Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Demokrasi kazanacak

Türkiye’nin akıl ve sağduyuyla davranan büyük çoğunluğunun ağırlığını özgürlük içinde zenginleşmeden yana koyduğu muhakkak.

21. yüzyılın başındaki Türkiye’deki temel siyasal bölünme, ne laiklik yanlıları ile karşıtları, ne Türklerle Kürtler, ne Sünnilerle Aleviler, ne de sermaye sahipleri ile emekçiler arasında.

Bugün Türkiye’deki temel siyasal bölünme, ülkenin özgürlük ve demokrasi yolunda ilerlemesinden yana olan güçlerle bu yöndeki değişime direnenleri karşı karşıya getiriyor. Bir yanda fikrine, diline, dinine, ırkına, cinsiyetine bakılmaksızın bütün yurttaşların karşılıklı saygı, eşitlik ve özgürlük içinde yaşadığı, giderek kalkınan ve zenginleşen, güçlü ve dünyaca saygın Türkiye’nin düşünü kuranlar var. Öte yanda da, insanları fikrine, diline, dinine, ırkına ve cinsiyetine göre ayrımcılığa tabi tutan, yasak ve baskıların hakim olduğu, otoriter bir Türkiye’yi özleyenler...

Değişime direnen otoriter tutucuların akıl ve sağduyu sahibi yurttaşları ikna edebilecek argümanları yok. Bunun için Türkiye Cumhuriyeti’nin belki tarihinde en güçlü olduğu bir dönemde “İstiklal Harbi’nden daha zor durumda olduğu” yalanını uyduruyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi “hain” ilan edip, Türkiye’yi “en çok hain üreten ülke” olarak aşağılıyorlar. Sınırlı saflarını genişletebilmek için etnik, ırkçı bir milliyetçilik ve köktenci bir din anlayışından medet umuyor, temelsiz korkulara, farklı olana düşmanlığa, ilkel duygulara seslenerek, ülkenin özgürlük ve demokrasiden yana, yurtsever güçlerine karşı düşmanlık körüklüyorlar. Hrant Dink, otoriter tutucular cephesinin yönlendirdiği husumet ve nefret kampanyasının kurbanı oldu.

Ne var ki Hrant’ın geçen salı günü yapılan cenaze töreninde büyük bir vakar ile yürüyen, yekvücut olmuş yüz bin dolayında İstanbullu her köken ve inançtan Türkiye halkının akıl ve sağduyu sahibi büyük çoğunluğunun duygu ve düşüncelerini dile getiriyordu. Bu yürüyüşle “Derin Türkiye”, farklılıklarımıza saygı göstererek, kavga etmeden, özgürlük ve demokrasi içinde kalkınma ve zenginleşmeden yana olduğunu olanca açıklığıyla ortaya koydu.

Evet, kitlelerin değişim talebine cevap verecek kararlı bir siyasi önderlikten yoksunuz. Evet, iktidardaki ilk iki yılında büyük reformlara öncülük yapan Adalet ve Kalkınma Partisi, reformcu enerjisini tüketme, saflarına kadar yayılan otoriter tutucular ittifakına teslim olma sinyalleri veriyor. Türkiye’nin geleneksel reformcu partisi CHP, Deniz Baykal liderliğinde çoktan otoriter tutucular ittifakının asli bir unsuru haline getirildi. Ama ne AKP’nin kararsızlığı, ne AB’den ve ABD’den gelen ve gelecek olumsuz sinyaller, ne de Hrant’ın öldürülmesinin doğurduğu büyük üzüntü ve kaygılar, özgürlük ve demokrasi için verilen mücadeleyi zaafa uğratmalı. Türkiye’nin akıl ve sağduyuyla davranan büyük çoğunluğunun ağırlığını özgürlük içinde zenginleşmeden yana koyduğu muhakkak.

Bu bağlamda yönetim kurulu başkanı Ömer Sabancı’nın TÜSİAD’ın 37. Genel Kurulu’nda görevi devrederken yaptığı konuşmada söyledikleri son derece dikkate değer: “Bu saldırı, esas olarak demokrasi ve fikir özgürlüğü alanlarında gerçekleştirilen kazanımları geri çevirmeyi, Türkiye’nin Batı dünyasından koparılarak içine kapanmasını sağlamayı isteyenlerin uzun süredir aradıkları dış koşulları yaratabilir. Öte yandan, bugüne kadar genel kabul görmüş görüşlerin dışına çıkanlara, farklı düşünenlere bir gözdağı işlevi görebilir... Eğer bu kesimler tarafından sürüklenmek istediğimiz nokta, dünyadan yalıtılmış, evrensel değerlerden uzaklaştırılmış, içine kapanmış bir Türkiye ise buna ancak daha derin, daha yaygın, daha katılımcı bir demokrasi ile karşı koyabiliriz.”

TÜSİAD’ın yeni yayımladığı, Prof. Dr. Zafer Üskül tarafından kaleme alınan “Türk Demokrasisinde 130 Yıl” başlığını taşıyan rapor, çizilen bütün zikzaklara rağmen Türkiye’nin demokratikleşme yolunda, özellikle son on yılda katettiği mesafeyi hatırlatması ve giderilmesi gereken eksiklerimizi göstermesi bakımından çok önemli bir çalışma.

Zaman, 27.1.2007

Şahin ALPAY

28.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Demokrasi kazanacak

  Yükselen karşı dalga: demokrasi

  EMASYA: derin sancı

  İsmail Cem'in Kemalizm eleştirileri


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004