ABD Büyük Ortadoğu Projesi ile bölgede geleneksel ve modern diktatörlükleri devirecek, demokrasi ve piyasa ekonomisini getirecekti; buna Irak’tan başlamıştı! Şimdi, tam tersine, otoriter Sünni Arap rejimleriyle “stratejik ittifak”a yöneliyor, BOP çöküyor!
İran’a karşı başka yol bulamıyor çünkü!
Bunun işaretini ocak ayında ABD Dışişleri Bakanı Rice, Senato Dışişleri Komitesi’ndeki konuşmasında vermişti. Rice “Ortadoğu’da yeni stratejik ittifaklar”dan, “radikallere karşı reformistleri desteklemek”ten bahsederek başta Suudiler olmak üzere Sünni Arapları işaret ediyordu.
Ardından Dick Cheney aynı ay içinde Riyad’a gitti, Suudiler de Hamas’la FKÖ’yü barıştırarak Hamas’ı İran ve Hizbullah desteğine bağımlı olmaktan uzaklaştırdı. Şu anda Rice Ortadoğu’yu turluyor. Arap zirvesine Türkiye dahil Arap olmayan dört Sünni ülke davet ediliyor, bir tek İran dışlanıyor!..
Amerikan askerleri Erbil’de İran Konsolosluğu’nu basarak Sünni Arap devletlerine dayanışma mesajı veriyor. Güvenlik Konseyi İran’a karşı daha sert yaptırım kararları alıyor!..
Ve İran Basra Körfezi’nde 15 İngiliz askerini rehine alarak, nükleer programını temelli hızlandıracağını açıklayarak, Hizbullah’ın Lübnan’da hareketlenmesini sağlayarak meydan okumayı sürdürüyor!..
En büyük düşman?
Politzer ödüllü gazeteci Seymour M. Hersh, The New Yorker dergisindeki uzun yazısında bu yeni durumu analiz ediyor. Yazısının başlığı ilginç: “Yeni Yöneliş; Strateji Değişikliği!”
Hersh, görüştüğü uzmanların çok ilginç sözlerini aktarıyor:
“En büyük tehdit hangisidir? İran mı, Sünni radikaller mi? Suudilere ve Amerikan yönetiminde bazı kimselere göre en büyük tehdit İran’dır; Sünni radikaller ikinci derece düşmandırlar.”
Bu sebepledir ki Amerikalılar Suudilerin Hamas’ı İran etkisinden çekip FKÖ ile bir araya getirmesini zafer sayıyor.
İran’dan niye bu kadar korkuluyor? Birçok sebepten birini Hersh aktarıyor:
“İran’ı durduracak tek ordu Irak ordusu idi, onu da ABD tahrip etti!”
Üstelik Şii İran’a karşı bir kale olan Irak, şimdi Şii etkisi altında! Sünni direnişçilerin terörü devam ederken ABD, İran’ın Irak’taki ellerini kesmeye çalışıyor.
Uzmanlara göre, ABD ile İran arasında askeri bir çatışma çıkarsa petrol fiyatları 80 doları aşacak! Onun için ABD, İran’ı “siyasi yollardan” durdurmaya, zamanla zayıflatmaya çalışıyor.
Türkiye’ye etkisi?
Türkiye Hamas’ı İran ve Hizbullah etkisinden çekmek, Ortadoğu’da kuvvet dengesinde bir kayma olmasını önlemek için platform oluşturmak gibi çeşitli teşebbüslerde bulunduğu zaman Bush yönetimi sinirlenmişti. Şimdi aynı noktaya geliyorlar!
Bu stratejik değişimin etkileri neler olabilir?
Irak’ta Sünnilerle ABD’nin yakınlaşması Sünnilerin “Irak’ın bütünlüğü” tezini güçlendirir; Arap ülkeleri de zaten bunu savunuyor.
İran’la gerilimin yükselmesi Irak’ta Türkiye’yi bir ölçüde rahatlatsa bile, İran’la olan enerji ve güvenlik ilişkilerimizde sıkıntılara yol açabilir.
Türkiye’nin dengeleyici rolüne ihtiyaç artabilir, bu da elimizi güçlendirir. Arap zirvesine Türkiye’nin davet edilmesi, Irak’a komşu üyeler platformunun güçlenmesi ve İstanbul’da toplanacak olması bunun işaretleridir.
Yeni ve yine meçhul bir dönem açılıyor Ortadoğu’da.
Milliyet, 27.3.2007
|