Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Mazlum-Der: Keyfîlik bitmeli

Mazlum-Der tarafından yapılan açıklamada, derneğin Kocaeli Şubesince 14 Nisan’da düzenlenen “Başörtüsüne Özgürlük Yürüyüşü” sırasında güvenlik güçlerinin, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu topluluğa cop ve biber gazı ile müdahalesi sonrasında bazı göstericilerin yaralanmış olmasından derin üzüntü duyulduğu belirtildi. Açıklamada, “keyfî ve aşırı güç kullanan polisler ve amirleri hakkında derhal soruşturma açılması” istendi.

Kocaeli’de ikinci yılını dolduran başörtüsüne özgürlük eylemlerinin yıldönümünde çevre illerden de gelen katılımcılarla birlikte düzenlenmek istenen “barışçıl gösteri”nin, önceden bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen kolluk güçleri tarafından “izinsiz” olduğu gerekçesiyle engellenmek istendiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Oysa Anayasa’nın 34. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası, ‘Herkes, önceden izin almaksızın, silâhsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.’ Düzenlemesiyle herkesin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını yasal güvence altına almaktadır. Bu açık yasal hükümlere rağmen güvenlik güçlerinin katılımcılara orantısız ve aşırı güç kullanarak müdahalede bulunması yasal ve hukukî sınırların aşıldığını göstermektedir.

MAZLUMDER, Polis güçlerinin bütün uyarılara rağmen keyfi tutumlarını sürdürmesinin arka plânında yatan en önemli sebeplerden birinin ‘muhalif grupların gösterilerinden’ duyulan rahatsızlık olduğuna inanmaktadır. MAZLUMDER, Kocaeli’de gerçekleştirilen ‘Başörtüsüne Özgürlük’ gösterilerinde kötü muamele uygulayarak, amacını aşan bir şekilde orantısız, keyfi ve aşırı güç kullanan polisler ve amirleri hakkında derhal soruşturma açılmasını, soruşturma sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasını, insan hakları ihlâline yol açan sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istemektedir.”

18.04.2007


 

Gül: AB standartlarını yakalayacağız

“Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı” adlı çalışmanın üç aylık yoğun ve ciddî bir mesainin ürünü olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, çalışmanın hazırlanmasına yaklaşık 200 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun katkıda bulunduğunu kaydetti. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da programın, Türkiye’nin gelecek yedi yıllık reform takviminin omurgasını oluşturduğunu, çalışmaların temelindeki en önemli ilkenin sahiplenme olduğunu belirterek, “Türk kamuoyuyla ve sivil toplumla bu reformları sahiplenirsek başaracağız” dedi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığında düzenlenen basın toplantısıyla kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanan Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programını kamuoyuna duyurdu.

Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye’nin AB sürecindeki yol haritasının belirlenmesi sürecine değinerek, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin müzakereler başladıktan sonra başka bir boyuta girdiğini ifade etti. Bu kapsamda ilk olarak Türkiye’nin siyasî reform sürecinin yer aldığını kaydeden Gül, bu sürecin devam edeceğini belirterek, hâlâ bazı noksanlıkların bulunduğuna işaret etti.

Gül, siyasi reform sürecinin yanı sıra ikinci olarak AB müktesebatının Türkiye tarafından üstlenilmesi, üçüncü olarak da AB ile iletişimin daha canlı hale getirilmesi, AB-Türkiye arasındaki yakınlaşmanın devam etmesi, özellikle sivil toplum kuruluşları arasında müşterek çalışmaların başlatılmasının söz konusu olduğunu belirtti.

Bu süreç içerisinde siyasî reformlarla ilgili olarak, reform izleme komitesinin ilgili birimlerle toplantılar yaptığını belirten Gül, sadece yeni yasalar çıkartmanın değil, çıkan yasaların uygulanmasını takibinin önemli olduğunu söyledi. Müktesebatın üstlenilmesiyle ilgili çalışmalar çerçevesinde bir araya gelindiğini ifade eden Gül, 10 Ocak 2007 tarihinde düzenlenen toplantıda, AB müzakere ve reform sürecinin bir değerlendirmesini yaptıklarını ve gelecek dönemde Türkiye’nin ihtiyacı olan reformlara ilişkin bir yol haritası çıkartılması konusundaki hedefin açıkça ortaya konulduğunu kaydetti.

Bu iradenin hayata geçirilmesini teminen bütün kamu kurumlarına talimat verildiğini söyleyen Gül, 3 ay içinde yapılan çalışmaların neticesini açıklamak için bu basın toplantısını düzenlediklerini belirtti.

“Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı” adı verilen bu çalışmanın 3 aylık yoğun ve ciddî bir mesainin ürünü olduğunu kaydeden Gül, çalışmanın hazırlanmasına yaklaşık 200 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun katkıda bulunduğunu kaydetti. Gül, 130’a yakın sivil toplum kuruluşuyla çok yakın çalışma içinde olunduğuna da işaret etti. Programın aslında gündelik hayatla ilgili konuları ihtiva ettiğini belirten Gül, bu açıdan bu çalışmanın doğrudan faydasının görüleceğini kaydetti.

Çalışmaların günlük hayatın AB ülkelerindeki standartlara yükseltilmesi hedeflediğini belirten Gül, programın Türkiye’nin kendi inisiyatifiyle hazırlanmış bir çalışma olduğuna işaret etti. “Bu program Türkiye’nin kendi programıdır” diye konuştu.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefine kararlılıkla bağlı olduğunu da vurgulayan Gül, son 3 ay içinde müzakerelerde kaydedilen gelişmelerin, bu konuda ilerlemenin olduğunu gösterdiğini bildirdi. Gül, “Türkiye’nin katılım müzakerelerinin başarılı şekilde sonuçlandırılmasının, kendi performansına bağlı olduğunu herkes bilmektedir” diye konuştu. Gül, genel seçimlerde AKP’nin bugünkünden çok daha güçlü şekilde iktidara geleceğinden şüphe duymadıklarını sözlerine ekledi.

