Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ‘’Aralık ayından sonra AB’den kimsenin bizden bir tarih isteme hakkı yok. Çünkü artık zemin değişti. Biz herhangi bir adım atarken, acaba AB ya da ABD ne der yaklaşımına girmeyeceğiz artık’’ dedi.
Resmî temaslarda bulunmak üzere Brüksel’e gelen Babacan, düzenlediği basın toplantısında temaslarının oldukça olumlu geçtiğini söyledi. Babacan, Türkiye’nin üzerinde yoğunlaştığı fasıllarla ilgili AB Komiserleriyle görüşmeler yaptığını, Türkiye’nin katılım öncesi enstrüman çerçevesinde AB’den sağlayacağı fonların ele alındığını belirtti. Babacan, bu çerçevede Türkiye’nin AB’den üç yıl içinde 1,5 milyar avro malî yardım sağlayacağını anlattı.
Devlet Bakanı Babacan, 2006 yılının sonundaki genişlemenin ardından 2007 yılı ile beraber Türkiye ve AB ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini vurgulayarak, ‘’Bundan sonraki dönemde müzakerelerin seyrine siyasi değerlendirmeler hakim olacak ve tek tek ülkelerin kararlarının etkili olacağı bir döneme girdik’’ dedi.
Babacan, diğer AB’ye üye ülkelerinin müzakere süreçlerinde rüzgarı arkalarına alarak hareket etmelerine rağmen Türkiye’nin genişleme açısından rüzgara karşı yelken açmış durumda bulunduğunu vurguladı. Gerek AB’nin kendi içindeki sorunlar gerekse de Türkiye’nin büyük bir ülke olması sebebiyle Türkiye ile AB arasındaki müzakere sürecinin daha farklı işleyeceğini ifade eden Babacan, özellikle Kıbrıs konusunun AB tarafından bir mazeret olarak kullanıldığını kaydetti.
Babacan, bir gazetecinin AB komisyonun 301. madde ile ilgili ne düşündüğü ve bu konuda Türkiye’den bir tarih isteyip istemediklerine ilişkin sorusu üzerine, AB’den kimsenin özellikle Aralık ayından sonraki gelişmelerin ardından bir tarih isteme haklarının olmadığını belirtti. Babacan, ‘’Sağdan, soldan herhangi bir beklenti tam olarak ters teper. Bundan sonra atılacak tüm adımlar Türk insanının geleceğine yönelik olacaktır. Bunda da bütün kararları Türkiye verecektir’’ dedi.
2007 yılıyla birlikte AB ile ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini kaydeden Babacan, ‘’Nasıl 10 üyeye üyelik tarihi verdiyseniz bize de verin ve biz de yapacaklarımızın takvimini açıklayalım. Eğer AB konusunda üyelik tarihi yoksa bizde bundan sonra AB’nin dikte edeceği konuları dikkate almayız’’ dedi.
|