Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Asker-sivil gerginliği: İlkeler ve sorumlular

Asker hükümete aleni bir biçimde, “Bize haber vermeden, biz onaylamadan siyasi karar alamazsınız…” diyor...

AB Zirvesi öncesi hükümetin, yani Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a liman açma önerisi üzerine Genelkurmay Başkanı şunları söylüyordu:

“Kıbrıs’ta 40 bin askeri olan bir kurumun görüşü alınmaz mı? Sorsalardı şunu söylerdik: Bize göre bu açılım, devletin resmi görüşünden sapma anlamına gelmektedir. Limanları açacağız diyorsunuz. Hangi limanları açacaksınız?”

Bu sözlerin arkasındaki mantık ise bir kuvvet komutanının gazeteci Bilal Çetin’e söylediklerinde saklıydı:

“Devlet başka bir şeydir, hükümet başka. Hükümetler gelip geçicidir. Devletin temel stratejik politika hedeflerini her hükümet kendine göre yorumlayıp, değiştirmeye kalkarsa, Türkiye ciddi problemlerle karşı karşıya gelebilir... Hükümet her an ‘telafisi mümkün olmayan hatalar yapabilir’…”

Şu açık:

Bu tür görüşler nasıl ve hangi koşullarda ifade edilirse edilsin demokrasinin hiçbir türüyle bağdaşmaz…

Şu da açık:

Bu tür görüşler “devlet alanı” ile “siyasi alanı” birbirinden ayrı tutan, “devletin siyaset üzerine tahakküm kurduğu”, temel siyaset konularını toplum ve siyasetten kopararak tartışılmaz kıldığı “askeri vesayet rejimi”nden başka hiçbir şey ifade etmezler…

Hiç kimse “bize özgü koşullar” adı altında ya da “kuvvetler ve kurumlar işbirliği ve devlet tanımı” gibi zorlamalar etrafında “doğrulamalar” üretmeye çalışmasın…

Yetki-sorumluluk mekanizmasını bozan, siyasi iktidarları devlet iktidarının icra memuru haline çeviren askeri vesayet yapısı, hiçbir açıdan doğrulanabilir bir düzen değildir…

Ve siyaset-toplum, devlet-siyaset ve devlet-toplum ilişkilerinin demokratik şeması bellidir.

Toplumun talepleri, zamanın ruhu ve gerekleri ile evrensel değerler süzgecinden geçer, diğer farklı toplumsal taleplerle kesiştirilir ve siyasi kararlara dönüşür. Siyasi kararları bu konuda yetkili olan ve bu yetkilerinden ötürü yasama ve yargı gibi başka kurumlar karşısında sorumlu olan ve toplum karşısında sorumluluk taşıyan hükümetler alır.

Başka bir ifadeyle toplumsal taleplerin ya da gereklerin siyasi kararlara dönüşmesinde siyasi denetimi yetki-sorumluluk mekanizması, idari denetimi hukuk ilkeleri çerçevesinde kurumlar hiyerarşisi ve hukuki denetimi ise hukukun üstünlüğü çerçevesinde bağımsız yargı yapar.

Askerin yeri kurumlar hiyerarşi faslında tanımlanmıştır. Asker, siyasi karar mekanizmasında güvenlik kurumları çerçevesinde istişari bir görev yapar. Siyasi iktidara bağlı, bağımlı ve sorumlu olarak çalışır.

Bu şemanın mevcut olmaması ya da kötü çalışması, kazalara uğraması sorunların başlangıç noktası demektedir.

Başka bir deyişle bu dönüşüm sadece demokrasinin değil, huzur ve refahın da yegane aracıdır.

Bu engellendikçe krizler kaçınılmaz olur...

Bugün olan da tam olarak budur…

Asker bu şemayı bozuyor, askeri kurum başındaki sorumlular kriz üretiyor.

Diyor ki:

“Ben devleti temsil ederim… Ben onaylamadan siyasi karar alamazsın… Benim istemediğim koşullarla AB’yle müzakare edemezsin… Benim siyasi denetim gücümü ortadan kaldıramazsın… Devlet alanı-siyaset alanı dengesini bozamazsın…”

Bu tavrını devletçi geleneklerle, siyasi içerikle ve güvenlik mantığıyla doğruluyor. Doğrularken hem kamuoyunu kutuplaşmaya davet ediyor, hem yönetim krizini tetikliyor, hem asker-sivil gerginliğini yükseltiyor, hem Türkiye’nin içinde bulunduğu ciddi pazarlık sürecini sekteye uğratıyor…

Başka kriz, başka kriz sorumlusu aramaya gerek var mı?

Yeni Şafak, 12.12.2006

Ali BAYRAMOĞLU

13.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Bir kuvvet komutanı

  Asker-sivil gerginliği: İlkeler ve sorumlular

  Masada hep kaybettik mi?

  Kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz

  Devlet politikaları


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004