301. MADDE SİYASÎ REFORM

SÜRECİNİN BİR MESELESİ

TCK’nın 301. maddesinde yapılması öngörülen değişikliğe ilişkin bir takvim olup olmadığı sorulan Gül, Türkiye’de seçimler ya da dış politikadaki gelimeler gibi birçok önemli olay olduğunu ifade ederek, “Biz AB sürecimizi kendi programımız çerçevesinde sahiplenerek güçlü şekilde devam ettiriyoruz” dedi.

Siyasî reform sürecinin devam ettirilmesi, müktesebatın üstlenilmesi ve AB ile iletişimin en iyi şekilde götürülmesinin önemine dikkati çeken Gül, şöyle konuştu: “Bu konudaki kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk. Bu üç ayakta da kararlı şekilde devam edeceğiz. 301. maddeyle ilgili konu, siyasî reform sürecinin bir meselesidir. Bununla ilgili bir değişikliğin olmasına inandığımızı, irademizi zaten açıkça ortaya koyduk. Bunun takvimi önümüzdeki süre içinde zaten belli olur. Ama bütün bu çalışmaları, sadece siyasî reformları 301 gibi düşünürseniz bunlar netice vermez.”

Gül, bu süre içinde, çıkan kanunların uygulamasını da en iyi şekilde takip etmek ve bu çerçevede bir zihniyet değişikliğini pekiştirmek gerektiğini kaydetti.

/ ANKARA

18.04.2007


 

Ağar'dan uzlaşma mesajları

Başbakan Erdoğan'ın muhalefet turunun ilk durağı olarak ziyaret ettiği DYP'de Genel Başkan Mehmet Ağar, CHP'nin muhalefet söylemini eleştirirken Erdoğan'a da bu partiyle görüşmesi tavsiyesinde bulundu. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak Anavatan Partisiyle birlikte hareket edeceklerini söyleyen Ağar, bu partiyle işbirliği temaslarının devam ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi çerçevesinde muhalefet turları düzenleyen Başbakan Erdoğan ilk olarak DYP lideri Mehmet Ağar ile görüştü. DYP genel merkezinde gerçekleşen görüşme sonrası ortak açıklama yapan ve görüşmelerini isim bazına indirgemediklerini ifade eden Ağar, Erdoğan’la çerçeveyi konuştuklarını, parti olarak demokrasinin sağlıklı işlemesinden yana olduklarını söyledi.

Daha önceki görüşmelerinde bir takım gönül kırıklıkları olsa da medenî ve iyi ilişkilerinden yana olduklarını ifade eden Ağar, Başbakan Erdoğan’a anamuhalefet lideri Deniz Baykal ile görüşmesini istediklerini belirtti. Ağar, “Biz bu konuda ana muhalefet partisi ile görüştük. Ana muhalefet de görüşmeye sıcak baktıklarını anlattılar ama takdir sayın başbakanın” dedi.

Ağar, parti olarak tutumlarını adayın açıklanmasından sonra ortaya koyacaklarını hatırlatırken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerektiğini ima etti.

Anavatan Partisi ile birleşme konusuna değinen Ağar, milletin talepleri doğrultusunda hareket ettiklerini, cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili beraber davranma arzusunda mutabık kaldıklarını açıkladı. Ağar, “ülke için ortak tavır beraberliği konusunda mutabakata varılmış olması önemlidir. Demokrasi ve hukuku desteklemek bizim temel prensibimizdir, ancak iktidarın tüm politikalarını onaylamak bizim görevimiz değildir” dedi.

Başbakan Erdoğan ise, kesin bir adaylarının olmadığını, Baykal’ın kendisine hakaret ettiği için görüşmediğini söyledi. Erdoğan, “Ana muhalefet partisine gidemeyeceğimin nedeni aldığım hakaret ve çirkinliktedir. Demokratik sistem hiçbir zaman hakarete cevaz vermez. Burada her türlü eleştiri yapılabilir tepki söylenebilir. Ben sınırsız özgürüm deme hakkına kimse sahip değildir. O bir yere kadardır. Cumhurbaşkanlığı seçimini halkı ve piyasaları huzursuz etmeden genel seçimlerin dışında değerlendirerek halledilmesinden yanayız” dedi.

Kemal BENEK / ANKARA

18.04.2007


 

Mumcu: Çankaya seçimini millet yapsın

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı seçiminin krize dönüşmemesi için, anayasayı değiştirerek seçimin halka yaptırılması gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, parti Genel Merkezinde ANAVATAN lideri Erkan Mumcu ile görüştü. Görüşmenin ardından Erdoğan-Mumcu basın karşısına geçerek açıklama yaptı. İlk olarak konuşan Mumcu, “Kendilerine bu görüşme için teşekkür ediyoruz. Biz bu görüşmenin 2 yıl önce yapılmasını umuyorduk. Ancak bugün yaptıkları görüşme de bizi mutlu etmiştir” dedi. Mumcu daha sonra sözü misafiri Erdoğan’a verdi.

