Ruhsatname törenleri

Baro başkanlığım döneminde iki yüze yakın meslektaşımız için ruhsatname töreni yapmışızdır. Bu törenlerin her birinin ayrı ayrı önemi anlamı ve anısı vardır. İlk ruhsatlarını verdiğim avukatlar bugün çoktan 25. meslek yıllarını kutlamışlardır.

Ben meslek hayatıma başlarken, avukatlık yeminini nerede, kimin yanında, ne zaman yaptığımı hiç anımsamıyorum. Hatta, bana ruhsatnamem, acaba yemin törensiz mi verildi diye üzülür dururum. Onun için Baro Başkanlığım sırasında ruhsatname törenlerini büyük salonlarda, meselâ Balıkesir Polis Meslek Yüksekokulunda, Balıkesir’deki Ticaret Odası, İl Genel Meclisi, Salih Tozan Konferans Salonu gibi çeşitli konferans salonlarında, yüzlerce kişinin önünde devlet töreni yapar gibi yapmış ve stajyer arkadaşlarıma yemin ettirerek ruhsatnamelerini vermiştik. Polis Meslek Yüksek Okulunda yapılan bir ruhsatname töreninde, binin üzerinde polis öğrencisi ve ayrıca çok sayıda izleyici ayağa kalkarak beş avukat arkadaşımın yeminleri yaptırılmıştı. Zeytinli Belediye Başkanı Hamdi Türe’nin çağrısı üzerine, Zeytinli Nikâh Salonunda stajyer arkadaşlarıma yapılan ruhsatname töreninde, Başkan Türe, birer kol saati vererek genç meslektaşlarımı ödüllendirmişti. İnanıyorum ki, baroların tarihinde, Zeytinli gibi bir beldede yapılan bu tören, Türkiye’de ilk kez yapılan olmuştur ki, burada çalışkanlığı ve becerileri ile ünlü Balıkesir Barosu Edremit Adlî Yardım Bürosu eski Başkanı Av. Nurettin Erdim’in ve daha sonra Edremit’in başarılı Belediye Başkanı olan Av. Tuncay Kılıç’ın büyük emek ve hakları olmuştur.

Adliyede ruhsatname törenlerini, genellikle Baro salonunda, katılımın fazla olduğu zamanlarda ise, Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapmışızdır. Bu törenlere, bazı kereler vali, daire müdürleri, mutlaka ve mutlaka başsavcı, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, Adalet Komisyonu Başkanı, hakimler, savcılar, adliye personeli dâvet edilmiş, bunun yanı sıra konuklar ve basın mensupları da çoğu kez bu törenleri izlemişlerdir. Ruhsatnameler hemen hemen her defasında protokol tarafından verilirken, bazı kereler ruhsat alan avukatların anne ve babaları, eşleri gibi yakınlarına verdirilmiştir.

Ertesi günü bütün yerel gazeteler, bu törenleri güncel fotoğraflarıyla birlikte haber olarak verirlerdi. Törenlerde yaptığımız konuşmalarda güncel olayları dile getirdiğimiz için, ulusal basında da yer aldığını çoğu zaman görmüş ve okumuşuzdur.

Barodaki avukat arkadaşlarımızdan bazıları, ilk yıllarda bu törenleri çok yadırgamışlar, “Ne oluyor, düğün, nikâh törenine benzedi” diye eleştirmişlerdi. Ama sonraları bu kadar benimsenmiştir ki, bugün törensiz ruhsatname vermek, artık mümkün değildir.

Size ruhsatname törenleriyle ilgili bu yazımızda, bir acı anımızdan söz etmek istiyorum. Baromuza kayıt olmak isteyen emekli bir hakimin hakimliği sırasında, avukatlara karşı takındığı tavır siciline geçmiş, son derece sert, nezaketsiz, kaba ve kabul edilemeyecek davranışlarını avukatlığa lâyık görmediğimiz için Baro’ya kaydını yapmamıştık. “Ben hakimlik yaptım, ayrıca doktoram da var. Nasıl kaydımı yapmazsınız?” diyerek karşı çıkmış, Baro kararının iptali için dâvâ açmış, uzayan dâvâ sonunda mahkeme kararıyla nihayet Baroya kayıt olmuştur. Ruhsatnamesi, Baro yöneticilerinin dışında bir yönetim kurulu üyesince törensiz, şölensiz ve kimsenin haberi olmadan eline verilmişti.

Her avukat için ruhsatname töreni unutulmaz, mutlu bir anıyken bu emekli hakim için sıkıntılı, acı bir anı olarak kalmıştır.

Bu törenlerin değerini bulması için, Baro olarak, elimizden gelen hiçbir şeyi esirgememişizdir. Birçok törende bakan ve parlamenterler düzeyinde kişilerden tutunuz da, Barolar Birliği Başkanları, Yüksek Mahkeme yargıçları ve ildeki belediye başkanları, siyasî parti başkanları, oda, sendika, dernek başkanlarının katılmasına özen gösterilmiştir.

Av. Turgut İNAL

23.12.2006