|
|
|
Katilam şoku |
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsrail'in, bugün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki saldırıları sonucu Filistinli sivillerin ölmesinden derin kaygı ve şok duyduğunu açıkladı.
BM'den yapılan açıklamada, Kofi Annan'ın, İsrail'in düzenlediği son saldırıda, aralarında 8 çocuk ve 7 kadının da bulunduğu 19 Filistinli'nin öldüğünü öğrendiği zaman şok olduğu bildirilerek, genel sekreterin, kurbanların ailelerine başsağlığı dileğinde bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, Annan'ın, cuma günü yaptığı açıklamada da İsrail'in kuzey Gazze'de başlattığı operasyonda ölenlerin sayısının artmasından derin endişe duyduğunu belirttiği hatırlatılarak, bu tip operasyonlarda sivillerin ölmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulandı.
Annan, iki tarafın da silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasına yönelik uluslararası insani hukuk kurallarına uyması gerektiğini bildirdiği ifade edildi.
İsrail hükümetini, Gazze'deki askeri harekatını gecikmeksizin sona erdirmeye çağıran Annan, Filistin tarafını da İsrail'e saldırılarını durdurmaya çağırdı.
Bu arada Annan, gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in Beyt Hanun'a düzenlediği saldırıda ölenlerle ilgili olarak soruşturma başlatma kararını olumlu karşıladığını, soruşturmanın bir an önce tamamlanmasını istediğini söyledi.
Öte yandana BM Güvenlik Konseyi de bugün yaptığı toplantıda, yarın konuyu görüşme kararı aldı.
|
/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
10.11.2006
|
|
|
Sorumluğun çoğu bende |
Bush, Cumhuriyetçi Parti’nin Demokrat Parti karşısında ağır bir yenilgiye uğradığı Kongre seçimlerinin ardından, bu sonuçta sorumluluğun büyük kısmının kendi payına düştüğünü kabul etti. “Seçim sonucundan hayal kırıklığına uğradım” diyen Bush, seçmenlerin yeni bir yöne gidilmesi çerçevesinde oy kullandıklarını söyledi. Rumsfeld’in istifasını kararlaştırdıklarını açıklayan Bush, yardımcısı Cheney için ise “Ona güvenim tam, yerinde kalıyor’’ dedi.
ABD Başkanı George W. Bush, Cumhuriyetçi Parti'nin Demokrat Parti karşısında ağır bir yenilgiye uğradığı ABD Kongresi seçimlerinin ardından, sorumluluğun büyük kısmının kendi payına düştüğünü kabul etti.
Beyaz Saray'da bir basın toplantısı düzenleyen George W. Bush, ''Sonucun sorumluluğunun büyük kısmı benim'' diyerek itirafda bulunurken, seçim sonuçlarının, ABD'li seçmenin Irak'taki durumdan hoşnutsuzluğunu dile getirdiğini, bu çerçevede de ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'da bir değişiklik yapılmasına karar verdiğini söyledi.
Bush, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ile yaptığı konuşma sonucunda, Rumsfeld'in görevini bırakmasında karar kıldıklarını ve Pentagon'un başına, 1991-1993 yılları arasında CIA Başkanlığı görevini yürütmüş olan Robert (Bob) Gates'in atandığını açıkladı.
Şu anda Teksas Üniversitesi'nin başında bulunan ve Irak Çalışma Grubu'nda da yer alan Gates'in, bu görev için en uygun isim olduğunu belirten Bush, Rumsfeld'e, hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Gazetecilerin, Rumsfeld ile aynı çizgide politikalara sahip olduğu bilinen ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin yerinde kalıp kalmayacağı yönündeki sorularına karşılık Bush, ''Cheney'e güvenim tam. Başkan yardımcısı yerinde kalıyor'' yanıtını verdi.
Bush, ''Seçmenler, yeni bir yöne gidilmesi çerçevesinde oy kullandı. Demokratları kutluyorum. Bu sabah temsilciler meclisi ve senatodaki liderlerle konuştum. Başarıyla yürüttükleri kampanya için teşekkür ettim. Elbette seçimin sonucundan düş kırıklığına uğradım. Ancak gelecek 2 yıl Demokratlar ile beraber çalışacağız ve yerleşecekleri odalarında perdeleri yenilemeleri için onlara bazı Cumhuriyetçi Partili iç mimarları tavsiye edebilirim'' dedi.