Görüşmenin bir fikir alış-verişi oduğunu ifade eden Erdoğan, Bu noktada sayın Mumcu’nun fikirlerinden de istifade etmeye çalıştık. Henüz somut ortaya çıkmış bir isim yoktur. İsmim üzerinde spekülasyon yapılıyorsa da böyle bir şey söz konusu değildir” dedi. Siyasî mutabakat konusunda yöneltilen bir soruya da cevap veren Erdoğan, “Beni siyasiler tayin etmedi. Beni halkımız seçerek, yetki vererek buraya getirdi” dedi.

/ ANKARA

18.04.2007


 

Erdoğan: İki değil, tek Türkiye var

Başbakan Erdoğan, 14 Nisan mitingiyle ilgili olarak dış basında yer alan “İki Türkiye” değerlendirmesini eleştirdi. İki Türkiye’nin olmadığını ,tek Türkiye’nin olduğunu ifade eden Erdoğan, “Dışarıdan bakarak iki Türkiye varmış gibi göstermek kimsenin haddine düşmemiştir” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan TBMM’de düzenlenen partisinin grup toplantısında Cumhuriyet mitingi ve mitingi düzenleyenler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

14 Nisan’da Ankara’da düzenlenen Cumhuriyet mitingi ile ilgili yapılan “iki Türkiye” yorumunu değerlendiren Erdoğan, “Dışarıdan bakarak iki Türkiye varmış gibi göstermek de kimsenin haddine düşmemiştir” dedi.

Başbakan Erdoğan, mitingde Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına hakaretler edildiğini ifade hatırlatarak, “Şahsıma hakaret edebilirsin ama bir ülkenin Başbakanı’na hakaret edemezsin. Şahsımı Çankaya’da görmek istemeyebilirsin. Oraya çıkacak olanı sen de belirlemeyeceksin. Gücünü milletten alan parlamento belirleyecek” dedi.

“Çırpındıkça batıyorlar daha da batacaklar” diyen Erdoğan, “Demokrasi hazmedenlerin sistemidir, laiklik tüm inanç gruplarına aynı mesafede olanların sistemidir, sosyal devlet herkesin devletidir, hukuk devleti hakka hukuka saygısı olanların devletidir” diye konuştu.

EKONOMİK KAYNAKLARIMIZ

DAHA VERİMLİ KULLANILMALI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Ülkemizin son derece zengin sosyal ve ekonomik kaynaklarının daha verimli kullanılması, hepimiz için büyük önem taşımaktadır’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Verimlilik Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ülke ekonomilerinin veya işletmelerin gelişip büyüyebilmesi ve uluslar arası piyasalarda söz sahibi olabilmesinin, verimliliği ve rekabet gücünü artırabilmesi ile mümkün olduğunu bildirdi. Erdoğan, ‘’Verimlilik artışları, bireylerin ve toplumun hayat şartlarını derinden etkileyen sayılı değişkenlerden biridir’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:’’Aynı zamanda kaynak tasarrufunun sağlanması da verimlilikteki bir yükselmeyi gösterir. Onun için, ülkemizin son derece zengin sosyal ve ekonomik kaynaklarının daha verimli kullanılması, hepimiz için büyük önem taşımaktadır. İşletmeler ve toplumların kalite ve verimlilik kültürünü yaşam biçimi haline getirmesi, bilim, teknoloji ve nitelikli insan gücünün uyumlu birlikteliği, hayat düzeyinin yükseltilmesini sağlayacaktır.’’

/ ANKARA

18.04.2007


 

Yakış’tan diplomatik fırtına yaklaşıyor uyarısı

AKP Düzce Milletvekili ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, ABD Kongresinde bekleyen sözde Ermeni soykırımı tasarısıyla ilgili olarak, ‘’Türk-Amerikan ilişkilerinde belki bir fırtınanın yaklaştığını söylemek mümkün. Umarız bundan kaçınabileceğiz’’ dedi.

Sözde Ermeni soykırımı tasarısına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Washington’a gelen TBMM heyetinde AKP’den Yaşar Yakış, Mehmet Dülger, Zekeriya Akçam ve Erol Aslan Cebeci, CHP’den de Onur Öymen ve Şükrü Elekdağ yer alıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman ile de bir araya gelen heyet, daha sonra Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi (CSIS) adlı düşünce kuruluşunda Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirdi. Burada konuşan Yakış, Türk-Amerikan ilişkilerindeki ‘’bulutlu alanları’’, PKK terörü, Ermeni tasarısı ve başta Kerkük olmak üzere Irak konusu olarak özetledi. Ermeni tasarısını kabul etmenin ABD’ye hiçbir yararı olmayacağını belirten Yakış, Amerikalıların kendilerine ‘’1 Martta (2003) TBMM’nin kararı yüzünden siz sıkıntı çektiniz, şimdi de bizim kongre geçirirse biz sıkıntı çekeceğiz’’ dediğini, ancak şartların karşılaştırılamayacağını söyledi.

/ WASHINGTON

18.04.2007


 

Vecdi Gönül: Millî Tank henüz proje aşamasında

Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ‘’Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Harb-İş Sendikası’nın mesai arkadaşlığı devam edecektir’’ dedi.

Kocaeli’ne, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere gelen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir ve AKP Kocaeli İl Başkanı Fikri Işık ile birlikte Gölcük’te Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Şubesi’ni, ardından da Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şubesi’ni ziyaret etti.

Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Erol tarafından sendika binası önünde karşılanan Vecdi Gönül, sendika genel başkanından yapılan faaliyetler hakkında bilgi aldı. Abdullah Erol’un, kamudaki istihdam daralmasının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı, deniz, hava, kara kuvvetleri ve jandarmaya bağlı işyerlerinde de sürdüğünü hatırlatması üzerine Gönül, savunma sanayindeki askerî işletmelerin tek çatı altında toplanmasının uzun yıllar alacağını söyledi.

