Demokratik bir ülke... Ne demek? Parlamentonun esas alındığı demek.
Neden? Çünkü parlamentonun tüm üyeleri halk tarafından seçilmekte.
Anayasa’ya bakarsan... Biz de ‘demokratik’ bir ülkeyiz. Ama ‘sözde.’
Asla ‘özde’ değil.
***
Dünkü tüm gazeteleri taradım.
Askere endeksli bir gün geçirmekten dolayı hiç bir rahatsızlık yoktu.
Yorumlar da ikiye ayrılmıştı:
Erdoğan’ın adaylığına ‘sıcak’ bakanlar Genelkurmay’ın Başkanı’nı ‘demokrat’ bulurken, neredeyse Başbakan’a kişisel husumet duyanlar ‘sözde ve özde’ cümlesini öne çıkarıyordu.
Savunma bakanının esamesinin okunmadığı...
Askerin tüm siyasal konularda görüş serdettiği...
Askeri bir rejim görüntüsünden...
Canlı yayınlardan...
Ve uzantılardan hiç kimse rahatsız değildi.
***
Kısacası ‘asker darbe yapmıyorsa demokrasi ve demokrat askerler var.’
Çağdaş demokraside ise durum çok farklı.
Askerin tek sorumluluk alanı savunma.
Ve kesinkes sivil otoriteye tabii.
***
Genelkurmay Başkanı’nın konuşması...
Dünkü değerlendirmeler...
Askerin hala demokrasi yerine Kemalizm’e abanması...
Ankara’nın...
Özellikle kimi kurumların liberal bir topluma geçişte büyük sıkıntı çektiğini gösteriyor.
Ama o sıkıntılı kurumlarla ‘iş birliği’ içindeki medyada da var.
***
‘Parlamentoyu... Halkı... Seçmeni... Demokrasiyi boş ver... Darbe yapacak mısınız paşam’ diye yırtınan makuleden ne olur ki?
Avrupa’daki liselerin okul gazetesinde bile yer bulamayacak bu mantık buralarda ‘akredite.’
‘Özde’ bir demokrasi anlayışı medyada kökleşmiş olsaydı...
Türkiye’yi Genelkurmay Başkanı’nın ağzına bakar hale getiren ayıplı görüntü ortaya çıkar mıydı?
***
Neden böyle oluyor?
Çünkü Türkiye’jin gerçek patronunun halk olduğu inancı geçerli değil.
Başta önceki günkü basın toplantısına kilitlenenler, buranın esas sahibinin asker olduğuna imanlı.
Zaten zımnen yorumlarda da o var:
‘Tapu sahibi izin verecek gibi...’
***
Burası yorucu bir ülke.
Bu yaşta...
Hala...
Hem de kaçıncı kez bu satırları yazmaktan utanıyorum.
Hayatımızı boşa geçirmişiz gibi hissediyorum.
Hale bak...
‘Demokrasilerde patron kim ?Halk mı, asker mi?’ sorusunu sorup duruyoruz..
Üstelik de ‘asker’ cevabını almaya devam ederek.
‘Sözde’ demokrasiden...
‘Özde’ demokrasiye bir gün geçeceğiz herhalde...
Ama o güne kadar...
Olan bu ülkeye...
Bu halka oluyor.
Mehmet Patron kim? Halk mı, asker mi?
Demokratik bir ülke... Ne demek? Parlamentonun esas alındığı demek.
Neden? Çünkü parlamentonun tüm üyeleri halk tarafından seçilmekte.
Anayasa’ya bakarsan... Biz de ‘demokratik’ bir ülkeyiz. Ama ‘sözde.’
Asla ‘özde’ değil.
***
Dünkü tüm gazeteleri taradım.
Askere endeksli bir gün geçirmekten dolayı hiç bir rahatsızlık yoktu.
Yorumlar da ikiye ayrılmıştı:
Erdoğan’ın adaylığına ‘sıcak’ bakanlar Genelkurmay’ın Başkanı’nı ‘demokrat’ bulurken, neredeyse Başbakan’a kişisel husumet duyanlar ‘sözde ve özde’ cümlesini öne çıkarıyordu.
Savunma bakanının esamesinin okunmadığı...
Askerin tüm siyasal konularda görüş serdettiği...
Askeri bir rejim görüntüsünden...
Canlı yayınlardan...
Ve uzantılardan hiç kimse rahatsız değildi.
***
Kısacası ‘asker darbe yapmıyorsa demokrasi ve demokrat askerler var.’
Çağdaş demokraside ise durum çok farklı.
Askerin tek sorumluluk alanı savunma.
Ve kesinkes sivil otoriteye tabii.
***
Genelkurmay Başkanı’nın konuşması...
Dünkü değerlendirmeler...
Askerin hala demokrasi yerine Kemalizm’e abanması...
Ankara’nın...
Özellikle kimi kurumların liberal bir topluma geçişte büyük sıkıntı çektiğini gösteriyor.
Ama o sıkıntılı kurumlarla ‘iş birliği’ içindeki medyada da var.
***
‘Parlamentoyu... Halkı... Seçmeni... Demokrasiyi boş ver... Darbe yapacak mısınız paşam’ diye yırtınan makuleden ne olur ki?
Avrupa’daki liselerin okul gazetesinde bile yer bulamayacak bu mantık buralarda ‘akredite.’
‘Özde’ bir demokrasi anlayışı medyada kökleşmiş olsaydı...
Türkiye’yi Genelkurmay Başkanı’nın ağzına bakar hale getiren ayıplı görüntü ortaya çıkar mıydı?
***
Neden böyle oluyor?
Çünkü Türkiye’jin gerçek patronunun halk olduğu inancı geçerli değil.
Başta önceki günkü basın toplantısına kilitlenenler, buranın esas sahibinin asker olduğuna imanlı.
Zaten zımnen yorumlarda da o var:
‘Tapu sahibi izin verecek gibi...’
***
Burası yorucu bir ülke.
Bu yaşta...
Hala...
Hem de kaçıncı kez bu satırları yazmaktan utanıyorum.
Hayatımızı boşa geçirmişiz gibi hissediyorum.
Hale bak...
‘Demokrasilerde patron kim ?Halk mı, asker mi?’ sorusunu sorup duruyoruz..
Üstelik de ‘asker’ cevabını almaya devam ederek.
‘Sözde’ demokrasiden...
‘Özde’ demokrasiye bir gün geçeceğiz herhalde...
Ama o güne kadar...
Olan bu ülkeye...
Bu halka oluyor.
Star, 14.4.2007
|