Washington'da politikaların yürüyebilmesi için ortak bir uzlaşma zemininin bulunmasının şart olduğunu belirten Bush, bunun için elinden geleni yapacağını kaydetti.
IRAK'TAKİ DURUM
''ABD halkı, Irak'taki gelişmelerden hoşnutsuzluğunu gösterecek biçimde oy kullandı'' diyen Bush, gelecek hafta başında Irak Çalışma Grubu'nun, çalışmalarını tamamlayıp bir raporu kendisine iletmesini beklediğini ve Demokratlar ile birlikte çalışmayı umduğunu söyledi.
Seçimin çok şeyi değiştirdiğini, ancak kendisinin Washington'daki sorumluluklarını değiştirmediğini dile getiren Bush, Rumsfeld'in görevden alınması için de, ''Rumsfeld ve ben, Pentagon'da yeni bir liderlik için zamanın geldiği konusunda anlaşmaya vardık'' dedi.
Yeni bakanın Pentagon'a ''yeni perspektif'' getireceğini savunan Bush, ''düşman'' olarak nitelediği kişilere de ''Amerikan demokrasisinin işlemesini, irade yokluğu olarak algılama hatasına düşmeyin'' uyarısında bulundu.
Bush, Irak'tan asker çekme konusundaki bir soruya karşılık ise, ''Ben de askerler eve dönsün istiyorum. Ancak zaferle dönmeliler. Tersi durumda Irak, El Kaide için bir sığınak olacak'' yanıtını verdi.
Seçimde Irak'ın yanısıra başka konuların da önemli rol oynadığını belirten Bush, bazı kongre üyelerine yönelik skandallara işaret ederek, bunların da önemli rol oynadığını ileri sürdü. Ancak Bush ABD'lilerin, Irak'taki gelişmelerden hüsrana uğradıklarını belirtirken, ''Bunu anlayabiliyorum. Ben de hüsrana uğramış hissediyorum. Daha hızlı gelişme olabilir. Rumsfeld de böyle hissediyor'' diye konuştu.
Irak ile Vietnam'ı karşılaştırması istenen Bush, iki durumun birbirinden farklı olduğunu, Irak'ta bir anayasa ve ülkeyi birarada tutma niyeti bulunduğunu, ayrıca Vietnam'da olduğu gibi Irak'ta görev yapan ABD askerlerinin zorunlu değil, gönüllü askerlik yaptıklarını hatırlattı.
|
/ WASHINGTON
10.11.2006
|
|
|
Senata do Demokratların |
ABD'de salı günü yapılan Kongre seçimlerinde büyük bir zafer kazanan Demokrat Parti, Temsilciler Meclisinin ardından Senatoda da çoğunluğu elde etti.
Tartışmalı son Senato seçiminde, Virginia eyaletinde oy sayma işleminin sona ermesinin ardından Demokrat aday Jim Webb'in, Cumhuriyetçi rakibi George Allen'dan yaklaşık 7 bin oy daha fazla kazandığı bildirildi. Seçimi yenik kapatan Cumhuriyetçi Allen, resmi sonuçların açıklanacağı 27 Kasımdan sonra yeniden oy sayımı yapılması talebinde bulunabilir. Ancak uzmanlar, bu durumda bile 7 bin oyluk farkın kapanmasının olası görülmediğini belirtti.
Bu gelişmenin ardından Demokrat Parti ve bu partiyle birlikte hareket eden bağımsızlar, 100 üyeli Senatoda Başkan George W. Bush'un Cumhuriyetçi Partisine karşı 51-49'luk bir üstünlük sağladı.
Böylece ABD'de Demokrat Parti, 1994'ten bu yana ilk defa Kongre'nin iki kanadında birden çoğunluğu elde etmiş oldu. Demokratların Temsilciler Meclisinde üstünlüğü ele geçirdiği, seçim gecesi geç saatlerde ortaya çıkmıştı.
