Doğrusunu isterseniz Saddam’ın idam görüntülerini izlerken benim de hatırıma, gözlerimin önüne rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in idamı geldi.
Ne adına olursa olsun, kim idam ediliyor olursa olsun, taraflı mahkemeler tarafından verilen idam cezasının ne kadar rencide edici, insan ruhunda ne kadar yıkıcı etkiler yaptığını söylemeliyim.
Saddam’ın idamını seyredip de, Amerika’ya, İngiltere’ye, Kürtler’e, Şiiler’e, W.Bush’a, Tony Blair’e lanet okumayan insan kaldığını sanmıyorum. Bunda etkili olan elbette Saddam’ın vakur duruşuydu.
İnsanın insana düşmanlığı işte bu kadar şiddetli oluyor. Saddam elbette Irak’ı zalimce yönetti. Bunda kuşku yok. Ama konumuz bu değil. Saddam’ı asan Şiiler son sözünü, Şahadet cümlesini söylemesine bile müsaade etmediler. Şahadet kelimesini onun ağzına tıktılar! Saddam ve Adnan Menderes’in idamları...
İki olay arasında bağ kurmama yol açan çağrışım her ikisinin de bir ülkenin lideri olarak idam edilmiş olmasıydı. Saddam’ı lider yapan dikta metotlar, askeri müdahaleler, entrikalar vesaire vesaireydi. Fakat Adnan Menderes’i lider yapan ise halktı. Dikta bir sistemden sonra tercih hakkına sahip olan Türkiye’nin ilk tercihiydi Adnan Menderes.
Saddam Hüseyin’in idam edilmesi ile Adnan Menderes’in idam edilmesi arasında elbette Saddam ve Menderes kadar fark var. Her ikisinin de idamı vesilesi ile iki kişiliğin karşılaştırılması pek doğru bir yaklaşım olmaz.
Saddam’ı asanlar onun ülkesini yalanlarla işgal gerekçesi oluşturan işgalci güçler olan İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri ile onların yerli işbirlikçileri olan Kürtler ve Şiiler’di.
Ya Menderes’i idam edenler! İşte onlar bizim kendi askerimizdi. Saddam’a mücadele gücü veren şey, onu mahkûm edenlerin, onu iktidarından edenlerin, onu hücreye tıkanların düşmanları olmasıydı. O düşmanları ile mücadele ediyordu. Motivasyonunu bu itme gücünden alıyordu. Ama Adnan Menderes öyle değil.
Menderes kimin askerine “Cehenneme gidin” diye bağıracaktı. Kimin askerine “siz kimsiniz ulan, kimsiniz de beni yargılıyorsunuz” diye bağıracaktı. Adnan Menderes gibi nazik bir beyefendiden kendi ordusunun mensuplarına -darbeci de olsa-böylesi ağır sözler söylemek beklentisi içinde olmak ne kadar doğrudur bilemiyorum.
Bu şöyle acayip bir durum çıkarıyor karşımıza. Adnan Menderes’ten kendi askerimize Saddam’ın işgalcilere davrandığı gibi davranmasını beklemek...
Her ikisi de adil olmayan mahkemelerce yargılanıp idama mahkûm edildi.
Her ikisinin düştüğü durumu karşılaştırırken herhalde Adnan Menderes’in durumunun daha acı olduğunu kabul etmeliyiz. Bir daha söylemek gerekiyorsa, Saddam’ı asanlar onun düşmanlarıydı, ya Menderes’i asanlar neyin, kimin düşmanıydı? Saddam ve Menderes’in kendisini asanlara karşı davranışlarını yazan yazar arkadaşa, Menderes’i “Korkak bir kedi”, Saddam’ı “Cesur bir aslan” ilan edenlere bu sorunun cevabını düşünmelerini tavsiye ederim.
(...)
Allah kimseyi bu duruma düşürmesin! Menderes’in makamını cennet yapsın, Saddam’ı da dilediği gibi...
Bugün, 4.1.2007
|