Millî Tank Projesi’nin henüz proje aşamasında olduğunu ifade eden Gönül, daha sonra, sendika genel başkanı Abdullah Erol’a bakanlığın plaketini verdi.Gönül, daha sonra Gölcük Belediyesi’nce yapımı SÜREN ‘’Kavaklı Sahili Projesi’nin uygulandığı alanda incelemelerde bulundu.

/ GÖLCÜK

18.04.2007


 

Hızlı tren 23 Nisan’da deneme seferine başlıyor

Türkiye, hızlı tren kullanan dünyanın 8 ülkesinden birisi olmak için gün sayıyor. Ankara-Eskişehir arasında hızlı tren deneme seferleri 23 Nisan 2007 tarihinde başlayacak.

TCDD Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara-İstanbul arasında demiryolu ulaşımını 3 saat 15 dakikaya indirecek Hızlı Tren Projesi’nin Ankara-Eskişehir etabındaki çalışmalar tamamlandı. TCDD Genel Müdürlüğü, 4 ay sürecek deneme seferlerinde kullanılacak ve saatte 250 kilometre hıza uygun hızlı tren setinin temini için çıktığı ihalede İtalya’dan RFI-MER MEC firmasıyla sözleşme imzaladı. Hızlı trenlerin devreye alınmasıyla bu iki şehir arasında 206 kilometrelik demiryolu ulaşımı 1 saat 15 dakikaya inecek.

/ ANKARA

18.04.2007


 

İç tüzüğe aykırı soru önergeleri iade edildi

22. Yasama Döneminde sunulan 24 bin 559 soru önergesinden 341’inin, TBMM Başkanlığı tarafından, İçtüzük hükümlerine uygun bulunmadığı için milletvekillerine iade edildiği bildirildi.

TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Cevdet Selvi’nin soru önergesine verdiği cevapta, 30 Mart 2007 itibariyle, 22. Yasama Döneminde TBMM Başkanlığına sunulan toplam 24 bin 559 soru önergesinden 341’inin, TBMM Başkanı tarafından İçtüzük hükümlerine uygun bulunmadığından iade edildiğini kaydetti.

Süresi içinde cevaplandırılmayan yazılı soru önergeleri için Başbakan veya ilgili bakanın dikkatinin çekildiğini ifade eden Alptekin, yazılı soru önergelerinin, dikkat çekme yazısının gönderildiği tarihten itibaren 10 gün içinde de cevaplandırılmadığı takdirde, önergenin süresi içinde cevaplandırılmadığının, “gelen kağıtlar’’ listesinden ilân edildiğini belirtti.

Alptekin, “22. Yasama Döneminde 30 Mart 2007 itibariyle TBMM Başkanlığınca işleme alınan 21 bin 699 yazılı soru önergesinden 11 bin 93 adedi için Başbakanlık veya ilgili bakanlığa dikkat çekme yazısı gönderilmiştir’’ dedi.

/ ANKARA

18.04.2007


 

DTP’li başkan tutuklandı

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Ağrı İl Başkanı Murat Öztürk, terör örgütü PKK’nın propagandasını yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, önceki gün bir grup partiliyle Ağrı Adliyesine gelen DTP İl Başkanı Murat Öztürk, Belediye Meclis Üyesi Murat Daş ve İl Genel Meclis Üyesi Hazal Aras, Cumhuriyet Savcısına ifade verdikten sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar devam eden duruşmada, Murat Öztürk tutuklandı, Murat Daş ile Hazal Aras tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Murat Öztürk, Ağrı M Tipi Cezaevine götürüldü. Adliye önünde bekleyen bir grup ise DTP binasına kadar yürüdükten sonra dağıldı.

/ AĞRI

18.04.2007


 

Turgut Özal, Anıt Mezar’da 2 ayrı törenle anıldı

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 14. yılında düzenlenen 2 ayrı törenle anıldı. Anıt Mezar’da saat 09.00’da başlayan devlet töreninde, saygı duruşunda bulunulmasının ardından Cumhurbaşkanı, 59. Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve öteki ilgililer adına anıta çelenk bırakıldı.

Bu törenin hemen ardından Anavatan Partisince düzenlenen anma töreni başladı ve saygı duruşunda bulunuldu. Törenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, ‘’Turgut Özal’ı rahmetle ve minnetle anarak, her yıl aziz hatırasını canlı tutmaya çalıştıklarını’’ söyledi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun, Ankara’da parti genel merkezinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı ziyaret sebebiyle anma törenine katılamadığını belirten Keçeciler, şunları kaydetti: “Özal, Türkiye’nin çağı yakalamasında çok önemli vazife ifa etmiş bir insan. Her şeyden önce Özal, Türkiye’yi sıkıyönetimden devralmıştır. Sıkıyönetimden devralmasının nedeni Türkiye’de kardeşliğin bozulmasıydı. Şimdi de devlet taraftarı, cumhuriyet taraftarı, AK Parti taraftarı diye bir kavganın içine Türkiye’yi soktular. Maalesef bu kavgalar Türkiye’ye iyilik getirmez. Özal gibi bir Cumhurbaşkanı seçmeliyiz.’’

