Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

“Sivil ve Demokratik Yeni Bir Anayasa”

Perşembe günü İstanbul Dedeman Oteli’nde önemli bir panel vardı. Başlıktaki isim altında tertiplenen panelin ev sahibi Doğru Yol Partisi idi. Panelin açılış ve kapanış konuşmasını Genel Başkan Mehmet Ağar yaptı. Ağar, konuşmalarında Demokrat Parti ve Adalet Partisi geleneğinden gelen DYP’nin diğer partilerden farklı olan siyaset anlayışına vurgu yaptıktan sonra; yeni ve sivil bir anayasaya olan ihtiyaç konusundaki duyarlılıklarına dikkat çekti. DYP lideri, partisinin yeni bir anayasaya olan ihtiyaç konusundaki tespit ve talebinin; konunun uzmanı olan hukukçular tarafından da desteklenmesinin önemli olduğunu belirtti ve yeni ve sivil bir anayasa için başlattıkları bu hamleyi devam ettireceklerini ve konuyu her zeminde canlı tutacaklarını ifade etti. Ağar’ın bu sözlerini doğrulama noktasında; salonu dolduran DYP’liler alkışlarıyla kendisine destek verirken; Saffet Arıkan Bedük, Celal Adan, Nüzhet Kandemir, Nevzat Ercan, partinin üst düzey yönetiminden birçok isim de paneli pürdikkat izleyenler arasında idi.

Panelin oturum başkanlığını da DYP eski genel başkanı ve Meclis eski başkanlarından Hüsamettin Cindoruk yaptı. Cindoruk özellikle 1982 Anayasası ile ilgili önemli tespitler yaptı. Bu arada 12 Eylül Askeri Yönetimi’nin başı olan Kenan Evren’in; 1982 Anayasasını yapan Danışma Meclisi’ne yaptığı konuşmadan da ilginç alıntılar yaptı. Evren’in anayasa için, Türkiye şartlarına göre “sipariş” verdiğini belirten Hüsamettin Cindoruk; Dönemin Devlet Başkanı, Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın Danışma Meclis’i üyelerine “Batı’nın normlarına uymak mecburiyetinde değilsiniz...” diye uyarıda bulunduğunu hatırlattı!.. O günlerin Türkiye’si ile bugünleri mukayese eden Cindoruk, bütün şartlar altında yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu; bunun için Anayasa Paneli düzenlemenin de DYP’ye yakıştığını ifade etti. Cindoruk bugüne kadar altmış bir maddesi değiştirilen Anayasanın muhtevası içinde de tutarsızlıklar oluştuğunu ve madde hükümleri arasında insicamsızlık bulunduğunu dile getirdi.

Anayasa panelinin konuşmacıları ise; Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Erdoğan’dı. Her üç konuşmacı da, yeni ve sivil bir anayasaya mutlak ihtiyaç olduğu konusunda mutabıktı. Prof. Batum; hem 1961 ve hem de 1982 Anayasalarının hem sivil olamayan ortamlarda hazırlandığını ve hem de dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş biçimde antidemokratik usullerle referanduma (Batum bu uygulamaları özellikle plebisit olarak ifade etti) sunulduğunu ve aradan geçen çeyrek asra yakın zamana rağmen neden yeni ve sivil bir anayasa yapılamadığının sorgulanması gerektiğini anlattı. Prof. Batum, 1982 Anayasasının, halkın oyuna sunulana kadar tam dokuz defa revizyondan geçtiğine de dikkat çekti.

Prof. Ersin Kalaycıoğlu da; 1982 Anayasasının, dünyada soğuk savaşın hüküm sürdüğü bir dönemde yapıldığını ve daha ziyade savunma refleksine dayandığını; ancak değişen dünya şartları karşısında ofsayta düştüğünü; zira artık ne komünizm tehlikesinin kaldığını, ne de soğuk savaş ortamının mevcut olduğunu ifade etti. Mevcut Anayasanın pek çok yönden defolu olduğunu, kanun ve tüzüklerle düzenlenmesi gereken bazı konuların dahi Anayasa ile tanzim edilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Kalaycıoğlu; 1982 Anayasasının siyasi partilerin yönetim düzeni ile ilgili olarak getirdiği hükümleri de eleştirdi. Mevcut Anayasanın 67. maddesiyle; “temsilde adalet, yönetimde istikrar” gibi birbiri ile bağdaşması mümkün olmayan bir durumu temenni şeklinde sağlamaya çalıştığını, ancak temenni ile anayasal düzenleme yapmanın asla gerçekçi olmayacağını ifade etti.

Prof. Mustafa Erdoğan da; mevcut Anayasanın gerek yapılış tarzı ve gerekse muhtevası itibariyle; sivil ve liberal demokrasi niteliği taşımadığını vurgulayarak; Anayasanın dibacesindeki (Başlangıç kısmı) metin, sonradan değiştirilmiş olmasına rağmen yine de hiçbir medeni ülkenin anayasasında yer alabilecek ve kabul edilebilecek bir muhteva değildir dedi. Prof. Erdoğan, her demokrasinin liberal demokrasi olmadığını, önemli olanın ülke yönetimi ile ilgili temel kararların başından sonuna kadar gerçek manada halkın iradesiyle ve onun denetiminde alınması gerektiğine dikkat çekti. Yeni ve sivil bir anayasa konusunda aslında bütün siyasi partiler olumlu bir iş birliğine girebilmelidir. En azından sağ yelpazedeki partiler buna gayret etmelidir.

Türkiye, 10.12.2006

İsmail KAPAN

11.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  En marjinal grubun içinde... Siyaset?

  Başbakan Genelkurmay’a niye sorsun ki?

  “Sivil ve Demokratik Yeni Bir Anayasa”

  “Devletin resmî görüşü” ile siyaset karşı karşıya mı?


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004