Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmed Nuri El-Naimî, Irak’ta çıkarılmak istenen Sünnî-Şiî ayrılıkçılığının arkasında Yahudi parmağı olduğunu, Irak Müslümanlarının bu tür oyunlara gelmemek için Bediüzzaman’ın çağın anlayışına uygun metodunu kullanmaları gerektiğini söyledi. Irak’ta yaşanan ayrılıkçı söylemlerin Bediüzzaman’ın eser ve metodlarıyla engellenebileceğine dikkat çeken El-Naimî, “Tahkikî iman eksikliğinin yaşandığı Irak’ın doğru İslâma ihtiyaç var” dedi.
Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmed Nuri El-Naimi, Irak’ta çıkarılmak istenen Sünnî-Şiî ırkçılığının arkasında Yahudi parmağının olduğunu, Irak Müslümanlarının bu tür oyunlara gelmemek için Bediüzzaman’ın çağın anlayışına uygun metodunu kullanmaları gerektiğini söyledi.
Yeni Asya’ya konuşan Naimi, Irak’taki Sünnî-Şiî ayrımının Amerika işgalinin başladığı 20 Mart 2003’ten önce olmadığını söyledi. Naimî, “Bizler bu Şiî’dir, bu Sünnî’dir diye düşünmezdik. Böyle bir şey yoktu. Bu tür ayrımlar işgalden sonra başladı. Kürtler ayrı bir yerde. Onlar da Müslüman. İslâm parça parça olmaz. Şiî-İslâm, Sünnî-İslâm ayrımı yanlış. İslâm birdir. Bu fikir müsteşriklerindir” dedi.
IRAK KÜLTÜRÜ YOK EDİLİYOR
Mezhepleri tahrik etmek için camilerin hedef seçildiğine dikkat çeken Naimi, “İşgalden evvel Şiî-Sünnî beraber aynı camide namaz kılardık. Şimdi, Şiileri öldürüyorlar, ‘Sünniler yaptı’ diyorlar. Sünnileri öldürüyorlar ‘Şiiler yaptı’ diyorlar. Bütün bunlar Sünnî-Şiî savaşını çıkarmaya dönüktür. Bu olayların arkasında İsrail ve Amerika var” diye konuştu.
Naimî, İşgal sonrası her geçen gün işlerin kötüye gittiğini ve işgal güçlerinin Irak’ın kültürünü de yerle bir ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“10 gün evvel Bağdat’ın büyük caddelerinden Mütenevvi Caddesi’nde yer alan kütüphane bombalandı. Şairler, edebiyat adamları, kütüphanenin çayhanesinde bir araya gelirlerdi. Kütüphanede binlerce kitap var. Cuma günü bombalandı. 65 kültür insanı öldü. Kütüphane yandı. Bunu kim yaptı? Kim yapar? Ne Sünnî, ne de Şiî böyle bir şey yapar. Milletin özünü, kültürünü yok etmeye başladılar.
“Medeniyetler Çatışması’nın yazarı Samuel Hungtington 1993’te ‘Biz her 50 yılda yeni bir düşman isteriz’ demişti. ABD’nin 1991’e kadar düşmanı Sovyetler Birliği idi. Şimdi Müslümanlar. Müslümanlara terörist diyorlar. Amerika şimdi en az 50 yıl Müslümanlarla uğraşacak. Bunun altında da yine Yahudi parmağı var.”
IRAK’IN DA DOĞRU İSLÂMA İHTİYACI VAR
Irak’ta yaşanan ayrılıkçı söylemlerin “kalbî dostum” dediği Bediüzzaman’ın eser ve metodlarıyla engellenebileceğine dikkat çeken Prof. Ahmed Nuri El-Naimi, “Geçmişte yapılan yanlış uygulamalar ve fikirler, Irak’ta fikir bakımından büyük bir boşluk meydana getirdi. Halkta fikrî şuurlanma yok. Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu tahkiki iman eksikliği var. Irak’ın doğru İslâma ihtiyacı var” dedi.
Naimî, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur hareketi ile ilgili bir çok makalesinin bulunduğunu hatırlatarak, “Bediüzzaman Kürt olmasına rağmen talebelerinin çoğu Türklerdendi. Bunu çok güzel bir şekilde gerçekleştirdi. Çünkü Bediüzzaman’ın günümüz insanının en rahat bir şekilde anlayacağı metodu, ırkçılık üzerine değil, İslâm kardeşliği üzerineydi. Türkiye’de Türk-Kürt düşmanlığı olmuyorsa bu metod sayesindedir. Şiî-Sünnî ihtilâfı da ancak böyle önlenebilir. Irak halkının ve âlimlerinin Bediüzzaman’ın bu metoduna şiddetle ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
Üniversitede Risâle-i Nur üzerinde tezler hazırlandığını hatırlatan Naimî, Türkiye-Irak Dostluk Derneği’nin genel kuruluna katılmak için Türkiye’de bulunuyor.
|