Yrd. Doç Dr. Muammer Gürbüz, Risâle-i Nur’un okullarda ders olarak okutulması gerektiğini söyledi. Risâle-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “Risâle-i Nur’da Sevgi” konulu konferansta konuşan Gürbüz, “Türk eğitim sisteminde, okullarda Risâle-i Nur metodları sistemli bir şekilde ders olarak okutulmalıdır” dedi.
Sunuculuğunu Hidayet Yıldız’ın yaptığı, Risâle-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi tarafından Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Risâle-i Nur’da Sevgi” konulu konferans Ali Demir’in okuduğu aşr-ı şerifle başladı. Ramazan Yıldırım’ın okuduğu “Gönüller Fatihi Aziz Üstada” şiirinin ardından konferansın açış konuşmasını Ömer Peker yaptı.
RİSÂLE-İ NUR’U OKUYAN İMANINI KURTARIR
Bediüzzaman Haftasının “sevgi” konusuyla Türkiye’nin bir çok beldesinde işlendiğini hatırlatan Peker, “Kendi iç âlemimizden başlayıp etrafımıza, çevremize doğru baktığımızda müsbet şeylerin temelinde sevgi olduğunu ve olumsuz şeylerin de özünde sevgisizlik bulunduğunu görebiliriz. Dostluklar, paylaşmak, acımak, yardımlaşma, dayanışma, birlikte büyük işler başarmak gibi olumlu şeylerde de hep sevgi esastır. İnsanın gerek ferdî hayatının gerekse içtimâî hayatının sağlıklı ve huzurlu olması için sevgi anahtar konumdadır” dedi.
Risâle-i Nur’un, insanların imanlarını kurtarmasında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Peker, “Risâle-i Nur, dünya savaşları sonrasında, insanlığın geçirdiği buhranlar, dinsiz felsefe ve medeniyet anlayışının getirdiği felâketlerden kurtulmasını sağlayacak çareler getirmiştir. İnsanlık bunlara ekmek gibi, su gibi, hava gibi muhtaçtır. İçinde bulunduğumuz asrın hayat şartları, dünya nizamı ve görüşü karşısında imanın takviyesi ile bu milletin mazisine uygun bir şekilde yeniden şahlanmasıdır. Risâle-i Nur’u okuyan ve ondan ders alan herkes imanını ve dolayısıyla ebedî hayatını kurtarabilir. Hayatına müsbet bir akış ve istikamet verebilir. Böylece bütün bu olumsuzlukların içinde dahi cennetâsâ bir hayat yaşayabilir” şeklinde konuştu.
SEVGİ, İNSANI ALLAH’A BAĞLAR
İslâmın çok önemli ahlâkî kaideler koyduğunu, bunlardan birinin de insan sevgisi olduğunu ifade eden Araştırmacı-Eğitimci Yrd. Doç. Dr. Muammer Gürbüz, başta Kur’ân-ı Kerim âyetleri ile Peygamberimiz’in (asm) hadis-i şeriflerinde sevgi ve kardeşliğe yönelik mesajlar olduğuna dikkat çekti. Gürbüz; Yunus Emre, Mevlânâ, Hacı Bektaş ve Bediüzzaman Hazretleri’nin bu mesajlardan aldıkları ilham ile eserlerini insanlığa sunduklarını belirtti.
Konuşmasında tabiatta cereyan eden olaylardan örnekler veren Gürbüz, “Sevgi bir tesanüddür, teavündür. Kâinat, sevgi üzerine yaratılmış, çirkinliğe, sevgisizliğe asla yer verilmemiştir. Sevgi, insanı Allah’a bağlayan bir bağdır. Öyle ise kâinata mânâ-yı harfiyle bakmak gerekir” dedi.
Bediüzzaman’ın, iman hizmetlerini yürütürken bir çok sıkıntı, eza ve cefalara maruz kaldığını ifade eden Gürbüz, “Bediüzzaman, kalbindeki sevgiyi hep muhafaza ederek tüm sıkıntılara göğüs germiştir. Kendi idamına çalışanların Risâle-i Nur’larla imanlarını kurtarmaları halinde onlara haklarını helâl edeceğini söylemiştir. Cemiyetin iman selâmeti yolunda ahiretini de feda ettiğini söyleyerek sevgide fedakârlığın en güzel örneğini sergilemiştir” şeklinde konuştu.
Ailelerin çocuklarına sevgi ve güleryüzle yaklaşmaları, dinî eğitimlerini zamanında, doğru olarak vermeleri gerektiğine işaret eden Gürbüz, okullarda Risâle-i Nur metotlarının uygulanması gerektiğine işaret etti.
Gürbüz, “Türk eğitim sisteminde, okullarda Risâle-i Nur metotları sistemli bir şekilde ders olarak okutulmalıdır. Yoksa tehlike büyük ve korkutucudur. İslâmın ter ü taze metotları bu gençliğin kurtuluşu olacaktır. Nur talebeleri emniyetin, sevginin ve barışın güvencesidirler. Hiçbir zaman anarşi ve teröre bulaşmamış, siyasetin oyuncağı olmamışlardır” dedi.
|