Temsilciler Meclisinden sonra Senatonun denetimini de rakip Demokrat Partiye kaptıran Cumhuriyetçi Başkan Bush'un, geriye kalan iki yıllık görev süresinde ülkeyi yönetme yeteneğinin önemli ölçüde sınırlandığı yorumları yapılıyor.
|
/ WASHINGTON
10.11.2006
|
|
|
Rumsfeld “2009’a kadar görevdeyim diyordu |
Başkan Bush, seçim hezimetinden sonra Donald Rumsfeld’i Savunma Bakanlığı görevinden alarak, bu göreve eski CIA başkanlarından Robert Gates’i atadı. Rumsfeld, görevden alınmadan önce, koltuğunun tehlikede olduğu yönünde kendisine yöneltilen sorulara karşılık gazetecilere, “Ocak 2009’a dek görevimdeyim” demişti.
ABD Başkanı George W. Bush, Beyaz Saray'da düzenlenen bir törenle, ABD Savunma Bakanlığı'na (Pentagon), eski CIA başkanlarından Robert Gates'i atadığını açıkladı.
George W. Bush, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in de bulunduğu törenle, Gates'i bu göreve atadığını duyurdu.
Gates'in göreve gelebilmesi için, ABD Senatosu'ndan onay alması gerekiyor.
Bu süre içinde Rumsfeld, ABD Savunma Bakanlığı görevini yürütmeyi sürdürecek.
Atama töreninde Bush, Gates'in, baba George Bush'a, Irak ile ilgili Çöl Fırtınası operasyonu sırasında ulusal güvenlik danışman yardımcılığı yaptığını ve bu konuda çok deneyimli bir isim olduğunu söyledi.
CIA'e 1966 yılında katılan Gates'in, 27 yıllık ulusal güvenlik deneyimi bulunduğunu belirten Bush, ''Gates'in deneyimi, kendisini bu göreve iyi bir biçimde hazırlamış oldu'' dedi.
Rumsfeld'in, kabinesindeki en uzun hizmet veren bakan olduğunu ve gelecek aydan itibaren de ABD tarihinin en uzun hizmet veren savunma bakanı sıfatını kazanacağını anlatan Bush, ''Rumsfeld'in, Gates'in ataması tamamlanıncaya dek hizmetini sürdürme istekliliğini takdir ediyorum. Çünkü savaş zamanında ülkemiz, savunma bakanlığında güçlü bir liderlik eden el olmadan duramaz'' diye konuştu.
Donald Rumsfeld'in, hizmet yaptığı dönemde, ''2 terörist rejimin devrildiği ve 50 milyon insanın özgür bırakıldığını'' ifade eden Bush, aynı zamanda terörist Ebu Musab El Zerkavi'nin ve birçok El Kaide üyesinin adalet önüne çıkarıldığını söyledi. Bush, ''ABD ve dünya, Rumsfeld'in hizmeti ve liderliği sayesinde daha güvenli'' dedi.
Bush'un ardından konuşan Gates de, senato tarafından onay alırsa, bu görevi üstlenmekten onur duyacağını bildirdi ve kendisinin kamuya 40 yıldır hizmet veren bir isim olduğunu söyledi.
Son olarak söz alan Rumsfeld de, Gates'i kutladı ve en iyi dileklerini sundu. Rumsfeld, 6 yıldır Bush'a hizmet etmekten memnuniyet duyduğunu belirtirken, İngiliz devlet adamı Winston Churchill'in bir sözünü hatırlatmakta yarar gördüğünü ifade ederken, ''Eleştiriden önemli ölçüde yararlandım ve hiçbir zaman da eleştirilerin eksikliğinden yakınacak durumda olmadım'' dedi.
21. yüzyılın ilk savaşının geleneksel olmadığı ve çok az kişi tarafından anlaşıldığı değerlendirmesini yapan Rumsfeld, ''Sayın başkan, eminim ki yaptığınız katkılar zaman içinde tarihi kayıtlara geçecek'' diye konuştu.
Bush, daha erken saatlerde düzenlediği bir basın toplantısıyla, Rumsfeld'in istifa edeceğini ve yerine Gates'i atayacağını açıklamıştı.
