Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ‘’Bugünün Türkiye’sinde demokratik takvimin günü gününe ve doğru işlemesi hepimizin beklemesi gereken şey. Sistem ne kadar sıhhatli çalışırsa Türkiye için o kadar iyi sonuç verecektir’’ dedi.
Washington’da Amerikan-Türk Konseyi (ATC) 26’ıncı yıllık konferansına katılan Babacan, toplantı sonrası bir grup gazeteciye değerlendirmelerde bulundu. Babacan, New York ve Washington’da bir araya geldiği çevrelerin kendisine Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soru sormadığını, yatırımcı ve diğer çevrelerin daha çok genel seçimlerden çıkacak tabloyla ilgilendiğini anlattı. Babacan, ‘’yeşil sermaye’’ ve ‘’uluslararası liderleri, AK partinin İslamcı olmadığına dair ikna edebildiniz mi?’’ yönündeki sorulara cevap verirken, ‘’Bizim sermayeye bakışımız açık. Sermayenin rengi, dini olmaz. Ön koşulumuz yasal olmalı, kara para olmamalı. Türkiye, sermayenin her türlüsüne açık, girmesine de çıkmasına da. Biz, sermayenin girmesine de çıkmasına da vergi konulmasına karşıyız. Serbest olmalı. O zaman giren sermaye, her zaman çıkan sermayeden daha fazla olacaktır’’ dedi.
Babacan, Türkiye’nin AB üyelik sürecine ilişkin bir soruya ise ‘’Tam üyelik hedefinin sapasağlam durması önemli. Biz bu işin peşini bırakmayız. Bunca yıllık emek var. Olanlara kızarak tepki vermiyoruz, sağduyumuzu kullanıyoruz. Bir çelişki varsa AB’de var. Alman seçimlerinde Türkiye için ayrıcalıklı ortaklık lafını duyuyoruz. Fransa seçimlerinde aynı problemi görüyoruz’’ cevabını verdi.
Bazı Avrupa ülkelerinin kendi içlerinde yaşadıkları işsizlik, sosyal sorunlar, entegrasyon gibi sıkıntıların faturasını AB’nin genişlemesine kesmek gibi bir kolaycılığa kaçtığını söyleyen Babacan, ‘’Önce kendi içlerinde geciktirdikleri reformları gerçekleştirmeli sonra suçu başkalarında aramalılar’’ dedi.
|