Türkiye hudut rejimi tekrar gözden geçirmelidir. Zira AB ülkeleri sınırları çoktan kaldırdılar.
Bir dini bayramı daha, huzur ve sükun içinde uğurladık. Yaşayana daha nicelerini kutlamak nasip olur inşallah. Suriye ile aramızda olan sınırda, birkaç senedir karşılıklı bayramlaşma buluşmalarına izin verilmesi, hiç şüphesiz insanların özel günlerine saygının iyi bir örneğidir. 48 saatliğine her iki ülkeden, karşıda akrabaları olanlar, ellerinde hediye paketleri, şevk ve heyecanla ayakları birbirine dolaşarak gidip sarmaşıyorlar. 48 saat sonra da hüzünle dönüyorlar.
Bu görüntüleri hep içim burkularak seyrederim. Aynı aileden aynı inançtan insanlar, mutlu günlerinde beraber olmak için, gözyaşı döküyor, güvenlik görevlilerine ricalarda bulunuyor. Kısa bir süre de olsa, hasret gideriyor. Bu bölgenin insanları 1146’da Nureddin Mahmut Zengi, 1170’lerde Selahaddin-i Eyyubi zamanından beri, aynı milletin ve devletin vatandaşları idi. Yani 860 senelik bir beraberlik. Bu tarihi kardeşlik 1918’e kadar devam etti. Şimdi hudutlarda bekleşen bu insanları bu duruma mahkum eden İngilizlerdir. Huzur bölgesi olan Orta Doğuyu 1918’de paramparça ettiler. O tarihten bugüne, yani 2007’ye kadar, 90 senedir bölgeyi kan gölüne çevirenler, İngilizler ve onların yardımcılarıdır. Bu fitne ve kargaşa kim bilir daha ne kadar sürecek.
Türkiye’nin şu anda çevresinde bulunan komşuları ile ilişkileri çok iyi durumdadır. Gittikçe de iyilik artmaktadır. Türkiye şu anda, kuzey doğu komşusu Gürcistan ile hudutları açsa; her iki tarafın da çıkarınadır ve kimse rahatsız olmaz. Gürcistan tarafı bayram eder. Ermenistan Türkiye hududunu açmaya neler vermez ki!.. İran’la komşuluk ilişkilerimiz, Kasr-ı Şirin’den beri hiç yara almamıştır. Irak şimdi yaşanan dönemin dışında, hep ılımlı idi. Suriye akıllı idareciler sayesinde bayramlaşma kapısını ilk aralayan ülke oldu. Sebep olanları candan kutlarım. Yunanistan Avrupa Birliği engeline takılmasa, aynı karşılıklı bayramlaşmalara hazırdır. Bulgaristan da öyle. İnsanların en önemli insan haklarından olan, dinî bayramlaşmaları sınırsız olmalıdır. İsteyen istediği gibi, yeterli belgelerle bayramları sevdiklerinin yanında geçirmeliler.
Orta Doğu topraklarını bilerek, kasten cetvellerle bölen ve onları yönetmeye çalışanların da, güneş batmadığını iddia ettikleri gölge imparatorlukları çökmüştür. Ekonomileri artık hileli desteklerle de ayakta duramıyor. Masum insanların ahını almak tarihte kimseye fayda vermemiştir. Bu masum ahlar, nice diktatörlerin sonu olmuştur...
Türkiye hudut rejimi tekrar gözden geçirmelidir. Zira AB ülkeleri sınırları çoktan kaldırdılar. Bugün Bulgaristan’dan giren kimse, bütün Avrupa’yı dolaşıp, Yunanistan’dan tekrar Bulgaristan’a yine belgesiz girebilmektedir. Biz ise Suriye sınırında 35.000 kişilik bayramlaşma alayını sıraya sokmakla vakit geçiriyoruz...
Türkiye, 17.1.2007
|