek, hükümete “Neden korkuyorsunuz?” diye seslendi. Kamusal alan tartışmalarına da değinen Kutlular, Çankaya’nın da kimsenin malı olmadığını ifade ederek “Ne demek kamusal alan? Çankaya’nın da, bu vatanın da, cumhuriyetin de sahibi millettir” diye konuştu.
DİNî
BİLGİLER İYİ ÖĞRETİLMELİ
Programa Konya’dan iştirak eden Araştırmacı-Yazar Halil Uslu, dinleyicilerle kurduğu diyalog ve kendine has üslûbuyla yaptığı konuşmada salondakileri tam anlamıyla coşturdu. Uslu’nun ilginç rakam ve istatistiklerle süslediği konuşması sık sık alkışlarla kesildi.
Uslu, konuşmasının başında, ‘Türkiye’nin çeşitli kesim ve yörelerinde son 5 yılda aile içi şiddet ve kötü muamele sonucu bin 300 kadın ve çocuğun hayatını kaybettiğinin ve bunun beş mislinin de yaralandığının tesbit edildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Dünya sağlık örgütünün tesbitlerine göre, 7 milyara doğru giden dünya ailesinde yalnız 2000 yılında bir milyon kişi intihar etmiş ve yüzlerce kişi teşebbüste bulunmuş. 300 milyonluk ABD’de her 4 aileden biri boşanıyor veya boşanmış. 1 milyar 300 milyonluk Çin’de aile içi şiddet ve zulme uğrayan kadınlar büyük çoğunlukta. Türkiye’de aile içi şiddet ile 2007 yılı itibarıyla boşanma dosyaları 220 bini aşmış ve devam etmektedir.”
Bediüzzaman’ın 1927’lerde kaleme aldığı Haşir Risâlesi hakkında da konuşan Uslu, “Bediüzzaman, büyük dünya ailesinin 4 istinad duvarı olan ‘çocuklar, gençler, aile hayatı ve ihtiyarlar’ üzerinde durur ve özetle: “Ahirete iman, Allah korkusu, cennet ve cehennem” fikriyatı öğretilmez, bildirilmez ve verilmez ise; insanlığın sosyal hayatının tarumar olacağını ve muzır mikropların istilâ edeceğini ve böylelikle siyasilerin ve içtimaiyatçıların ve asayiş mensuplarının acze düşeceğini, bunların birinin yıkıldığında tümünün yıkıldığını, sosyal içtimaî hayatın perişan olacağını” söyler” dedi.
AİLENİN TEMELİNDE MERHAMET
VE MUHABBET VARDIR
Halil Uslu, konuşmasının son bölümünde gençlik ve ailelerin içine düştüğü durumdan kurtuluş yolunun İslâm dininin prensiplerine sarılmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “‘Cennet annelerin ayakları altındadır’, ‘Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi, belâlar sel gibi üstünüze dökülecekti’, ‘Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa onlara öf bile deme ve sakın onları kovma’ buyrulmakta. Acaba insanlık âlemi bunun neresinde? Yalnız Kur’ân-ı Kerim’de sosyal hayata bakan 230 civarında âyet var. Kadın ve kadın hakları ile ilgili “Nisa” Sûresi var. Bugün dünya milletleri bu hakikatlerin topuğuna ulaşabilmiş midir? Saadetleri için ulaşmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
Uslu çözüm önerileri üzerine ayırdığı konuşmasının son bölümünde Mevlânâ ve Bediüzzamanın eserlerinin okullarda okutulması tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi: “Yine bu hakikatlerin ışığında çağın Mevlânâ’sı Hz. Bediüzzaman ‘Refika-i hayatına hem merhamet hem muhabbet edeceksin, yoksa hüsn-ü muaşeret bozulur’ demektedir. Bu ifadede aile hayatının birinci meyvesinin “Merhamet ve Muhabbet” olduğu ortaya çıkmaktadır. Çocuk ise ikinci plana düşmektedir. Çünkü 2007 itibarıyla 220 bini aşkın boşanma davasının % 85’i çocuklu aileler. Demek ailenin temelinde “Merhamet–Muhabbet” olacaktır. Yani binanın olması için taban ve tavanın oluşması gibi. Yoksa bina olmaz.”
NURLU HATIRALAR
Mehmet Kutlular’ın konuşmasının ardından kürsüye gelerek bir konuşma yapan Bediüzzaman’ın talebesi Mehmet Fırıncı salonda duygulu anlar yaşanmasına sebep oldu. Mehmet Fırıncı konuşmasında İstanbul’da Bediüzzamanla ilgili hatıralarından bahsetti. Fırıncı, merhum Avukat Bekir Berk’le Gemlik adliyesinde yaptıkları Risâle-i Nur savunmasını da anlatarak, “Gemlik’ten de böylesi bir hatıramız var” şeklinde konuştu.
MİNİK EGE ÂKİF’TEN ŞİİRLER OKUDU
Programa Yalova’dan katılan 4 yaşındaki minik Ege’nin Mehmet Akif Ersoy’dan okuduğu şiir ve İstiklâl Marşı salonda büyük beğeni ile karşılanarak ayakta alkışlandı. Murat Boran’ın da okuduğu şiirle renk kattığı programın son bölümünde Tasavvuf müziği san’atçısı Avukat Ali Oktay ‘Hazan Yağmuru ve Aşk Mıdır ki’ albümlerinde yer alan parçaları seslendirdi.
Programı telgraf göndererek tebrik eden milletvekillerinden Muzaffer Baştopçu; “Önümüzde hep ışık olmuşlardan büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’yi anma programınızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”, Sedat Kızılcıklı “Bediiüzzaman Said Nursî’yi rahmetle anıyor, tüm katılımcılara selâm ve sevgilerimi sunuyorum”, Altan Karapaşaoğlu ise; “Gençlik ve Aile konulu programınıza katılamadığım için üzgünüm. Programın başarılı geçmesi dileğimle tüm davetlilere selâm ve saygılarımı sunarım’ şeklinde ifadelerde bulundular.
|