Bush, zamanlamanın, ABD Kongresi seçimleriyle ilgisi olmadığını, bu karara daha önce varıldığını söylüyor.
Rumsfeld ise, koltuğunun tehlikede olduğu yönünde kendisine yöneltilen sorulara karşılık gazetecilere, ''Ocak 2009'a dek görevimdeyim'' demişti.
Washington'daki yorumculara göre Rumsfeld, o sırada görevden alınacağını bildiği halde, bu durumun Cumhuriyetçi Parti'nin, seçimi, Demokrat Parti'ye karşı yitirileceği anlayışında olduğuna işaret edeceği için taktik olarak böyle bir yanıt verdi. Gözlemcilere göre Bush yönetimi, en azından Temsilciler Meclisi'nde kontrolün Demokrat Parti'ye geçeceğini, geçen haftadan beri kabul etmiş durumdaydı.
|
/ WASHINGTON
10.11.2006
|
|
|
Bir dönemin sonu |
Amerikan The New York Times gazetesi dünkü baş yazısında Kongre ara seçim sonuçlarının belli olmasından hemen sonra Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in istifa etmesine dikkat çekerek seçmenin verdiği oylarla Başkan George W. Bush’a Irak’tan çıkış stratejisini sunduğunu kaydetti.
Rumsfeld’in istifasını kabul eden Bush’un, “Sayın Rumsfeld büyük bir iş yaptı” sözünün “saçma” olduğunu savunan gazete, ancak herkesin bu istifanın yeni bir dönemin başlangıcı olması temennisinde bulunduğunu belirtti.
Savunma Bakanı Rumsfeld’in istifasına karşılık olarak en iyi davranışın sadece alkışlamak olabileceğini kaydeden The New York Times (NYT), Başkan Bush’un Rumsfeld’in istifasına neyin yol açtığını anlamasından ziyade Irak stratejini yeniden düşünmeye hazırlanmasının çok daha önemli olacağını vurguladı.
Bush’un kendisi ve Amerikan halkı için Irak’tan zafer kazanmadan çekilmeyi onaylamayacağı ısrarının endişe verdiğini kaydeden NYT; Bush’un Irak stratejisinin siyasi problemin ötesinde bir şey olduğunu anlaması gerektiğini vurguladı. Rumsfeld’in üst seviye generallerin önerdiği asker sayısının yarısı ile Irak’ta değişimin sağlanabileceğinden tamamen emin olduğunu, fakat yanıldığını ve bunun üzerine görevini kaybedenin Rumsfeld değil ordunun en üst generali olduğuna işaret eden Amerikan gazetesi, savaşın planlanması ve yeniden yapılanma sözleşmelerinde de benzer gülünç durumların yaşandığını yazdı.
Bazı durumlarda öfkesi veya intikamından çekindiklerini için insanların Rumsfeld’e gerçekten nelerin yaşanmakta olduğunu söylemekten çekindiklerini yazan NYT, göreve yeni atanan Robert Gates’in en acil yapması gereken işin ordu, istihbarat ve olayların içindeki dışişleri bakanlığı profesyonelleri ile gerekli bütün haberleşme kanallarını yeniden açmak olması gerektiğini savundu.
IRAKLILAR SEVİNÇLİ
Bu arada, Iraklılar ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in istifasına sevinirken, Rumsfeld’i Irak ile ilgili siyasî hatalar yapmak ve ülkede mezhep çatışmalarının patlak vermesine yardım eden skandallara imza atmakla suçladılar. Başkent Bağdat’ta çok sayıda kişi, Rumsfeld’in istifasıyla birlikte ABD’nin Irak konusundaki yaklaşımının değişmesini beklediğini belirtirken, Petrol Bakanlığında çalışan 44 yaşındaki İbrahim Ali, “Rumsfeld’in istifası ABD’nin Irak’ta sebep olduğu kargaşanın boyutunu gösteriyor. Amerikalı siyasetçilerin hatalarını gizleme yönündeki çabaları artık işe yaramıyor” yorumunu yaptı.
