Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

En korkutucu dernek...

Silah ve Kur’an üzerine yemin etmişler. Bir tür İttihat Terakki raconu... Yemin işlerini organize eden F. K. isimli bir emekli kurmay albay.

Bu F. K. dernek üyelerini topluyor, ‘Bu uğurda öldürmek var, öldürülmek var! Bin kere pişman olmak, çoluk çocuğunun önünde pişman olmak var...’ şeklinde nutuklar atıyor.

Hangi uğurda öldürmek ve öldürülmek?

Bir dernek mensubu, niçin ölmek ya da öldürmek niyetiyle yola koyulsun ve bu ‘kutsal yol’un bizi götüreceği yer neresidir?

İşin daha da dramatik tarafı şu:

Töreni çocuklara da izlettiriyorlar. Her biri muhtemelen geleceğin Polat Alemdar’ı yahut Memati’si olacak çocuklar...

Derneğin ismi, ‘Kuvayı Milliye Derneği.’ (Neden bu yanlış yazımda ısrar ettikleri de anlaşılabilmiş değil...)

İsminden de anlaşılacağı üzere, vatanın tehlikede olduğunu düşünen insanların kurduğu, yine muhtemeldir ki ‘Dernekler Yasası’na göre faaliyet gösteren bir kuruluş.

Siz isterseniz, ‘sivil toplum örgütü’ de diyebilirsiniz.

Madem 28 Şubat sürecinde darbenin tedvirine memur yazılmış birtakım oluşumlar kendilerini sivil toplum örgütü etiketi altında pazarlıyor, ‘neo-kuvvacılar’ın eksiği ne? Onlar da silah üzerine sivillere yemin ettirerek, basbayağı sivil faaliyet yapıyorlar işte.

Yeri gelmişken, bizde sivil toplum örgütlerine niçin ‘sivil toplum örgütü’ dendiğini de açıklayayım.

Hayır, bizdekilerin Gramsci’yle bir ilgisi yok, ‘sivil’ sözcüğünün çağrıştırdığı ‘politik tavır alışlar’la da ilgisi yok, ‘anti-militarist’ yönelimlerle ilgisi zaten bulunamaz. İçinde siviller varsa, biz o örgütlere ‘sivil toplum örgütü’ diyoruz. Neyse...

Değerli emekli kurmay albay F. K.’nin silah ve Kur’an’a el bastırarak ettirdiği yemin şöyle başlıyor: ‘Türk anadan, Türk babadan doğmuş, soyunda dönme olmayan Türk oğlu Türküm ben.’

Olayı haberleştiren Yeni Şafak refikimizin iddiasına göre, törenin yapıldığı salonda, ayrıca, ‘Kuvayı milliye asla affetmez’ ve ‘Kuvayı Milliye mazlumların ahını ahirete bırakmaz’ yazılı afişler bulunuyormuş.

Buna ne denir bilmiyorum.

Benim içimden ‘Aferin’ demek geçiyor.

Keşke ‘Kuvayı Milliye Derneği’ değil de, ‘Anadan Babadan Türk Olanlar ve Türk Kalanlar Derneği’ denseydi. Böylesi amaca daha uygun olurdu.

Olurdu ama, burada da şöyle bir durum ortaya çıkıyor:

Irka istinat eden dernek faaliyeti olabilir mi?

Hadi oldu diyelim, silah ve Kur’an üzerine yemin de nereden çıktı?

Hem, ‘mazlum’ olarak zikredilenler kim?

Bu dernek kimi affetmeyecek?

Derneğin Mersin temsilcisi K. C. ‘Dernek başkanınca Türkiye’de tespit edilmiş 13.500 hain bulunduğunu, bu hainlerden hesap sorulacağını...’ söylüyor.

İşin içinde ‘silahlı yemin’, ‘ölmek’ ve ‘öldürülmek’ olunca, insan ister istemez merak ediyor: Bu hesap silahla mı sorulacak?

Benim merak ettiğim husus da şu:

Her türlü düşünce beyanının ‘suç’ kapsamında değerlendiren ve 301 alanına taşımakta tereddüt etmeyen ilgili kurumlarımız, işbu ‘silahlılar’ derneği hakkında nasıl bir işlem başlatmayı düşünüyor?

Daha doğrusu, düşünüyor mu?

Düşünmüyorsa, neden?

Star, 10.2.2007

Ahmet KEKEÇ

11.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  ‘Ogün Samast Üretim Merkezi’

  En korkutucu dernek...

  Türkiye’nin yüzde 92’si Jandarma bölgesi...

  Negatif ve pozitif milliyetçilik

  Derin fotoğraf


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004