Törene Özal’ın eşi Semra Özal, oğlu Efe ve eski gelini Zeynep Beşikçioğlu’nun yanı sıra, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, partililer ve vatandaşların katıldı. Anma töreninde, helva, lokum ve Malatya kayısısı dağıtıldı. Tören sonrasında bazı vatandaşlar, mezara su dökerek, duâ ettiler.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, ölümünün 14. yılı dolayısıyla yayınladığı mesajda izlediği değişim siyaseti ve görev aldığı her kademede yaptığı değerli hizmetleri ile Türk milletinin önünü açtığını ve çağdaş Türkiye’nin dünya ile bütünleşmesine çok önemli katkılarda bulunduğunu bildirdi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, ölümünün 14. yılı sebebiyle yayınladığı mesajda, ‘’siyasetten ekonomiye, demokrasiden özgürlüklere kadar, devrim niteliğinde çok sayıda kararı hayata geçirdiğini’’ ifade etti.

/ İSTANBUL

18.04.2007


 

TRT'ye baskı ve telkin yok

TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney, “Cumhuriyet Mitingi’’ne TRT 1, TRT 2 ve TRT INT kanallarında ‘’geniş yer verildiğini’’ kaydederek, TRT’nin mitinge en fazla yer veren kanallar arasında olduğunu bildirdi.

Güney, 14 Nisan tarihinde yapılan ‘’Cumhuriyet Mitingi’’nin “TRT kanallarından canlı olarak yayınlanmadığı ve TRT haber bültenlerinde konuya yeterince yer verilmediği’’ şeklinde bazı basın yayın organlarında çıkan haber ve yorumlarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Ali Güney, açıklamasında şunları kaydetti:’’Mitinge ilişkin haberlere de TRT 1, TRT 2 ve TRT INT kanallarında geniş şekilde yer verilmiştir. Saat 11.00’da başlayan miting, TRT 2’den 09.30-10.30 saatleri arasında yayınlanan Habervizyon programının yanı sıra 11.00’dan itibaren tüm haber bültenlerinde yer almıştır. Söz konusu yayınla ilgili hiçbir makam ve merciden TRT’ye yönelik baskı ve telkin söz konusu değildir. Araştırıldığında görülecektir ki TRT kanalları ‘Cumhuriyet Mitingi’ne yayınlarında en fazla yer veren kanallar arasındadır.

/ ANKARA

18.04.2007


 

Din görevlilerinden kan bağışı

Mardin’de, Kutlu Doğum Haftası kapsamında İl Müftülüğü ile tarafından organize edilen kan bağışı kampanyasına 175 din görevlisi katıldı.

Yenişehir semtinde bulunan Fuat Yağçı Camiinde yapılan kan bağışına katılan İl Müftüsü Mahsum Taşçı, Hazreti Peygamber’in de bahar aylarında iki omuz kemiği arasından kan aldırdığını söyledi. O günün şartların da kanın o şekilde alındığına dikkat çeken Müftü Taşçı, “Bu günün şartlarında ise modern imkânlar altında alınıyor. Dinen kan vermenin bir mahsuru yok. Aksine tıbben sağlık açısından yararlı olduğu ispatlanmıştır. Dinimiz fen ve ilme karşı değildir. Biz de bu amaçla Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerinde böyle bir uygulama yaparak kan vermenin yararlı olduğunu anlatmayı hedefledik. Bu kampanyamız önümüzdeki günlerde de sürecektir. Bütün vatandaşlarımızı bu kampanya ya katılmalarını bekliyoruz” dedi.

Kan bağışında bulunan din görevlisi Şirin Ersan ise, herkesi kan bağışı yapmaya çağırırken verilen kana bir gün herkesin ihtiyacı olabileceğini söyledi.

/ MARDİN

18.04.2007


 

Nisan karı bereket getirecek

Doğu Anadolu Bölgesi’nde bu yıl yeterince yağış olmadığını belirten uzmanlar, Nisan ayındaki kar yağışının toprağın ihtiyacı olan suyu alması yönünden çok önemli olduğunu belirtti.

Bitlis’in Ahlat İlçe Ziraat Odası (AHZO) mühendislerinden Duygu Alpaslan, yaptığı açıklamada, toprakların tarımsal anlamda kurak geçmesinin beklendiğini belirterek, böyle bir dönemde yağan sürpriz karın sevindirici olduğunu söyledi. Bitlis ve ilçelerindeki buğday tarımının, yağışların olmaması sebebiyle riskli duruma girmekte olduğunu belirten Alpaslan, “Ancak, nisan ayında kar yağmasıyla toprakların ihtiyacı olan suyun bir miktarı karşılandı. Toprakların ekilmeden önce kendini toparladığı bir dönemde, karın yağması toprağın verimini yükseltecek olması ve yeterli su oranının alması açısından çok önemli. Bu kar yağışı kısa süreli olmalı, toprak üzerindeki karın bir iki gün içinde güneş ışınlarının etkisiyle erimelidir. Zaten mevsimsel olarak da birkaç gün içerisinde karın erimesi mümkün. Toprak su ihtiyacını bu yıl bahar ayındaki kar yağışıyla giderdi” dedi.

/ BİTLİS

18.04.2007


 

Bitlis'te 101 köy yolu ulaşıma kapandı

Bitlis’te iki gündür devam eden kar yağışı sebebiyle 101 köyün yolu ulaşıma kapandı. Yolların açılması için çalışmalar hızla devam ediyor.

Bitlis İl Özel İdaresi Yol Ulaşım Hizmetleri Müdür Vekili Erhan Yılmaz, yaptığı açıklamada, il merkezi ve ilçelerinde 2 gündür etkili olan kar yağışının hayatı olumsuz yönde etkilediğini bildirdi. Bitlis merkez ve ilçelerinde etkili olan kar yağışının ardından 101 köy yolunun ulaşıma kapandığını ifade eden Yılmaz, kapanan yolları ulaşıma açmak için 10 ekiple çalışma yürütüldüğünü belirtti.Yılmaz, köylerin yollarını açma çalışmalarını 3 kar makinesi, 11 greyder, 11 dozer, 10 kamyon ve 7 yükleyiciyle birlikte yürüttüklerini kaydetti.