Usame Ahmet ise ABD Savunma Bakanının başta Ebu Garib’teki Iraklı mahkûmlara yapılan kötü muamele olmak üzere Amerikan askerlerinin Irak’ta işlediği suçlardan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, “Rumsfeld’in istifası yeterli değil. Ebu Garib’de işlenen suçlar ve Amerikan askerlerinin Iraklı vatandaşlara yönelik tecavüz ve cinayetlerindeki sorumluluğuyla ilgili olarak hakkında soruşturma açılmalı” diye konuştu.
Iraklılar, Rumsfeld’i Irak’ta Sünnî direnişçilerle Şiî milisler arasında çıkan mezhep çatışmalarından da sorumlu tutarken, Bağdat’ta bir bakkal sahibi olan Şiî Luay Abdül Hüseyin (48), “Rumsfeld’in istifasından memnunum çünkü eski Irak ordusunun dağıtılmasında büyük rol oynadı. Mezhep temeline dayalı yeni ordunun inşasında görev aldı” diye konuştu.
Öte yandan ABD’nin Irak savaşına en büyük desteği verenlerden Avustralya Başbakanı Johnn Howard, Irak savaşı mimarlarından Donald Rumsfeld’in ABD Savunma Bakanlığı’ndan istifasının politikalarını değiştirmeyeceğini söyledi.
|
/ NEW YORK
10.11.2006
|
|
|
Ara seçimler Ermenileri memnun etti |
ABD’deki Ermeni lobisi, Demokrat Partinin Kongre seçimlerinde kazandığı zaferden büyük memnuniyet duyduğunu ve yeni oluşacak Kongrenin, sözde soykırım iddialarının resmen tanınması yönünde yeni fırsatlar ortaya çıkaracağını belirtti.
ABD’deki en büyük Ermeni kuruluşu olan Amerikan Ermeni Meclisi (AAA) tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, seçim sonucunda Temsilciler Meclisi başkanlığının Cumhuriyetçi Dennis Hastert’tan Ermeni lobisi üyesi Demokrat milletvekili Nancy Pelosi’ye geçeceği hatırlatılarak yeni dönemde Temsilciler Meclisi liderliğiyle yakın bir çalışma yürütüleceği umudu dile getirildi. AAA’nın icra direktörü Brian Ardouny, yeni Kongre liderliğinin, sözde soykırımın Kongreden geçmesi konusunda yeni fırsatlar ortaya çıkaracağını kaydetti. Pelosi, seçimden kısa süre önceki bir açıklamasında, yeni dönemde soykırım iddialarının Kongre tarafından tanınmasını destekleyeceğini duyurmuştu.
AAA’nın açıklamasında, son seçimde California eyaleti valiliğini açık farkla yeniden kazanan eski aktör Arnold Schwarzenegger’a da eyalette ‘’soykırım kurbanları’’ için bir anıt dikilmesi yönündeki kararı geçen ay imzalamasından dolayı teşekkür edildi.
|
/ WASHINGTON
10.11.2006
|
|
|
Fransız bataryası İsrail uçağına kilitlendi |
İsrail ordusu, Lübnan’da BM bünyesinde görev yapan Fransız askerleriyle bir İsrail uçağı arasında geçen olaydan haberdar olmadığını açıkladı.
İsrail ordu sözcüsü, Fransız askerlerinin İsrail uçağına ateş açmak üzere olduğu ve bir felâketin eşiğinden dönülmesiyle ilgili çıkan haberlerden bilgisi olmadığını açıkladı. Sözcü ayrıca, “Ordu, Lübnan’ın güneyi üzerinde hiçbir zaman saldırı amaçlı uçuşlar yapmıyor” diyerek, bu açıklamaları reddetti. İsrail’in Paris Büyükelçisi Daniel Shek ise olayla ilgili olarak Fransa Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Fransa Savunma Bakanı Michele Alliot-Marie, Lübnan’da BM gücünde görev yapan Fransız askerlerinin, 31 Ekim günü mevzilerine doğru uçan İsrail uçaklarına ateş açmaya hazırlandığını, ancak son anda bunun engellendiğini söylemiş, Fransız askerlerinin doğrudan kendilerine tehdit oluşturan İsrail uçaklarına füzeyle ateşe hazırlandığını ve ‘’felâketin eşiğinden dönüldüğünü’’ ifade etmişti. Fransız Bakan, İsrail uçaklarının bu tür hareketlerine hoşgörü gösterilemeyeceğini söylemiş ve İsrail uçaklarının Lübnan’daki hava sahası ihlâllerini eleştirerek, Lübnan’daki BM Gücüne (UNIFIL) saygı gösterilmesini istemişti.
