TBMM Başkanı Bülent Arınç, Prof. Dr. Atilla Yayla’nın üniversiteyle ilişkisinin kesilmesini yanlış bulduğunu söyledi. Son yıllarda demokratik reformlar yaptıklarını, anayasanın birçok maddesini ve kanunları değiştirdikleri gibi zihniyeti de değiştirmeye çalıştıklarını ifade eden Arınç, “Başarısıyla övündüğümüz sivil reform eylemlerinin en önemli unsuru fikir ve ifade özgürlüğüdür. Bir insan düşüncesini ve fikirlerini rahatça ifade edebilmelidir” dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Prof. Dr. Atilla Yayla’nın üniversiteyle ilişkisinin kesilmesini yanlış bulduğunu söyledi. Son yıllarda demokratik reformlar yaptıklarını, Anayasanın birçok maddesini, kanunları değiştirdikleri gibi zihniyeti de değiştirmeye çalıştıklarını ifade eden Arınç,, “Başarısıyla övündüğümüz sivil reform eylemlerinin en önemli unsuru fikir ve ifade özgürlüğüdür. Bir insan düşüncesini ve fikirlerini rahatça ifade edebilmelidir” dedi.
Dolmabahçe Sarayı’nın 150. yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumu sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Papanın Türkiye’ye yapacağı ziyarette geleneksel konukseverliğimizin gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Önceki aylarda İslâm ve Peygamberimiz hakkında yaptığı konuşmaların İslâm dünyası ve Türkiye’den tepki toplandığını ve eleştirildiğini hatırlatan Arınç, “Papa, bu konuşması sebebiyle yanlış anlaşıldığını, kendi fikirlerini ifade etmediğini, geçmişte söylenen bazı sözleri tekrarladığını ifade etmişti. Bence çok açık bir özür dileme olmasa bile açıklamalarının bizleri tatmin ettiğini ifade etmeliyim. Şüphesiz çok açık bir şekilde bu sözlerin yanlış olduğunu, kendisinin buna katılmadığını, yanlış anlaşıldığından dolayı da üzgün olduğunu ifade etmesi çok daha beklenir ve umulurdu. Ancak bu davranışları tekrarlamanın, devam ettirmenin bir faydası olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
LİNÇ KAMPANYASI TÜRKİYE’YE YAKIŞMIYOR
Atilla Yayla’nın İzmir’de katıldığı bir toplantıda Kemalizmi eleştirmesi ve üniversitedeki görevden alınmasıyla ilgili soruları da cevaplayan Arınç, son yıllarda demokratik reformlar yaptıklarını, Anayasanın birçok maddesini, kanunları değiştirdikleri gibi zihniyeti de değiştirmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Başarısıyla övündüğümüz sivil reform eylemlerinin en önemli unsuru fikir ve ifade özgürlüğüdür. Bir insan düşüncesini ve fikirlerini rahatça ifade edebilmelidir. İfade özgürlüğü insan olmanın da gereğidir” dedi. Fikir ve ifade özgürlüğünün uluslar arası kurallarda sadece şiddet ve terörle bağı olduğu taktirde kısıtlanabileceğinin ifade edildiğini hatırlatan Arınç, kamu düzenini bozmayan ve suça teşvik etmeyen her fikrin ifade özgürlüğü olduğunu söyledi. “Atilla Yayla, İzmir’de yaptığı konuşma sırasında bazılarınca tasvip edilmeyen şeyler söylemiş olabilir. Fakat bu sebeple üniversiteyle ilişkisinin kesilmesini çok yanlış buluyorum” şeklinde konuşan Arınç, Yayla’nın kon uşmasında Atatürk’ü aşağılayan bir cümlenin olmadığını da ifade etti. Arınç, kendilerinin daha önce, Ermeni soykırımı yapıldığını iddia eden yazar ve akademisyenlerin de düşüncelerini ifade etme hakkı bulunduğunu ifade ettiklerini ve bir üniversitede Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili bir konferansta konuşan bu akademisyenlerin hiçbirinin görevden alınmadığını hatırlattı. Yayla’nın aleyhindeki tutumları da eleştiren Arınç, “Böyle bir linç kampanyası Türkiye’ye yakışmıyor” dedi.
|