Sizlerle hep paylaştığım “bir analizim” var: “AKP ile DYP’nin kaderleri birbirine endeksli.
Biri ne kadar düşerse, diğeri o kadar yükselir. Çünkü tabanları aynı...” Açıkçası başta Başbakan Erdoğan AKP’lilerin de benzer şekilde düşündüğünü, DYP’yi ayrı bir önem vererek gizlice izlediklerini düşünüyorum. Telefonla “hatırlaştığımız” DYP lideri Ağar da aynı yorumu yaptı: “AKP’yi sadece DYP’nin yükselişi iktidardan düşürebilir.” Off the record bir sohbet olduğu için ayrıntılarına girmeyeceğim ama ana düşüncem şu: “Oranı hayli düşük Milli Görüşçü tabanını saymazsak AKP’de ağırlığı merkez sağ seçmen oluşturuyor. Bunlar da AKP’ye küserlerse, gidip oy verecekleri parti laikliği çok öne çıkaran CHP, ya da sert milliyetçi MHP değil.
AKP’ye oy verenler fazlasıyla DYP’ye oy verenlere benziyor.” Hatta bir “ileri” daha götüreyim. Herkes, “Düz ovada siyaset, DYP’lileri partiden koparttı” diyor ya, bu görüşe katılmıyorum. Kaba bir milliyetçilik, kaba bir AB karşıtlığı ve kaba bir Amerikan karşıtlığı sergilemeyen Ağar’ın duruşu, DYP’nin geleneksel çizgisine uyuyor. Aynı havayı AKP’nin seçmen tabanında görmek de mümkün. Yani AKP’den soğuyacak bir seçmenin, kendisini en yakın göreceği parti her şeye rağmen DYP gibi görünüyor. Bu yüzden hep tekrarlıyorum. Eğer önümüzdeki aylarda olur da AKP’de sürpriz bir erime görülürse, önümüzdeki seçimlerin “sürpriz atı” DYP’dir. Ağar’ın benimle paylaştığı analizini bu yüzden fazlasıyla önemsiyorum: “AKP’yi yıkarsa DYP yıkar...”
Bugün, 30 Mart 2007
|