Evet, bir kuşatma söz konusu Türkiye’de. Bir şeyler kuşatılmak isteniyor bu ülkede.
Demokrasi kuşatılmak isteniyor.
Hukuk devleti kuşatılmak isteniyor. İnsan hakları kuşatılmak isteniyor. Özgür düşünce kuşatılmak isteniyor.
Bütün bunları teslim almak ve içlerini boşaltmak için de Türkiye’nin Avrupa Birliği projesi öncelikle kuşatılmak isteniyor bu ülkede...
Hiç kuşkunuz olmasın.
Siyasi cinayetler bu yüzden. Bombalar bunun için patlıyor. Vatansever katiller bu nedenle sahnede...
Sevgili meslektaşım Hrant Dink’i neden vurdular sanıyorsunuz? İşte bunun için, kuşatmanın bir parçası olarak.
Türkiye’de demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını, özgür düşünceyi kuşatıp teslim almak isteyenler işledi bu cinayeti...
Türkiye’nin Avrupa Birliği projesini yerle bir etmek isteyen karanlık odaklar çektirdi, o lanet olası tetiği...
Hiç kuşkunuz olmasın.
Silaha, Kuran’a, bayrağa el basıp yemin edenleri görmüyor musunuz?.. Hepsi ortalığa çıktılar. Fütursuzca volta atıyorlar meydanlarda...
Nereden alıyorlar bu cesareti?
Nasıl bir örgütlenmedir bu?
Düşünün biraz.
Ne yapılmak isteniyor, düşünün.
Aslında fazla düşünmeyi gerektiren bir durum da yok. Bu ülkenin tarihini, yakın geçmişini şöyle böyle bilen bir insan, kanlı bir şeylerin tezgahlandığını hissedebilir, görebilir.
Türkiye’de kardeşi kardeşe düşürmek için planlanıyor bir takım tezgahlar. Türkleri, Kürtleri, Ermenileri birbirine düşman etmek için, dine bakışları farklı insanları düşman kamplara bölmek için sinsi oyunlar kuruluyor.
Farkında mısınız?
Bir takım odaklardan sürekli olarak Türkiye sanki bir savaş içindeymiş, ülke sanki işgal altındaymış havası basılıyor. Her taşın altında vatan hainleri, Türklük düşmanları aranıyor.
Siyaset kutuplaştırılıyor.
Siyah beyazlaştırılıyor.
Düşman kamplara bölünüyor.
Milliyetçilik, ulusalcılık, kızılelmacılık, maceracılık kızıştırılıyor. Barışın izi yok bütün bunlarda. Savaş talep ediliyor çünkü...
Ne yazık!
Bütün bunlardan oy sandığında siyasal çıkar elde edeceğini sanmak aymazlığın ta kendisidir.
Kurulmak istenen tezgah malum:
Kuşatma!
Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti, insan hakları ve özgür düşünce kuşatılmak ve boğulmak isteniyor.
Hiç kuşkunuz olmasın.
Türkiye’nin Avrupa Birliği projesi kuşatılmak, teslim alınmak ve berhava edilmek isteniyor.
Hiç kuşkusunuz olmasın.
Türkiye yeterince kayıp yıllar yaşadı. Ülkenin temel sorunlarını çözmeyip biriktiren zayıf hükümetleri, güçsüz koalisyonları yeterince gördü geçirdi. Türkiye’nin istikrarsızlık batağında kıvrandığı talihsiz ve acı yıllar hepimizin belleğinde daha çok taze...
Onun için sormak lazım:
Türkiye, bu oyuna bir daha düşecek mi? Demokrasinin, hukuk devletinin, insan haklarının, özgür düşüncenin kuşatılmasına izin verecek mi?
Türkiye, kendisi için tepeden tırnağa bir değişim ve dönüşüm programının, bir uygarlık projesinin, Avrupa Birliği projesinin göz göre göre iğdiş edilmesine seyirci kalacak mı?
Kısacası:
Kuşatma yarılacak mı? Yoksa teslim bayrağı mı çekilecek?
Sözgelimi Başbakan Erdoğan’ın aklına arada bir böylesi sorular takılıyor mu?
Milliyet, 15.2.2007
|