Bu arada, İsrail’in Paris Büyükelçisi Daniel Shek, dün sabah Fransa Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Fransa savunma ve dışişleri bakanlıklarının açıklamasında, İsrailli Büyükelçinin, Lübnan’da görev yapan Fransız askerleriyle bir İsrail uçağının karıştığı olayda “felâketin eşiğinden dönüldüğünün” açıklanmasının ardından bakanlığa çağrıldığı belirtildi.
|
/ KUDÜS
10.11.2006
|
|
|
Belçika camileri resmen tanıyacak |
Belçika’nın Flaman Bölge Hükümeti İçişleri ve Uyum Bakanı Marino Keulen, “Ülkemizde resmî din olarak tanınan diğer dinlere mensup insanlara hangi haklar tanınmışsa Müslüman toplumuna da aynı haklar tanınacaktır” dedi.
Hıristiyan Demokrat (CD&V) Bölge Milletvekili Cathy Berx’in bir soru önergesi üzerine açıklama yapan Keulen, İslâmîyet’in 1974 yılında Belçika’da resmî din olarak kabul edilmesine rağmen bu zamana kadar hiçbir caminin resmî olarak tanınmadığını ve devlet yardımı da alamadığını ifade etti. Keulen, “2007 yılında Flaman kesiminde 7 cami resmen tanınacak ve bunlara maddî yardım verilecek. Flaman bölgesinde bin 809 Katolik kilisesi, 30 Protestan kilisesi, 11 Ortodoks kilisesi, 7 Anglicaanse kilisesi ve 6 Yahudi havrası var. Bunlar Flaman Bölge Parlamentosu’ndan yardım alıyor” şeklinde konuştu.
Tanınan camilerin din görevlilerinin maaşlarını da federal hükümetin ödeyeceğini dile getiren Bakan Keulen, “Biz Flaman Bölge Hükümeti olarak, tanınan camilerin tamir işinde veya yeni inşaatlarında maddî yardım sağlayacağız. Flaman kesiminde camiler ilk olarak 2007 yılında tanınacak. Tanınacak olan camiler şu an belli değil. Resmen tanınan camilerin imamların maaşını da federal hükümet verecek. Bu bir nevi ülkedeki radikal uçtaki imamları ve cami yöneticilerini gözlem altına almaktır. Bir bakan olarak camileri tanımaya hazır olduğumu söylüyorum, ama Müslümanlardan da karşılığından bir şey isteme hakkım olduğunu düşünüyorum. Bu da cami imamlarının, yöneticilerin ve Müslüman toplumunun devletle ve toplumla iyi diyalog içinde bulunmasıdır. Flaman kesiminde cami yöneticileri ve imamların bölge lisanı olan Flamanca’yı konuşmaları gerekmekte. Müslümanlar dinle siyaseti birbirinden ayrı tutmalı” diye konuştu.
Müslümanların dinlerini doğru anlatmalarının önemli olduğuna dikkat çeken Flaman Bölge Hükümeti İçişleri ve Uyum Bakanı Marino Keulen, “Fakat bu her caminin tanınacağı yönünde bir söz değildir. Zaman içerisinde yeni gelişmeler sebebiyle tüm camiler tanınabilir. İlk dönemlerde belirli camilerin tanınması çok iyi bir gelişme. Tanınan camilerin maddî yardım almaları da gayet normal. Günümüzde Müslüman olanların sayısında bir artış var” ifadelerini kullandı.
|
/ BRÜKSEL
10.11.2006
|
|
|
Amerikan avcısının internet şovu |
İngiltere’de yayınlanan The Independent gazetesinin Irak’taki muhabiri Patrick Cockburn ise, bu savaşı diğerlerinden farklı kılan bir ayrıntıyı yakaladı.
