Son günlerde basınımızda Fransa ile olan askeri ilişkilerimizin dondurulduğuna ilişkin ilginç haberlere rastlıyoruz. İlişkilerin dondurulmasını kim duyurdu?
Fransa ile mevcut askeri ilişkilerin dondurulduğuna dair haberlerin kaynağı, bendenizin basından takip edebildiğim kadarı ile Kara Kuvvetleri Komutanımız Sayın Org. İlker Başbuğ.
Sayın Başbuğ gazetecilerin konuya ilişkin bir sorusuna ‘tüm askeri ilişkilerin dondurulduğu ve karşılıklı ziyaretlerin iptal edildiği’ yönünde bir cevap veriyor ve böylece bizler de yani sıradan yurttaşlar da bu konuya ilişkin bilgileniyoruz. Basına bir gün önce yansıyan başka bir haberde Milli Savunma Bakanımız Sayın Gönül’ün de benzer bir açıklama yaptığını öğreniyoruz.
Fransa NATO üyesi bir ülke ve böylece yasal müttefikimiz ama bu ülke ile olan askeri ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu, bu ilişkilerin dondurlmasının, askıya alınmasının bizlere neler kaybettireceğini gerçekten bilemiyorum, bilmem de mümkün değil ama benim kişisel kanaatim çok da yaşamsal olmadığı doğrultusunda. Sivil bir demokraside böyle şey olabilir mi?
Ancak, kanımca meselenin önemi Türkiye-Fransa askeri ilişkilerini çok aşan bir noktaya ulaşmış durumda.
Sivil, ya da isterseniz normal bir demokraside, bir ülkenin başka bir ülke ile mevcut askeri ilişkilerini kesme kararını ancak ve ancak sivil otorite alabilir ve bu konunun da kamuoyuna duyurulmasını yine sivil otoritenin bir parçası olan ve yine normal bir ülkede Genelkurmay Başkanlığı’nın bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı ya da konu çok önemli ise Başbakanlık ya da Dışişleri Bakanlığı yapar. Bizim ülkemizde ise bir NATO üyesi ülke ile askeri ilişkilerin askıya alınması kararını, görebildiğimiz, bilebildiğimiz kadarı ile askeri bürokrasinin bizzat kendisi alıyor ve kamuoyuna duyurma işini de yine bu bürokratik birimin üst düzey komutanları üstleniyor.
Nereden bakarsanız bakın ortada ciddi bir olağandışılık gözüküyor ve olağandışılık yine kanımca Türkiye-Fransa askeri ilişkilerinin geleceğine yönelik değil doğrudan Türkiye demokrasisinin özüne, tabiatına, işleyişine yönelik.
Yine basından izleyebildiğimiz kadarı ile Fransa, Sayın Başbuğ’un (Kara Kuvvetleri Komutanı) açıklamalarının doğru olup olmadığını Ankara’ya bir nota ile sormak istiyor. Paris Ankara’ya böyle bir soru yöneltmek istiyor ise buradan benim anladığım iki ülkenin normal makamları, mesela Dışişleri Bakanlıkları arasında henüz bir bilgi akışının gerçekleşmediği.
Bizim Genelkurmay meseleyi kendi muhatabı Fransa Genelkurmayına bildirmiş ise Fransa’nın bu ilişki türünü anlamaması ve meseleyi Dışişleri’ne sormak istemesi gerçekten çok normal. Fransa ile AB nazik sürecinde askeriyenin böyle bir inisiyatif almış olmasının nelere gebe olabileceği de ayrı bir tartışma konusu.
Sözün özü
Biz içeride demokrasimizi normalleştiremediğimiz sürece daha böyle çok ilginç!! gelişme ile karşı karşıya kalacağımız kesin. Sayın Başbuğ’un bu açıklaması karşısında Sayın Erdoğan ve Sayın Gül’ün ne düşündüklerini de gerçekten merak ediyorum.
Star, 19.11.2006
|