/ BİTLİS

18.04.2007


 

Serin hava etkisini sürdürecek

Serin havanın, etkisini yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde hafta sonuna kadar sürdüreceği bildirildi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Karadeniz üzerinden gelen serin havanın, yurdun kuzey ve doğu kesimlerinde etkili olduğu, bu sebeple hava sıcaklığının kuzey ve iç kesimlerde Nisan ayı ortalamalarının 6-8 derece altında seyrettiği belirtildi.

Serin havanın, hafta sonuna kadar yurdun kuzey ve doğu kesimlerinde etkisini sürdüreceği bildirilen açıklamada, kuzey ve doğu kesimlerde aralıklarla beklenen yağışların, genellikle yağmur, Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusunun yüksek kesimleri ile Doğu Anadolu Bölgesi’nde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görüleceği kaydedildi.

Açıklamada, hava sıcaklığının hafta sonuna kadar yurdun kuzey ve iç kesimlerinde mevsim normalleri altında, güney kesimlerde ise mevsim normalleri civarında seyredeceği bildirildi.

/ ANKARA

18.04.2007


 

Dinçer’in durumu “kritik”

TBMM Başkanvekili ve CHP Bursa Milletvekili Ali Dinçer’in, yoğun bakım altında tutulduğu İbni Sina Hastahanesi’ndeki tedavisinin devam ettiği bildirildi.

Hastane yetkilileri, yüksek ateş nedeniyle 13 Nisan Cuma günü hastahaneye kaldırılan Dinçer’in, lenfoma tedavisi sebebiyle bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak enfeksiyon kaptığını bildirdiler.

Hastahanenin yoğun bakım servisinde tutulan Dinçer’in dün sabah itibariyle “kritik’’ durumunun devam ettiği belirtildi. Yakalandığı lenf kanserini yenen, ancak daha sonra hepatite bağlı karaciğer yetmezliği sorunu yaşayan Ali Dinçer’e, kalp krizi sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Hasan Saka’nın karaciğeri 22 Aralık 2006’da İbni Sina Hastahanesi’nde nakledilmişti.

/ ANKARA

18.04.2007


 

Gemlikte ‘nur’lu gece

Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 47. yılı münasebetiyle, gazetemiz Gemlik temsilciliği tarafından Gemlik Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen ‘Bediüzzamanın Görüşleri Işığında Gençlik ve Aile’ konulu konferansa Gemlik halkı büyük ilgi gösterdi.

Programa Yeni Asya gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ve araştırmacı-yazar Halil Uslu konuşmacı olarak katılırken, tasavvuf müziği san’atçısı Ali Oktay da ‘Hazan Yağmuru ve Aşk Mıdır ki’ albümlerinde yer alan parçaları seslendirdi. Geceye Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerinden Mehmet Fırıncı’nın da katılarak bir konuşma yapması, salonu dolduran dinleyicilere oldukça duygular anlar yaşattı. Bediüzzaman’ın Gençlik ve Aile’ye bakışı mevzuunda yaptığı konuşma sonrasında Mehmet Fırıncı salonu dolduran yüzlerce kişi tarafından coşkuyla alkışlandı.

Ardından 4 yaşındaki minik Ege’nin mimik hareketleriyle süsleyerek ezbere okuduğu şiir ve İstiklâl Marşı da salondakilerin bir kez daha coşkulu alkışlarına sebep oldu.

RİSÂLE-İ NUR BÜTÜN

İNSANLIĞA HİTAB EDİYOR

Zülfikar Gerdan’ın Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlayan programda, ilk konuşmayı yapan gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, toplumda görülen şiddet, kap-kaç, cinayet, fuhuş gibi hadiselerin iman zaafından kaynaklandığını belirterek din eğitimine ehemmiyet verilmesi gerektiğini belirtti.

Kutlular, ‘Bediüzzaman’ın dinin devreden çıkarıldığı bir dönemde imanî meseleleri akla ve mantığa uygun bir şekilde ispat ettiğini’ ifade ederek, “Bu esasları, bu kurtuluş reçetelerini sadece Türkiye ve İslâm âlemi için değil bütün insanlık âlemi için takdim etmiştir” dedi. Mehmet Kutlular, konuşmasının devamında bugün aile, gençlik ve toplumun ıztırap çektiğine işaret ederek, “Öğretmenini döven gençlikten sokaktaki kap-kaç olaylarına kadar toplumdaki güven ortamının bozulmasının tek nedeni iman zaaflığıdır. Bediüzzamın’ın ifade ettiği gibi, insanda eğer iman olmazsa canavar bir hayvandan daha korkunç bin duruma gelir” diye konuştu.

Konuşmasında genel hadiselere de yer veren Kutlular, hükümetin bir çok olumlu olacak icraatı bazı kesimlerden gelen tepkiler sebebiyle geri adım atarak uygulamaya sokamadığını belirterek, hükümete “Neden korkuyorsunuz?” diye seslendi. Kamusal alan tartışmalarına da değinen Kutlular, Çankaya’nın da kimsenin malı olmadığını ifade ederek “Ne demek kamusal alan? Çankaya’nın da, bu vatanın da, cumhuriyetin de sahibi millettir” diye konuştu.

