Toplum olarak artık değişmek istiyorsak, bundan dolayı 301’i değiştirmemiz gerekiyor.
Hrant’a tetiği çeken eli yakaladık.
Ancak gerçek katil yine bulunamayacak.
Zira Hrant’ın gerçek katili bizleriz.
Katillerimizi 301’inci maddeyle yarattığımız zihniyet ve ortamda yeşerttik. Ellerine silahı bizler verdik.
Tüm sorumlular hala içimizdeler. Hatta bir kısmı utanmadan TV’lere çıkıp, ne kadar üzüntü duyduklarını anlatıyorlar.
Peki ya üzerinde tartışmalar bitmemişken, 301’inci maddeyi sadece “yazılı” diye harfiyen uygulayanlara ne demeli? 301’e dayanarak Hrant Dink aleyhine şikayet üstüne şikayette bulunanlara ne demeli?
Bu abuk subuk şikayetleri ciddiye alan ve “Sorumluluk benden gitsin, ne olur ne olmaz ben davayı açayım da, kararı mahkeme versin” diyen savcılara?
Bu savcıların davalarını kabul eden ve 301’inci maddeyi en kısıtlı şekilde yorumlayıp, bilirkişi raporlarına rağmen Hrant’ı mahkum eden hakimlere?
Ne demeli?
Hepimiz sorumluyuz. Listemiz çok uzun.
Mahkeme kapılarına yığılıp, “demokratik hakkımızı kullanıyoruz” diye Dink’lerin üstüne yürüyen, hakaret eden, dövenler...
Ermeni konferanslarını basan, sergileri bozanlar...
Lütfen söyleyin, yanlış mıyım?
Toplum olarak, hoyrat değil miyiz?
Özellikle azınlıklarımızı küçük görürüz. Başka kökenlerden vatandaşlarımızı kendimizden saymayız. Farklı görüşlerden nefret ederiz. Tartışmayı sevmeyiz. Kendi fikirlerimizi kabul ettirmek için hemen şiddete başvururuz. Kabalaşırız. Sinirlenince, vurup kırarız.
Doğru değil mi?
İşte bundan dolayı, Hrant’ı hepimiz öldürdük...
İşte bundan dolayı, Hrant’ı 301 öldürdü...
Toplum olarak artık değişmek istiyorsak, bundan dolayı 301’i değiştirmemiz gerekiyor.
Hrant Dink’e kendimizi ancak böyle affettirebiliriz.
Posta, 23.1.2007
|