Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Sarıkız sadece ineğin adı

Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Nokta’da yayınlanan Darbe Günlüğü’nün kendisine ait olmadığını söylemiş, haberi yalanlamış.

Ne yapalım, bu durumda bizler de Sarıkız’ın sadece bir inek adı olduğunu kabul etmek durumundayız. Oysa ne kadar gerçekti! Ama benim kafamı karıştıran nokta şu ki; Silahlı Kuvvetlerimizi yıpratmak için 2000 sayfalık bir günlük yazmaya pek de gerek yoktu doğrusu... Hani, iki sayfalık düzmece bir “Darbe Toptantısı Tutanağı” da aynı işi görebilirdi. Böyle bir komplo için mizanseni taa 1957’den almak, Özden Paşa’nın Harbiye’ye giriş yıllarına kadar uzanmak garip.

Kim bilir belki yazan kişi çocukluğundan beri yazar olmak isteyen biriydi. Ama hiç kimse denemelerinin yüzüne bile bakmadı. Sonra bir gün, Silahlı Kuvvetler’i yıpratmak için sahte bir belge hazırlamaya girişmişken, birden fark etti ki, yayınlanması bundan daha garantili bir metin olamaz. Yıllardır yazdıklarını görmezden gelen yayın dünyasına kendini kabul ettirmek için altın bir fırsat!

O da kaptırdı gitti kendini, döktü içindeki cevheri... Ben günlüğün en çok Eruygur’la ilgili bölümünü sevmiştim. Hani, her toplantıda ne yapıp edip lafı darbeye getirip “Ne zaman yapacağız” diyormuş da, diğer paşalar “Hele dur bakalım” deyince suratını asıp oturuyormuş ya; o bölüm harikaydı; çok yaratıcıydı. Kuvvet komutanı değil mübarek, kabul gününde “ne zaman dondurmacıya gideceğiz” diye annesinin eteğini çekiştirip duran dört yaşında bir çocuk... Neyse, ordu düşmanı bir amatör yazarın marifeti işte...

Sanırım şimdi başta Özden Paşa olmak üzere, sahte günlükte adı geçen bütün komutanlar hemen yargıya başvurup gerçeğin aydınlanmasını isteyecekler. Tabii eski Meclis Başkanı İzgi, gazeteci Tuncay Özkan, Mehmet Ali Kışlalı ve adı geçen diğerleri de... Şaka değil, sahte günlük komutanları Anayasayı değiştirmek gibi ciddi bir suçlama altında bırakıyor. Böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalanlar yeri göğü birbirine katmazsa şaşarız doğrusu.

Aslında savcıların da re’sen harekete geçmeleri beklenir Günlük’ün gerçek mi, sahte mi olduğunu ortaya çıkarmak için. Ama bizim savcılar bir garip... Neyin peşine düşeceklerini hep şaşırıyorlar. Hatırlarsınız, Şemdinli’de görevden alınan savcının iddianamesinde üst düzey komutanları zora sokan bazı ifadeler vardı da, savcılar o ifadelerin doğru olup olmadığını araştırmak yerine, bu bilgileri kim verdi, neden verdi diye onların peşine düşmüşlerdi.. Gazetecilerle ilgili akreditasyon andıçı olayında aynı şeyi bir kez daha yaşadık. Askeri Savcılık hemen harekete geçti. Ama ne için?

Böyle bir andıçın hazırlanmasını soruşturmak için değil; andıçın nasıl sızdırıldığını ortaya çıkarmak için... Sonunda büyük zafer kazanmış edasıyla açıklandı soruşturmanın sonuçları: Meğer andıç önce ABD Utah’a yollanmış, oradan dönüp Türkiye’ye servis edilmiş. Sizin anlayacağınız yine yabancı parmağı... Tabii, yabancı parmağı tespit edildiği anda, akan sular durur, kimse artık “Sızdıranı anladık da, yazan için bir şey yapmayı düşünmüyor musunuz?” diye sormayı akıl edemez.

***

Gördüğünüz gibi sevgili okurlarım, ortalık karmakarışık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri gelip geçene kadar daha da karışacak. Devlet içindeki bütün klikler, kılıçlarını çekmiş birbirine saldırıyor, birbirinin kirli çamaşırlarını ortaya döküyor, bir bakıma iyi de oluyor, çünkü biz de bu sayede biraz olsun öğreniyoruz derin devletin koridorlarında olup bitenleri... Bütün bu hengame içinde, bizim açımızdan önemli olan tek nokta ne biliyor musunuz?

Toplumun gücünün, yani bizim gücümüzün darbecilerin yedeğine düşmesine, onların gücü haline gelmesine izin vermemek... Sahte Günlük’ün meçhul yazarının anlattığı hikâyenin tek öğretici yanı da bu... Sarıkız’ın ya da Ayışığı’nın hayal olarak kalmasını bir tek şeye borçluyuz. Kamuoyunda esen havanın darbeye müsait olmamasına...

O zaman yapılacak şey de ortaya çıkıyor. O havayı daha da pekiştirmek... Gaziantep Üniversitesi öğrencilerinin Hurşit Tolon’a verdikleri tepki hepimize örnek olsun.

Bugün, 1 Nisan 2007

Gülay GÖKTÜRK

02.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Avusturya boykotu ve Said Nursi

  Sarıkız sadece ineğin adı

  Toplum mühendisliğine prim yok


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004