Yağış azlığı, mevsimlerin sıcak gitmesi ve bilinçsiz su sarfiyatına bağlı kuraklığın etki-sinin net şekilde gözlendiği Konya Ovasından sonra sırada Harran ve Mezopotamya ovalarının bulunduğu, buralarda da ciddî kuraklık tehlikesinin başgösterdiği belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Durak, Türkiye’de küresel ısınmanın etkilerinin en bariz şekilde görüldüğü yerlerin başında Konya Ovası’nın geldiğini söyledi.
Mevsimlerin normalden sıcak seyretmesi, yağış oranının azalması ve salma sulama uygulandığı için tarımsal sulamada israfın yaşanması gibi sebeplerle Konya’da su sıkıntısının baş gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Durak, ‘’Küresel ısınmanın etkisiyle Konya Ovası’ndaki göllerin birkaçı hariç tamamı kurudu. ‘Kurumayan bir tek Beyşehir Gölü kaldı’ diyebiliriz’’ dedi. Prof. Dr. Durak, ovada kuraklığın bu yıl kendisini daha şiddetli şekilde göstereceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Durak, Konya Ovası’nın bütünüyle elden çıkma noktasına geldiğini, sırada ise Türkiye’nin verimli ovalarının başında gelen Harran ve Mezopotamya ovalarının olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Harran Ovası ile Fırat ve Dicle arasındaki Mezopotamya Ovası da ciddi kuraklık tehlikesi yaşıyor. Bu 2 ovada 10-15 yıl önce 25-30 metreden alınan yer altı suyu, artık ancak 150-200 metreden alınabiliyor. Toprak salma sulama ve sürekli ekim sebebiyle biyolojik olarak yorulduğu için, verim de azaldı. Sulama imkanları zayıfladığı için tarımsal faaliyetler bundan zarar görmeye başladı. Artık özellikle pamuk eken çiftçi verimden hiç memnun değil.’’
|