İngiliz The Dail Telegraph gazetesinde yayımlanan bir makalede, İslâmiyet ile ilgili olarak Batıda yaşanan kaygıların, doğu-batı ilişkilerinin düzeltilmesine yönelik çabaları tehlikeye atmaması gerektiği belirtildi.
Cumhuriyet’in kuruluşu sırasında ülkeden ayrılan, Osmanlı İmparatorluğu’nun son İçişleri Bakanı Ali Kemal’in torunu olan Muhafazakâr Parti milletvekili Boris Johnson tarafından kaleme alınan, “Türkiye’den neden bu kadar korkuyoruz?” başlığıyla yayımlanan makalede, “Hristiyan dünyasında başta Papa ve diğer din adamlarının yaşadığı önyargıların, süreci olumsuz etkilediği” kaydedildi. “Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili sorunların pek azının ülkenin ekonomik durumuyla ilgili olduğu” ifade edilen yazıda, “Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin AB’ye yakın zamanda üye olan bazı ülkelerdekinin üzerinde bulunduğu” belirtildi.
“Sorunun Kıbrıs konusu, nüfusun kalabalıklığı veya fakirlikten kaynaklanmadığı, bütün sorunun değerler olarak ortaya konulduğu” kaydedilen yazıda, “Fransa’nın Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkışına Ermeni iddialarını gerekçe gösterdiğini, ancak bu ülkenin kendisinin de bu konularda suçsuz olmadığı” bildirildi.
“Brüksel’in Türkiye’nin üyeliğine cinsiyet eşitliği temelinde yaklaşmaya çalıştığı, ancak Türkiye’nin Belçika’dan önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiği” belirtilen yazıda, “Türkiye’nin insan hakları karnesinin mükemmel olmaktan uzak olduğunu kabul ettiği, ancak Türkiye’yi bu konuda suçlayan Yunanistan’ın insan hakları karnesinin de Avrupa Birliği’ne kabul edildiği sırada mükemmel olmadığı” kaydedildi.
“Türkiye’nin AB üyeliğinin rayında tutulmaya devam edilmesi için en önemli sebebin ülkenin geri gitmesinin engellenmesi olduğu” görüşü dile getirilen yazıda, “Kuşkusuz batıda halen Papa’dan rahiplere, politikacılara kadar etkisini gösteren kendini beğenmişlik Türkleri uzaklaştırıyor” denildi.
“Bizim birbirimizden uzaklaşmaya değil barışmaya ihtiyacımız var” ifadesine yer veren konuk yazar Johnson, “Türkiye ile Avrupa arasında karşılıklı iyi ilişkilere ihtiyaç olduğunu, birbirini ret yerine, farklı değerler şarkısı söyleyip, farklılıkları pekiştirmek yerine, Türkiye ile tartışmalarda kritik bir noktaya gelindiğini görmek gerektiğini” ifade etti.
“Batı dünyası olarak Türkiye’nin Müslüman bir nüfusla laik bir demokrasi oluşturma başarısını desteklemeye ya da sırf dinleri yüzünden Türklere burun kıvırmaya devam edeceklerini” belirten Johnson, “bunun bir kısmı İngiltere’de ve diğer Avrupa şehirlerinde yaşayan bütün dünyadaki ılımlı Müslümanlara da yanlış bir mesaj olacağının” altını çizdi.
“Süreç hızlı olmalı, Türkiye’den İngiltere’ye dev bir göç dalgasına izin vermeliyiz demiyorum ama aramıza kültürel bir mesafe koymakla ne kazanacağımızı sorguluyorum” diyen Johnson, “bir gün Türkiye ile ilişkilerin gerçekten olması gereken noktaya getirilebilmesi halinde Akdeniz’in çevresinde tarihte sözü edilen Cebelitarık’tan İstanbul Boğazına uzanan uyumlu bir birliği yeniden oluşturmanın mümkün olacağını” ifade etti.
|