“Nişancı ateş ediyor. Amerikan zırhlı aracının üzerinde, makineli tüfeğin başındaki asker vurularak öne devriliyor. Nişancı, ‘Allahu ekber’ diye bağırıyor. Bunlar bilinen şeyler. Ama bu kez farklı olan, 37 Amerikan askeri öldürdüğünü iddia eden Cuba adlı Iraklı nişancının, her bir eylemini internetteki güncesine tek tek titizlikle girmesi. Üstelik filme alınmış görüntüleriyle. Siteyi şimdiye kadar 33 bin kişi ziyaret etmiş. İlginç olan, Amerika’da hayli yaygın olan silâh, nişancılık, kahraman üretip tapınmaya dayalı alt kültürün, Irak’ta Amerika’nın karşısına çıkıvermesi ve daha önemlisi isyancıların bu kadar gelişkin propaganda teknikleri kullanıyor olması.”
|
/ LONDRA
10.11.2006
|
|
|
Jirinovski: Apo’ya sahip çıkamadık! |
Rusya’nın aşırı milliyetçi Liberal Demokrat Partisi lideri Vladimir Jirinovski, Bakü-Ceyhan petrol hattının, Rusya’nın bölücü terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’a sahip çıkamamasının faturası olduğunu söyledi.
Rusya’nın Eho Moskvi radyosunda canlı yayına katılan Duma Başkanı Yardımcısı Vladimir Jirinovski, Saddam Hüseyin hakkında alınan idam kararını da değerlendirdi. Bakü Ceyhan petrol hattının, Rusya’nın bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşısı olan Abdullah Öcalan’a sahip çıkmamasının bir sonucu olduğunu ifade eden Jirinovski, bu açıklamalarıyla bir kez daha dikkatlerini üstüne topladı. Jirinovski, “ABD tüm bu oyunlarıyla gerçekte İran’a yardım etmeye çalışıyor. ABD sözde İran ile savaşıyor ama gerçekte ise İran’a çalışıyor. ABD, ilk önce Irak’ın Şiî bölgelerini İran’a verecek ve daha sonra Türkiye’ye sıra gelecek. Ve bu ülkede Kürdistan adında yeni devlet kurulmasını gündeme getirecek. Kuzey Irak’taki Kürt devleti konusunda Türkiye, ABD çıkarlarına uygun hareket etmemesi halinde, ABD tehdidi altında kalacak” dedi.
|
/ MOSKOVA
10.11.2006
|
|
|
Mahatır hastahaneye kaldırıldı |
Malezya’nın eski başbakanı Mahathir Muhamed’in kalp krizi geçirdiği ve başşehir Kuala Lumpur’da hastahaneye kaldırıldığı bildirildi.
AFP’ye açıklamada bulunan Mahathir’in oğullarından Mokzani, 81 yaşındaki Mahathir’in dün göğsünün sıkışması üzerine dün sabah saatlerinde hastahaneye kaldırıldığını belirterek, doktorların babasının hafif bir kalp krizi geçirdiğini belirlediğini söyledi.
|
/ KUALA LUMPUR
10.11.2006
|
|
|
“İsrail, Allah’a saygısızlık ediyor” |
Nobel Barış Ödülünü 1984 yılında kazanan Güney Afrikalı Anglikan Kilisesi eski başpiskoposu Desmond Tutu, İsrail’in 19 kişinin ölümüyle sonuçlanan Beyt Hanun saldırısını, “Tanrıya hakaret” olarak nitelendirdi.
Desmond Tutu, “Bu Tanrıya bir hakarettir. Tıpkı İsrail kentlerinde düzenlenen intihar saldırılarının korkunçluğunu kınadığımız gibi, bunu da kınamalıyız. Biz Güney Afrika’da güvenliğin tüfekle sağlanmadığını öğrendik. Ama aralarında çocukların da bulunduğu 20 kadar sivilin uykularında ölümüyle sonuçlanan son korkunçluğa sessiz kalamayız” ifadesini kullandı.
|
/ JOHANNESBURG
10.11.2006
|
|
|
|