Diyanet İşleri Başkanlığı, bazı çevrelerce siyasî simge olduğu iddiasıyla “kamusal alan”da yasaklanan başörtüsünün “Allah’ın emri” olduğunu bir kez daha vurguladı
Vakit gazetesinin haberine göre, A.M.D. isimli bir vatandaş, mail yoluyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na “Başörtüsü siyasi simge mi, Allah’ın emri mi?” diye sordu. 01.01.2007 tarihli ve 01012007182446 Kayıt Nolu soru için toplanan Dini Sorular Komisyonu, 04.01.2007 tarihli cevabında, ““İslâm dininde kadının kıyafeti ile ilgili olarak zaman zaman sorulan sorular dolayısıyla konu kurulumuzca ele alınıp incelendi. Kadınların başörtülerini; saçlarını, başlarını boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakaların üzerine salmaları, dinimizin Kitap, Sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini vecibedir” dedi.
Cevapta, “Nur Sûresi’nin 31. ayetinde zikredilen bu emirlerden sonra kadınların örtünmesi ile ilgili olarak da, kendiliğinden görünenler müstesna zinetlerini, zinet yerlerini açmamaları ve başörtülerini yakalarının üzerine salmaları emredilmiştir” hatırlatmasında da bulunuldu.
Komisyon açıklamasında, “Allahu Teâlâ, İslâm’dan önceki teşhircilik âdetini kesinlikle yasaklayarak Mü’min kadınların -kendiliğinden görünen hariç- zinetlerini, zinet yerlerini açmamalarını ve başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmalarını emretmiştir” görüşüne yer verildi.
ÖRTÜNMENİN GAYESİ
Komisyon açıklamasında şöyle denildi: “İslâm’ın emrettiği örtünmeden maksat, kadının zinetini ve zinet yerlerini eşi veya mahremi olmayan erkeklere göstermesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan vermemesidir. Bu itibarla örtünün; saçın, ten renginin ve zinetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir. Ahzab Sûresi’nin 60. ayetinde; ‘Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve Mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler. Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar’ buyrularak, Müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir.”
AMAÇ, İFFETİ KORUMAK
Kur’ân âyetleriyle sabit olan örtünmenin iffeti korumayı amaçladığına dikkat çekilen cevapta, İslâm’da, hem erkeklerin hem de kadınların harama bakmamaları, edep yerlerini iyice örtülü tutup, iffet ve namuslarını zina fuhuş ve onlara sebep olabilecek durumlardan korumalarının emredildiği kaydedildi. Dinî Sorular Komisyonu, konuya ilişkin görüşünü şu delillere dayandırdı:
“Hz. Peygamber (a.s.m.) de; ‘...Gözlerin zinası şehvetle bakmaktır...’ buyurarak harama bakmayı, göz zinası olarak nitelemiştir. Ancak, gözün harama tesadüfen ilişmesinin, kasıtlı bakmak hükmünde olmadığı da hadisi şeriflerde belirtilmiştir. İslâm alimleri, erkeklerin ve kadınların, nikahlı eşleri dışında herhangi bir kimseye şehvetle bakmalarının haram olduğu üzerinde müttefiktirler. Tedavi, şahitlik ve evlenme maksadı gibi, zaruret veya ihtiyaç halinde bakmalara, fıkıhta belirtilen şartlar ve ölçüler dahilinde müsaade edilmiştir.”
|