KKTC’nin 2002’de 985 milyon euro olan GSMH toplamının 2006’da 2 milyar euroya çıktığını belirten Başbakan Ferdi Sabit Soyer, izolasyonlar altında, Türkiye’nin desteği ve halkın motivasyonu ile elde edilen bu sonucun başarı olduğunu vurgularken, ekonomik büyümeyi toplumda refahı paylaşacak biçimde şekillendirme gereğine işaret ederken, “Bazı sıkıntılarımız var. Özellikle tamamen kamu kesiminden alınan kaynaklarla önemli avantaj ve ayrıcalıklar elde edenler var” dedi.
Ekonomik gelişme ve ilerlemenin önemine işaret eden Soyer, KKTC’nin GSMH toplamının 2002 yılında 985 milyon avro olduğunu, 2006’da 2 milyar avroya çıktığını söyledi.
Başbakan Soyer, Girne’de bulunan Merit Otel’de, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın davetlisi olarak İstanbul’dan gelen gazetecilerle bir araya geldi. AB üyesi olan ve nüfusu yaklaşık KKTC kadar olan ve doğal kaynakları daha geri olan Malta’nın GSMH toplamının 4 milyar avro olduğunu hatırlatan Soyer, ‘’Bu durumda en yakın hedefimizin Malta’yı yakalama olması havada bir iddia değildir’’ dedi. Soyer, son 3 yılda sabit sermaye yatırımlarında yüzde 24 artış olduğunu, 14 bin 500 yeni istihdam yarattıklarını, bütçe açığının GSMH’ye oranını 2002’de yüzde 22 iken 2006’da yüzde 7’ye düşürdüklerini aktardı.
Ekonomik büyümeyi toplumda refahı paylaşacak biçimde şekillendirmeleri gerektiğine işaret eden Soyer, ‘’Birtakım sıkıntılarımız var. Özellikle tamamen kamu kesiminden alınan kaynaklarla önemli avantajlar ve ayrıcalıklar elde eden sosyal kesimlerin talepleri, buradan beslenenler. Özellikle bir dönem siyasal iktidarlar, siyasal amaçlarına ulaşabilmek için kamu kaynaklı avantajlar sağladılar. Kendi çocuğunun tabağından yemek yiyen halk durumuna geldik. Dolayısıyla bunu değiştirmek için hükümetimiz sosyal güvenlik, kamu-özel uçurumun giderilmesi gibi birtakım reform politikaları uygulamaya başladı’’ diye konuştu.
Soyer, kamunun GSMH’deki payının daha önceki dönemlerde yüzde 50’nin üzerinde olduğunu, şimdi sabit sermaye yatırımlarıyla yüzde 39’a düştüğünü aktardı. Türkiye’den gelen yaklaşık 450 milyon YTL’lik ekonomik desteği cari harcamalarla tüketmediklerini, alt yapı ve üretken sektörlere kanalize ettiklerini dile getiren Soyer, 2003’te Türkiye’den gelen yardımların GSMH’deki payının yüzde 24, 2006’da yüzde 13 olduğunu, bu oranın GSMH’nin yükselmesiyle düştüğünü söyledi.Soyer, KKTC’de bir dönem yüksek enflasyon ve devalüasyon yaşandığını, bu dönemde mali disiplinin sarsılması ve toplumda yaşanan erozyonun acı faturalarını ödediklerini belirterek, ‘’Muhalefette iken dönemin iktidarıyla siyasi işbirliğine girdik. ‘Biber ağacına arı bile konmaz’ diye bir söz vardır. Acıdan bal çıkmaz. Toplumsal yıkım olduğunda siyasal çıkar sağlamak katkı sağlamaz. Sonuçta mali disiplin gelişti’’ diye konuştu. Soyer, 2003 yılında göreve geldiklerinde KKTC bankalarında toplam 1 milyar 500 milyon dolarlık mevduat birikimi olduğunu, bugün bu rakamın 3 milyar 100 milyon dolara ulaştığını kaydederek, bankacılık sektörünü daha açık ve şeffaf hale getirmek için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
‘’KIBRIS İKİ HALKIN ORTAK YURDUDUR’’
KKTC Başbakanı Soyer, bir soru üzerine solun, sosyalist değerlerin temelinde insanın olduğuna inandıklarını, devleti insanın hizmetkarı olarak gördüklerini söyledi. Güney Kıbrıs’taki AKEL partisinin Kıbrıs’a yaklaşım biçiminin Stalin’in Sovyetler’i çökerten, tek bir halkın diğerlerini hegemonya altına alma politikasına benzediğini ifade eden Soyer, ‘’Zaten sloganları da ‘tek halk, tek ülke, tek parti’ idi. Bu Hitler’de de var. Halbuki Kıbrıs bizim ortak yurdumuzdur, yan yana yaşamak durumundaki iki halkın ortak yurdudur’’ diye konuştu.
Farklı ulusların demokratik birlikteliğinin altını çizen Soyer, ‘’Dönem dönem Türkiye’deki yoldaşlarımızla da çelişkiye düşüyoruz. Bu noktada garip bir dünyada yaşıyoruz. Güney’deki AKEL ile tartışıyoruz, ama liberal eğilimli parti ile de çok iyi ilişkiler yürütüyoruz. CHP ile tartışıyoruz, ama siyasi geleneğimiz farklı olan AK Parti ile gayet olumlu bir diyalog içinde bulunuyoruz’’ dedi.
|