Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Darbecilerden daha jakoben profesörler

TARİH: 27 Mayıs 1960. Saat: 07.00. Yer: İstanbul. İstanbul Üniversitesi Rektörü Ordinaryüs Profesör Sıddık Sami Onar’ın evinin kapı zili çaldı. 62 yaşındaki Ord. Prof. Onar, yataktan güçlükle kalktı. Hastaydı.

Bir ay önce üniversitede, Demokrat Parti’yi protesto eden öğrenciler ile polisler arasında çıkan çatışmayı sona erdirmek için, polislerin yanına gidip üniversiteyi terk etmelerini istemiş, bunun üzerine, polis şefleri Bumin Yamanoğlu ve Zeki Şahin tarafından dövülmüş, yerlerde sürüklenmişti. O, seçimle rektör olmuş Türkiye’nin ilk öğretim görevlisiydi. Aldığı darbelerin üzerinden bir ay geçmesine rağmen hálá güçlükle yürüyordu. Kapıyı açınca şaşırdı. Kapıda bir subay ve yanında üç asker vardı.

Binbaşı Şefik Soyuyüce, “Günaydın” dedi. Ülke yönetimine el koyduklarını açıkladı. Ord. Prof. Onar, “Biliyorum” dedi. Gece 01.00’den itibaren İstanbul sokaklarında dolaşan askeri ciplerin, sokağa çıkma yasağı ilan edildiği anonslarını duyduğunda anlamıştı.

Ord. Prof. Onar çok acil Ankara’ya çağrılıyordu. “İzninizle giyineyim” dedi. Aynı saatlerde İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi’nin dört öğretim görevlisinin daha benzer nedenle kapılarının zilleri çaldı. Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof. Ragıp Sarıca, Prof. Naci Şensoy ve Prof. Hüseyin Nail Kubalı.

Prof. Kubalı, askerleri karşısında görünce biraz çekinmişti. Çünkü, DP’ye muhalifliğiyle tanınıyordu. Başbakan Adnan Menderes ile polemiklere girmiş, bu nedenle dekanlıktan alınmış, üniversitede ders vermeme cezası almış, DP’nin kurduğu Tahkikat Komisyonu’nca sorgulanmıştı. Başına yine benzer bir olayın geldiğini düşündü. Yanılmıştı...

ANKARA’YA GÖTÜRÜLÜYORLAR

Neden Ankara’dan çağrılıyorlardı? Yüzbaşı Numan Esin, öğretim üyelerini merakta bırakmadı:

“Bize bir anayasa taslağı hazırlayacaksınız!”

Öğretim üyeleri Ankara’ya gitmek üzere beklerken, aynı üniversiteden hukukçu arkadaşları Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya ve Doç. Dr. İsmet Giritli de ekibe gönüllü olarak katıldı.

İlk toplantılarını ayaküstü yaptılar. Başkanları Sıddık Sami Onar bir káğıda çeşitli notlar aldı. Ankara’ya giderken uçakta, askeri hareketin lideri Cemal Gürsel’e ne diyeceklerini ve nasıl bir anayasa hazırlayacaklarını konuştular.

(...)

JAKOBEN HOCALAR

Öğretim üyelerini taşıyan uçak Ankara’ya ulaştı.

Burada kendilerine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. İlhan Arsel, Prof. Bahri Savcı ve Prof. Muammer Aksoy katıldı. Hareketin lideri Cemal Gürsel, müdahalenin yapıldığı o ilk sıcak günde öğretim üyelerini kabul etti. Çünkü müdahalenin anayasaya “ihtiyacı” vardı. Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, heyet adına konuştu:

“Bugün içinde bulunduğunuz durumu adi ve siyasi bir hükümet darbesi saymak doğru değildir.”

Askerler derin bir soluk aldı. Bu arada, öğretim üyeleri konuştukça askerler şaşırdı. Çünkü öğretim üyeleri, askerlerden daha jakobendi!.. Heyet, yeni bir anayasa taslağı hazırlamakla resmen görevlendirildi.

Ve Türkiye’nin en özgürlükçü anayasası böyle bir olağanüstü günde doğdu. Tüm bu çalışmalar sırasında hocalarına yardım eden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı kimdi dersiniz; YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç...

Prof. Teziç’in uzmanlık alanı nedir: Anayasa hukuku!..

Şimdi en başa dönüp yazıyı bir daha okuyunuz!..

Hürriyet, 15.4.2007

Soner YALÇIN

16.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Darbeyle devrim!

  Darbecilerden daha jakoben profesörler

  Tarihten yapraklar

  Hükümet orada mı ?


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004