Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu ileri sürülen günlük ortaya çıktığı sırada herhalde birçok kişi “Keşke doğru olmasa” diye düşünmüştür.
Bu günlüklere göre, Silahlı Kuvvetler’in üst kademesinde iki kez darbe girişimi planlanmış, ancak bazı anlaşmazlıklar dolayısıyla bunlar “girişim”e dönüşememişti.
Emekli Oramiral Örnek günlüklerin kendisine ait olmadığını söyledi. Kimi inandı kimi inanmadı. Ancak bu konuda kapsamlı bir araştırma bekleyenler de yanıldı, çünkü harekete geçen tek mahkeme bu günlükleri ilk kez yayınlayan dergiye yönelik bir araştırma başlattı.
***
Söz konusu günlüklerde askeri müdahaleye sıcak bakmayan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, birçok olumsuz değerlendirmeye konu oluyordu.
Emekli Orgeneral Özkök bu konuyla ilgili olarak ilk kez dün konuştu. Söylediklerini parça parça aktarıp ne dediğini anlamaya çalışacağız:
“Genelkurmay Başkanı’nın sahip olduğu bilgiler, çok hassas ve yüksek seviyeli bilgilerdir...
Görmemezliğe gelelim, ülkemiz iyi gitsin, demek de yanlıştır. Ama amacını aşmış kritikler, her şeyi büyütüp herkesin bilgisine sunmalar, teknolojinin getirdiği imkânları da kullanarak emin olmadan söylenen sözler yıpratıp zarar veriyor...
Ne dersem diyeyim, ateşe benzin dökmek gibi olur. Zamanı geldiğinde söylenir...
Emekli Oramiral ‘yapmadım’ diyor. İtibar edilmesi gereken odur. Ama karşı taraf da iddia ettiğine göre ona da saygı duyulmalı. Bu durumu bir yerden ispatlaması lazım. Yargı el koymuştur, bakalım ne yapacak göreceğiz. Soruşturma açılıp açılmaması Genelkurmay Başkanı’nın takdirine bağlıdır...”
Bu sözleri arka arkaya okuduğumuzda, ilk olarak emekli Genelkurmay Başkanı’nın günlüklerdeki olayları inkâr etmemesi dikkati çekiyor. Hilmi Özkök “Öyle şeyler olmadı” demiyor. Ayrıca “Bu günlükler sahte olmalıdır” da demiyor. Örnek’in yalanlamasına da bunların gerçek olduğunu iddia edenlere de “eşit” davranıyor.
İnce bir şekilde söylediği bir başka unsur da şudur: Eğer bugünkü Genelkurmay Başkanı izin verir ve soruşturma açılırsa gerçek ortaya çıkabilir.
***
Bunlardan bir tek şey anlamak mümkün. 2002’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst kademesinde görevli komutanlardan bazılarının askeri müdahale hazırlığı olmuştur.
Bu iddialarda adı geçen emekli generallerden birinin halen benzer çizgide siyasi faaliyet yürütmeye devam ettiğini ve bu kişinin başında bulunduğu derneğe Cumhurbaşkanı’nın büyük maddi yardım yaptığı iddiasının açıklığa kavuşmadığını da düşünürsek ortaya aydınlatılması gereken çok fazla soru çıkıyor.
Demokrasi sicilimizi hâlâ tam olarak temizleyemiyor, gelişmiş bir sistemin gereklerini yerine getirmekte sürekli yanlışlar yapıyoruz. Ne yazık ki.
Vatan, 12.4.2007
|