Cumhuriyetin 83. yılında arıları ve karıncaları cumhuriyetçi olarak gören ve bu yüzden de çorbasının içindeki tanelerini karıncalara veren Bediüzzaman Said Nursi’yi hatırlamamak olmaz.
Üstad, cumhuriyetçi misin diye sorduklarında da, “ben dindar bir cumhuriyetçiyim”, “Hürriyetin en geniş şekli cumhuriyettir”, “bu arı ve karınca milleti cumhuriyetçidirler, o cumhuriyetperverliklerine hürmeten çorbanın tanelerini karıncalara verirdim”, şeklinde cevap veriyor. Ankara’da yeni ve genç bir devletin kurulduğunda en büyük desteği veren, Bediüzzaman “asayişi (ve emniyeti) muhafazaya kendimizi dinen mecbur biliyoruz”, “Nurcular asayişin muhafızıdırlar” di-yerek kendisini örnek alan talebelerine de yol gösterdi.
Bediüzzaman sadece cumhuriyet dönemindeki olumsuzluklara değil, Osmanlı dönemindeki istibdada da muhalefet etmiş. Halife unvanı taşıyan Emevi ve Abbasi sultanlarına da muhalefet ediyor. Çünkü, ona göre “hakkın hatırı âlidir hiçbir hatıra feda edilemez”.
Yeni Şafak, 29.10.2006
|