Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Üniversite ve darbeler

Üniversite, Türkiye’de de her zaman ülke meselelerinin içinde olmuştur. Bütün dünyada olduğu gibi. Bu, üniversitenin yapısının gereğidir.

***

Ülkemizde 1960 öncesinde Demokrat Parti’ye karşı üniversiteler bir bütün olarak muhalefet etmiştir. Askeri müdahalenin ardından ise Milli Birlik Komitesi üniversitede “temizliğe” girişmiş, o dönem için çok yüksek bir sayıda, 147 öğretim üyesi, ki aralarında solcu bilinenler fazladır, üniversiteden uzaklaştırılmıştır.

12 Mart 1971 öncesinde üniversitelerde yoğun boykot ve işgal eylemleri olmuş, bu da müdahaleye giden süreçte etkili bir rol oynamıştır. Askeri müdahalenin ardından da üniversitelere “sıkı düzen” getirme faaliyeti başlamış, en “siyasi” ve “solcu” bulunan üniversitelerin, fakültelerin kapatılması bile gündeme gelmiştir.

12 Eylül 1980 öncesindeki kaos ortamını üniversite de yaşamış, okullar sağcıların ve solcuların çatışma alanı olmuştur. Bu dönemde üniversitelerin daha da “ısıtılması” için karanlık operasyonlar yapılmış, bunlardan bazıları hâlâ aydınlanmamıştır.

Askeri yönetimin ilk icraatlarından biri, bütün üniversiteleri tam bir “disiplin” altına alma girişimi olmuş, bu disiplin ve “düzen”i sağlamak uğruna üniversitelerde büyük tasfiyelere gidilmiş, üniversitenin temel özelliklerinin çiğneniyor oluşuna aldırılmamıştır.

***

Her ara rejim, üniversitenin temel niteliklerinden geriye gidilmesi, bilimsel yapıdan taviz verilmesi, dolayısıyla da düzeyin düşmesi sonucunu doğurmuştur.

Demokraside açılan her gedik, demokratik gelişmelerden her taviz, en başta üniversiteyi etkilemiştir.

Herhalde bunu en iyi bilecek durumdakiler de üniversitede bulunanlardır. YÖK ve rektörler kurulunun cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili çıkışındaki tutarsızlıkların ötesine de geçerek bir “ara rejim” istemeleri mümkün değildir, olmamalıdır.

Üniversite, yeni cumhurbaşkanından, seçime girecek bütün partilerden bilimsel ve idari özerkliğini güçlendirecek, kaynakları artıracak, eğitim kalitesini artıracak tedbirler ve destekler istemekle yükümlüdür. Hatta demokrasiye katkıda bulunmak isteyen YÖK’ün bizzat kendisi, kendisini kaldıran bir yasal düzenlemeyi de isteyebilir.

Vatan, 7.4.2007

Okay GÖNENSİN

08.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Görevini yapan savcıların ve askerlerin başına neler geliyor...

  YÖK ve hukuk?

  Akademik özgürlük ayaklar altında

  Hayat rektör dinler mi?

  Üniversite ve darbeler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004