Artık Atatürk’ün “Orta Doğu’ya bulaşmama” doktrini tarihte kalmış gibi görünüyor.
Çünkü uluslararası irade bizi adım adım bir Orta Doğu devleti olmaya itti.
(...)
AKP iktidarının temel misyonu buydu ve yavaş yavaş yerine getiriyor.
Artık Türkiye Avrupa’da bir oyuncu değil ama Orta Doğu’daki önemli güçlerden biri.
Peki Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolü ne?
(...)
Türkiye bu çatışmalarda taraftır.
Bakmayın siz İslam kökenli hükümetlerin, “Arap kardeşlerimiz”, “Filistin’le dayanışma içindeyiz!” vs. sözlerine.
Bunlar politik olarak söylenen ve sadece ağızda kalan laflar.
Amerika’nın Orta Doğu’daki çıkarları Amerika-İsrail-Türkiye-Kürdistan ekseninden geçiyor.
AKP iktidarı bu eksenin dışında önemli bir karar alamaz, başka güçlerle ittifak içine giremez.
Bu iktidara göre, çok daha keskin Batı ve İsrail karşıtı konuşmalar yapan Erbakan’ın bile İsrail anlaşmalarını nasıl imzaladığını unutmayın.
Bu eksenin şimdilik tek aksayan ayağı, Türkiye-Kürdistan ilişkileri.
Yakında bu sorunun da nasıl çözüldüğünü hep birlikte izleyeceğiz.
Zaten hiç beklenmedik ağızlardan, bu yönde konuşmalar duyulmaya başlandı bile.
Önümüzde gergin ve heyecanlı günler var.
Gazetelerdeki haber bombardımanı ve gündelik gelişmelerin yarattığı toz duman içinde yitip gitmez de olayları Amerika-İsrail-Türkiye-Kürdistan eksenini göz önünde tutarak yorumlarsak, sanırım ki yanılmayız.
Unutmayalım ki İncirlik, incir yetiştirilen bir alanın adı değildir.
Vatan, 27.3.2007
|