Geçen hafta bu köşede “Geliştiren Küçük Şeyler” den bahsetmiştik. Aslında bu köşede çıkan yazılar hep küçük şeyleri konu alan yazılardır. Hayatın pratiklerinde, farkında olmadığımız, ancak ihmalinde tahmin edilemeyecek mahrumiyetlere sebep olan küçük şeyler. Uygulandığında da umulmadık pozitif kazanımlar elde edilebileceği tecrübe ile görülmüş küçük şeyler.
‘Beyin Gücünün Sırları’ adlı bir kitaptan faydalandığım ve sizinle paylaşmak istediğim bazı küçük şeyler var yine bu köşede.
Harry Lorayne, dünyaca ünlü hafıza uzmanı ve eğitimcisi diye biliniyor. Bildik şeyler diyebileceğiniz basit şeylere ciddî önem verilmesi üzerinde duruyor.
Başarının zirvesi için ilginizi geliştirin
İlgi bilgiden, incelik de ilimden önce gelir. İnsanları sevmeyenin kendisi de sevimsiz olur. İnsanları kendisi için ne yapabilecekleri düşüncesi ile veya menfaati için sevmek sevgi değildir.
Tolstoy, “Biz insanları, onların bizim için yapabilecekleri yüzünden değil, bizim onlar için yapabileceklerimizden dolayı severiz” diyerek sevgiyi tanımlamış. Sevginin en kaliteli ve katışıksız olanı, karşılık beklemeden sevmek olan şefkattir.
Başkalarına ilgi göstermek, etkin bir öğrenme aracıdır ve bilgi kapılarının açılmasıdır.
“Rastladığım her kişiden bir şeyler kapamazsam kendimi kişisel kayba uğramış hissederim” diyor Harry Lorayne.
Etkin dinleme ilginin göstergesidir
İnsanların özür tanımları arasında “dinleme özürlü” tanımı literatüre girmesi lâzım.
İşitme engelli, dolayısıyla konuşma engelli, görme engelli, zihinsel engelliler gibi...
Etkin dinleme konusunda eski ve kadim dostum Nihat Erdoğan’ın “Eğitim sayfasında” yıllar önce seri olarak yayınlanmış kapsamlı bir çalışmasını okumuştum. “Etkin dinlemenin 41 Yolu ” konulu çalışma, gerçekten çok istifade edilebilecek muhtevaya sahip. Bu yazıdan aldığım şu sözler de dinleme konusunda dikkate değerdir.
İyi dinlemek meziyettir.
“Büyük insanlar dinlemeyi tekeline alır, küçük insanlarsa konuşmayı.” (Dawid Schwart)
“Verilecek, istenecek ve alınacak güzel bir hediyedir dinlemek.
“Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar.” (İtalyan Atasözü)
“Söz gümüşse, sükût altındır.” (Türk Atasözü)
Herkes iyi bir dinleyiciyi sever ve çekimine kapılır.
İyi dinlemek fikir ve görüş açısı üretir.
Dinlemek sevmektir
Dinleyen insan öğrenmeye açık olduğundan, her öğrenme işlevi beyin hücreleri arasında yeni bağlantıların oluşması demektir. Bağlantı sayısının artması ve sürekliliğinin beyni geliştirdiği ve gençleştirdiği herkesin bildiği sıradan bir malûmat artık.
Dinlemeyi bilmeyen veya söz sırası gelse de söyleyeceklerimi ‘bir söylesem’ diye fırsat kollayan insanlar, bilgilerini yeterli görüp öğrenmeye ihtiyaç duymayanlardır. Gelişime ve değişime kapalıdırlar. Dinlemesini bilen ve uygulayanların beyni sürekli gelişmektedir. Dinlemesini bilmeyenlerin ki de yerinde saymaktadır. Öylelerine, “30'unda öldü, 60'ında gömüldü” denilirmiş. 30'una kadar öğrenip, ondan sonra bitmez tükenmez aynı sermayeden yiyenlerin her türlü gelişimin önünde engel olduklarını görebilirsiniz yakın çevrenizde ve memleketimizde.
[email protected]
|