NATO kaynakları üye ülkelerin yaptığı askeri harcamaların mutlak büyüklüğünü ve milli gelirlerine oranını açıkladı.
Açıklanan verilere göre NATO’nun temel askeri gücünü oluşturan, küresel jandarma ABD milli gelirinin yüzde dördüne yakın bir bölümünü askeri harcamalara ayırıyor.
Söz konusu oran ABD’nin 12 trilyon dolar düzeyindeki milli geliri içinde 472 milyar dolarlık bir büyüklüğe tekabül ediyor.
NATO üyesi ülkelerin toplam askeri harcamaları 740 milyar dolar mertebesinde ve bu büyüklüğün yaklaşık üçte ikisini yani 472 milyar dolarlık bölümünü tek başına ABD yapıyor.
Bugün küresel temel askeri pakt ve güç durumundaki NATO’nun tartışmasız askeri patronunun ABD olduğu çok açık ve bu fiili durumun dünya siyasetine nasıl yansıdığı ve gelecekte de nasıl yansıyacağı çok karmaşık bir durum değil.
Türkiye askeri harcamalarda NATO içinde kaçıncı sırada?
NATO kaynaklarının açıkladığı askeri harcamalar verilerinin bizi en çok ilgilendiren bölümü ülkemiz Türkiye’nin ABD’den sonra milli gelirine oran olarak en yüksek askeri harcamayı yapıyor olması.
Türkiye senede 12 milyar dolar dolayında gerçekleştirdiği askeri harcama büyüklüğü ile NATO içinde askeri harcamaları milli gelirinin yüzde üçünü aşan üç ülkeden biri ve oran olarak ABD’den sonra ikinci.
Türkiye’yi senede 7.3 milyar dolarlık askeri harcama ile Yunanistan izliyor ve bu ülkenin askeri harcamalarının milli gelirine oranı yüzde üç ile bizim hemen arkamızdan geliyor.
Fransa (54.8 milyar dolar), İngiltere (52.8 milyar dolar), İtalya (32.4 milyar dolar), Almanya (39.3 milyar dolar), İspanya (13.6 milyar dolar) gibi ülkeler mutlak olarak bizden çok daha fazla askeri harcama gerçekleştiriyorlar ama bu ülkelerin milli gelirleri bizimle mukayese kabul etmeyecek kadar yüksek olduğu için söz konusu askeri harcamaların milli gelirlerine oranı bizim çok altımızda.
Türkiye ise 350 milyar doları ancak aşan bir milli gelir büyüklüğünün içinden 11.7 milyar dolarlık askeri harcama yapıyor ama bu büyüklük bizim gibi fakir bir ülkeyi NATO içinde askeri harcamaların milli gelire oranı açısından ABD’den hemen sonra ikinci ülke yapmaya yetiyor.
Bütçe dışı askeri harcamaların büyüklüğü ve dolayısı ile de bizim yaptığımız toplam ve gerçek askeri harcamanın miktarının tam bilinememesi de işin cabası; yedi yüz bin dolayında genci silah altında tutmanın alternatif maliyeti ise hiç hesaplanmıyor bile.
Yunanistan gibi bir ülkenin bizim hemen arkamızdan üçüncü gelmesi ise başka ilginç bir konu.
Papandreou ile başlayan yakınlaşma sürecini ve bizim AB üyeliğimize Atina’nın verdiği kısmi desteği ben bu ülkenin sonsuza dek bu kadar yüksek askeri harcama yapmak istememesi ile açıklama eğilimindeyim.
Ege’de gerçekleşecek kalıcı bir barışın yani bizim de AB tam üyeliğimizin Türkiye’nin askeri harcamalarına nasıl yansıyacağını doğrusu bilmek ister idim.
Sözün özü
Ortak aklı gelişen toplumlar askeriyeye daha az, eğitim ve sağlığa daha çok kaynak ayırmak istiyorlar ve bunu da mümkün kılacak siyasi adımları atıyorlar.
Star, 5.12.2006
|