DİNî

BİLGİLER İYİ ÖĞRETİLMELİ

Programa Konya’dan iştirak eden Araştırmacı-Yazar Halil Uslu, dinleyicilerle kurduğu diyalog ve kendine has üslûbuyla yaptığı konuşmada salondakileri tam anlamıyla coşturdu. Uslu’nun ilginç rakam ve istatistiklerle süslediği konuşması sık sık alkışlarla kesildi.

Uslu, konuşmasının başında, ‘Türkiye’nin çeşitli kesim ve yörelerinde son 5 yılda aile içi şiddet ve kötü muamele sonucu bin 300 kadın ve çocuğun hayatını kaybettiğinin ve bunun beş mislinin de yaralandığının tesbit edildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Dünya sağlık örgütünün tesbitlerine göre, 7 milyara doğru giden dünya ailesinde yalnız 2000 yılında bir milyon kişi intihar etmiş ve yüzlerce kişi teşebbüste bulunmuş. 300 milyonluk ABD’de her 4 aileden biri boşanıyor veya boşanmış. 1 milyar 300 milyonluk Çin’de aile içi şiddet ve zulme uğrayan kadınlar büyük çoğunlukta. Türkiye’de aile içi şiddet ile 2007 yılı itibarıyla boşanma dosyaları 220 bini aşmış ve devam etmektedir.”

Bediüzzaman’ın 1927’lerde kaleme aldığı Haşir Risâlesi hakkında da konuşan Uslu, “Bediüzzaman, büyük dünya ailesinin 4 istinad duvarı olan ‘çocuklar, gençler, aile hayatı ve ihtiyarlar’ üzerinde durur ve özetle: “Ahirete iman, Allah korkusu, cennet ve cehennem” fikriyatı öğretilmez, bildirilmez ve verilmez ise; insanlığın sosyal hayatının tarumar olacağını ve muzır mikropların istilâ edeceğini ve böylelikle siyasilerin ve içtimaiyatçıların ve asayiş mensuplarının acze düşeceğini, bunların birinin yıkıldığında tümünün yıkıldığını, sosyal içtimaî hayatın perişan olacağını” söyler” dedi.

AİLENİN TEMELİNDE MERHAMET

VE MUHABBET VARDIR

Halil Uslu, konuşmasının son bölümünde gençlik ve ailelerin içine düştüğü durumdan kurtuluş yolunun İslâm dininin prensiplerine sarılmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “‘Cennet annelerin ayakları altındadır’, ‘Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi, belâlar sel gibi üstünüze dökülecekti’, ‘Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa onlara öf bile deme ve sakın onları kovma’ buyrulmakta. Acaba insanlık âlemi bunun neresinde? Yalnız Kur’ân-ı Kerim’de sosyal hayata bakan 230 civarında âyet var. Kadın ve kadın hakları ile ilgili “Nisa” Sûresi var. Bugün dünya milletleri bu hakikatlerin topuğuna ulaşabilmiş midir? Saadetleri için ulaşmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

Uslu çözüm önerileri üzerine ayırdığı konuşmasının son bölümünde Mevlânâ ve Bediüzzamanın eserlerinin okullarda okutulması tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi: “Yine bu hakikatlerin ışığında çağın Mevlânâ’sı Hz. Bediüzzaman ‘Refika-i hayatına hem merhamet hem muhabbet edeceksin, yoksa hüsn-ü muaşeret bozulur’ demektedir. Bu ifadede aile hayatının birinci meyvesinin “Merhamet ve Muhabbet” olduğu ortaya çıkmaktadır. Çocuk ise ikinci plana düşmektedir. Çünkü 2007 itibarıyla 220 bini aşkın boşanma davasının % 85’i çocuklu aileler. Demek ailenin temelinde “Merhamet–Muhabbet” olacaktır. Yani binanın olması için taban ve tavanın oluşması gibi. Yoksa bina olmaz.”

NURLU HATIRALAR

Mehmet Kutlular’ın konuşmasının ardından kürsüye gelerek bir konuşma yapan Bediüzzaman’ın talebesi Mehmet Fırıncı salonda duygulu anlar yaşanmasına sebep oldu. Mehmet Fırıncı konuşmasında İstanbul’da Bediüzzamanla ilgili hatıralarından bahsetti. Fırıncı, merhum Avukat Bekir Berk’le Gemlik adliyesinde yaptıkları Risâle-i Nur savunmasını da anlatarak, “Gemlik’ten de böylesi bir hatıramız var” şeklinde konuştu.

MİNİK EGE ÂKİF’TEN ŞİİRLER OKUDU

Programa Yalova’dan katılan 4 yaşındaki minik Ege’nin Mehmet Akif Ersoy’dan okuduğu şiir ve İstiklâl Marşı salonda büyük beğeni ile karşılanarak ayakta alkışlandı. Murat Boran’ın da okuduğu şiirle renk kattığı programın son bölümünde Tasavvuf müziği san’atçısı Avukat Ali Oktay ‘Hazan Yağmuru ve Aşk Mıdır ki’ albümlerinde yer alan parçaları seslendirdi.

Programı telgraf göndererek tebrik eden milletvekillerinden Muzaffer Baştopçu; “Önümüzde hep ışık olmuşlardan büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’yi anma programınızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”, Sedat Kızılcıklı “Bediiüzzaman Said Nursî’yi rahmetle anıyor, tüm katılımcılara selâm ve sevgilerimi sunuyorum”, Altan Karapaşaoğlu ise; “Gençlik ve Aile konulu programınıza katılamadığım için üzgünüm. Programın başarılı geçmesi dileğimle tüm davetlilere selâm ve saygılarımı sunarım’ şeklinde ifadelerde bulundular.

