“Bediüzzaman Haftası” çerçevesinde organize edilen “Bediüzzaman ve Sevgi” isimli konferans; Nevşehir Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 47. yılı münasebetiyle organize edilen “Bediüzzaman ve Sevgi” isimli konferans; Nevşehir Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Çevre illerden de izleyicilerin katıldığı konferansı Yeni Asya gazetesi yazarı Şaban Döğen sundu.
Program ilk olarak Mehmet Ertuğrul’un okuduğu Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı. Ardından Bilal Altunbaş; Yeni Asya’nın misyonunu anlattı. Açılış konuşmasının ardından “Bize Ne Oldu?” isimli sinevizyon gösterisi izleyicilere sunuldu. Sinevizyon gösterisinin bitiminde kürsüye konferansını sunmak üzere Şaban Döğen davet edildi.
Muhabbet kâinatın yaratılış sebebidir
Konferansını sevginin aileye bakan yönüne göre ele alacağını belirten Döğen; konuşmasına “Mümin’in küçük bir dünyası: Aile’de sevgi” başlıklı sunumuyla devam ederek, şunları kaydetti: “Şuâlar'da Bediüzzaman buyuruyor: 'Nev-î beşerin dünya hayatında en samîmî merkez ve en esaslı zemberek ve dünya saadeti için bir cennet, bir melce, bir sığınak, bir tahassüngâh; aile hayatıdır.' İnsanın gayesi, bu küçük dünyasını cennete çevirmesidir. Peki, eşler nasıl mutlu olacaklar? Bu noktada Üstad diyor: 'Eğer biz İslâmın güzel ahlâkını hal ve hareketlerimizle yaşasak, göstersek dünyanın kıt’aları dahi grup grup İslâmiyete gireceklerdir.' Yani bütün mesele; İslâma ve Kur’ân’a ayna olmaktır, gölge ve perde olmamaktır. Kur’ân’ın ve Peygamber Efendimizin koyduğu ölçüler, mânevî birer reçetedir. O esasları benimseyip, kalben yaşadığımızda mutlu oluruz, aile hayatı cennete döner. İnsanın eşi, şu kısa dünya hayatında değil, sonsuza dek devam edecek bir seyahat arkadaşıdır.”
“Sevgi ve muhabbet nedir? Bediüzzaman şöyle tarif ediyor: “Muhabbet şu kâinatın sebeb-i vücududur. Hem şu kâinatın nurudur. Hem hayatıdır.” Allah sevmiş, kâinatı yaratmış, insanları yaratmış. İşte bizler Allah’ı sevmemiz için binlerce sebebe gerek yok, bizi sevmesi yeterli değil mi? İnsan kâinatın meyvesi olduğu için, kâinatı istilâ edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir. Biz de bu sevgiyle kâinatı sevmeliyiz.”
Eşlerin karşılıklı görevleri
Döğen şöyle devam etti: “Mutlu bir evlilik; kadın ve erkek her ikisinin de görevlerini yapmalarıyla mümkündür. Peygamberimiz (a.s.m), o kadar zorluk ve sıkıntı çekmesine rağmen, dünyanın en mutlu, en mütebessim insanıdır. Kızı Fatıma’yı Hz. Ali ile evlendirirken kızına söylüyor: “Fatıma kulağına küpe yapacağın bir cümle söylüyorum. Kızım; sen kocana cariye ol ki; kocan da sana köle olsun.” Bir cümleyle mutluluğun formülü özetlenmiş. Kadın ve erkek ilk önce “ben eşime karşı sorumluyum” düşüncesiyle değil; “ben Allah’a karşı sorumluyum” düşüncesiyle hareket etmelidir.”
Şaban Döğen’in ardından Zehra Polat, Peygamber Efendimize Naat-ı Şerif okudu. Ardından da Çanakkale Şehitlerinin ruhuna ithafen Hatice Nur Karataş “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiiri okudu. Programda son olarak da Nevşehir Can Kardeş Korosu birbirinden güzel ilahileri izleyicilere sundu. Konferansa katılımlarından dolayı da Şaban Döğen’e Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı tarafından bir plaket verildi. Konferans çıkışında da Şaban Döğen okuyucularına kitaplarını imzaladı.
|