ANAYASA’YA göre Meclis en az üye tam sayısının üçte biri, yani 184 üyeyle toplanır. Cumhurbaşkanı seçmek için, ilk turda sandıkta 367 oy, sonraki turlarda neticeten 257 oy verilmesi lazım.
Şimdi bir iddia icat edildi: Mademki ilk turda seçim için 367 oy lazım, öyleyse toplantının da en az 367 milletvekiliyle açılması şarttır!
Bu iddiayı, Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Cumhuriyet’teki makalesinde ortaya attı. Bazı anayasa profesörleri hemen destek verdiler. Elbette Deniz Baykal da derhal sahip çıktı.
Bu iddiadan hareketle, “AKP oylarıyla cumhurbaşkanı seçilirse Anayasa Mahkemesi iptal edecektir” diye şimdiden ‘fetva’ veren anayasa profesörleri!..
“Atatürk, yaptığı anayasalarda ‘Türk devleti’ dememiş, hep ‘Türkiye devleti’ demiştir” diyerek, 1924 Anayasası’ndan habersiz olduğunu gösteren anayasa profesörleri!..
Yazdığı akademik kitapta “toplantı yeter sayısı” ile “seçilme yeter sayısı”nın ayrı şeyler olduğunu yazan ama şimdi “Aynı şeylerdir” diyen anayasa profesörleri!..
“Anayasa ihlali” ile “Anayasa’ya aykırılık” arasındaki muazzam farkı fark etmeyen anayasa profesörleri!..
Samimi hukuki kanaat olarak bu iddiayı savunanları tenzih ederim tabii.
Meclis kışla değil
Prof. Hikmet Sami Türk’ün görüşü:
- Sayın profesörler Meclis’in nasıl çalıştığını bilmiyor. Meclis kışla değildir. Yaklaşık iki saat süren oylamada, toplantıya girenler çıkanlar olur. 367’yi toplantı için şart sayarsanız, Meclis hiçbir zaman cumhurbaşkanı seçemez!
Prof. Türk, Özal’ın, Demirel’in, Sezer’in seçildiği oturumların tutanaklarını incelemiş. Hiçbirinde toplantıyı açmak için 367 aranmıyor! Türk’e göre toplantı için 367 vekilin bulunmasının şart olduğunu iddia etmek “ad absurdum”, yani “saçmalığa varan yorum”dur!
DSP’li Prof. Türk’ün gözlemi:
- Sayın Sabih Kanadoğlu’nun, Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini önlemek için hukuk yoluyla verdiği savaş, seçimlerde AKP’ye en az yüzde 5 kazandırdı; vatandaşımız mağdurdan yana oluyor. Şimdiki girişimleri de hem hukuken, hem siyaseten yanlıştır!
Anayasa hukukumuzun uluslararası akademik camiada da saygın bir ismi olan Prof. Ergun Özbudun’un sözleri:
- Anayasa’nın 96. maddesine göre Meclis’in toplanması için üye tam sayısının üçte biri yeterlidir. Anayasa, cumhurbaşkanı seçimi için özel bir toplantı yeter sayısı koymadığına göre, bu oran cumhurbaşkanı seçmek üzere Meclis’in toplanması için de yeterlidir.
Prof. Özbudun’un şu uyarısı çok önemli:
- Hukuku belli siyasi amaçlara alet etmek çok sakıncalıdır. Hukuk bugün de yarın da herkes için gereklidir.
Siyasallaşmış hukuk
Türkiye maalesef bu “hukukun belli siyasi amaçlara alet edilmesi”nin krizlerini, acılarını çok yaşadı. Dün Hasan Cemal, güzel yazısında “Medeni Kanun’dan adamı idam sehpasına göndermek” hicviyle bu zihniyeti çok güzel resmetti!
O zihniyet ihtilal fetvası verdi! Geçmişe yürüyen ceza kanunu için fetva verdi! “Bunlar aksi ispat edilinceye kadar suçludur” diye de fetva verdi! “Siyasallaşmış hukuk”un utanç belgeleridir bunlar!
Artık hukukla siyaseti ayıralım. AKP tek başına değil, uzlaşmayla cumhurbaşkanı seçmelidir, “siyasi doğru” budur! “Hukuki doğru” ise, bu Meclis’in üçte birle toplanıp cumhurbaşkanı seçme yetkisine sahip olduğudur.
Milliyet, 30 Aralık 2006
|