Şuayb SERDAROĞLU / BURSA

18.04.2007


 

Halk otobüslerine GPS

Erzurum’da halk otobüsleri, kurulacak GPRS tabanlı takip sistemiyle izlenecek. Erzurum Halk Otobüsçüler Derneği Başkanı Mahmut Özdemir, halk otobüsleriyle ilgili gelen şikâyetleri ortadan kaldırmak için kurulacak sistemin Temmuz ayında devreye girmesinin planlandığını belirtti.

Sistemin kurulması için deneme çalışmalarının yapıldığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade eden Özdemir, sistem ile halk otobüslerinin güzergahı ihlâli yapıp yapmadığının belirleneceğini söyledi. Özdemir, ‘’Otobüslerin duraklara girip girmediği ve kaç kilometre hız yaptığını da sistemle takip edebileceğiz. Takip için otobüslere chip takılacak’’ diye konuştu.

Sistemin kurulmasının otobüs başına 2 ila 5 bin Avro arasında değişen bir maliyet olacağını anlatan Özdemir, sistemin devreye girmesiyle halk otobüsleriyle ilgili şikâyetlerin tamamen ortadan kalkacağını belirtti.

Sistem için kurulacak kontrol merkezinde otobüslerin bir aylık çalışmalarının kayıt altına alınacağını anlatan Özdemir, ‘’Vatandaşlardan gelen şikâyeti sistem arşivinden denetleyerek yapacağız. Eğer şikâyet haklı ise otobüsü sahibine gereken ceza verilecek’’ dedi. Özdemir, otobüs sahiplerinin de kurulacak sistem ile cep telefonu aracılığı ile otobüslerini takip edebileceklerini kaydetti.

/ ERZURUM

18.04.2007


 

Silifke'de güzel ezan okuma kursu

Mersin’in Silifke ilçesinde, Müftülük tarafından “Beş Makamda Beş Ezan Okuma Kursu” açıldı.

İstanbul Şişli Fulya Balçık Camii görevlisi, Hüdayi Tasavvuf Musikisi Korosu üyelerinden İbrahim Duman tarafından verilen kurs, 13 din görevlisinin katılımıyla başladı. Ezanın merkezi sistemden daha güzel okunmasının sağlanması amacıyla düzenlenen “Beş Makamda Beş Ezan Okuma Kursu”, 1 hafta sürecek.

Müftü Sabri Kütükçü, süresi kısa olmasına rağmen kursun çok verimli olduğunu belirterek, “Asıl amacımız, kursun daha uzun süreli olmasıydı. Kutlu Doğum Haftası çalışmaları nedeniyle kısa tutmak zorunda kaldık. Kursa katılan görevlilere ve İbrahim Duman Bey’e katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

/ MERSİN

18.04.2007


 

Denizde lastik temizliği

Antalya’da çeşitli kurumlar tarafından yat limanında yapılan deniz temizliğinde, denizden onlarca lastik çıkması görenleri şaşkına çevirdi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi Su Altı Topluluğu ve çeşitli dalgıç okullarının katılımı ile yat limanında deniz temizliği yapıldı. Yaklaşık 20 dalgıç ile yapılan çalışmada denizden onlarca lastik çıktı. Temizlik çalışmalarına katılan belediye işçileri, dalgıçlar tarafından tesbit edilen lastikleri çıkartırken oldukça zorlandı. 2 saatlik çalışma sonucunda denizden çöp, sandalye, deniz havlularının da bulunduğu bir kamyon çöp ve çok sayıda lastik çıkartıldı.

Çalışmaları izleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Denizi kirletenler vatan hainidir. Deniz bizim velinimetimiz. Vatandaşlarımızı bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi. Denizin dibinde çok sayıda şişe ve lastik olduğunu söyleyen dalgıç Yavuz Candemir ise, “Daldıktan sonra gördüğüm manzara ile şok oldum. Denizden çok sayıda lastik çıkarttık” diye konuştu.

/ ANTALYA

18.04.2007


 

Özürlüler Galata Köprüsü’nde balık tuttu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Özürlüler Müdürlüğü baharın gelmesiyle birlikte özürlüler için düzenlediği faaliyetlere hız verdi.

Bu çalışmalar kapsamında Galata Köprüsü’nde bir program düzenleyen İSÖM, 100 özürlüye balık tutmanın keyfini yaşattı. Servislerle evlerinden alınan çoğu tekerlekli sandalyeli 100 özürlünün bir araya gelerek hoş vakit geçirdiği programa Sağlık Ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı, Özürlüler Müdürlüğü yetkilileri ve özürlü yakınları katıldı.

Yeni Asya / İSTANBUL

18.04.2007


 

Bayan hafızların ‘umre’ sevinci

Bursa’da, Yeşil Kur’ân Kursu tarafından başarılı öğrenciler ödül olarak umreye gönderildi. Yıldırım Müftülüğü’ne bağlı olarak yatılı kız öğrencilere eğitim veren Yeşil Kur’ân-ı Kerim Kursu’nda umre heyecanı yaşandı.

Hafızlık eğitimini başarıyla tamamlayan 7 kız öğrenci, ödül olarak umreye gönderildi. Kur’ân Kursu Yaptırma ve Koruma Derneği tarafından umreyle ödüllendirilen öğrenciler, Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde duâlarla mukaddes topraklara uğurlandı. Başarılı öğrenciler yola çıkarken, uğurlama merasimine çok sayıda veli katıldı. Genç hafızlar, umreye gitmeden önce anne ve babalarına sarılarak sevinç gözyaşları döktü.

/ BURSA

18.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004