Kültür-Sanat

‘Hırka-i saadet’ dijital ortamda

Türkiye’nin birbirinden emsalsiz kültür varlıkları, görüntüleriyle birlikte dijital ortama aktarılacak. Proje için Topkapı Sarayı Müzesi ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi pilot müze seçildi. Türkiye’nin birbirinden emsalsiz kültür varlıkları, görüntüleriyle birlikte dijital ortama aktarılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı proje için Topkapı Sarayı Müzesi ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi pilot müze seçildi. Proje kapsamında, müzelerdeki taşınır kültür varlıklarına ait envanter bilgileri dijital ortama aktarılacak.

Bu projeyle müzelerde bulunan hem teşhirdeki, hem de depolardaki eserler, tamamen bir ağ üzerinde bilgisayara aktarılacak.

Projeyle birlikte, müzelerde hangi eserlerin bulunduğu, eserlerin hangi sergilere gittiği, hangilerinin bakıma ihtiyacının olduğu, bakıma ne zaman gidip döndüğü, hangilerinin teşhirde bulunduğu, kazılarda çıkan eserler ve kazı bilgileri, merkezi otomasyon sistemiyle düzenli hale gelecek. Eserler, projenin tamamlanmasıyla beraber görüntüleriyle birlikte takip edilme imkânına sahip bulunacak.

İKİ PİLOT MÜZE SEÇİLDİ

Türkiye’deki tüm müzelere yönelik olarak geliştirilen proje için ilk etapta iki pilot müze seçildi. Buna göre, arkeolojik eserlere yönelik olarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi, etnografik nitelikli eserlere yönelik olarak da İstanbul Topkapı Sarayı Müzesinde çalışmalara başlandı.

Anadolu Medeniyetleri Müzesinde aşama aşama sürdürülen çalışmalar kapsamında 90 bine yakın eser bilgisayara aktarıldı. İlk aşamada envanter çalışmasının gerçekleştirildiği müzede daha sonra merkezi otomasyon sisteminin kurulması ve bunun altyapı çalışmaları gerçekleştirilecek. Ankara Valiliği, Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki çalışma için maddî katkı sağladı.

Etnografik eserler açısından pilot müze seçilen Topkapı Sarayı Müzesi’nde ise eserlerin bilgisayara yüklenmesi çalışmalarına başlandı.

Bu kapsamda görüntülerin kaydedilmesi çalışmalarının sürdürüldüğü bu müzede, projenin ikinci aşamasına geçilmiş bulunuyor.

EMSALSİZ ESERLER

Proje kapsamında pilot müze seçilen Topkapı Sarayı Müzesi, en çok ziyaretçi toplayan müzeler arasında yer alıyor.

Topkapı Sarayı, İstanbul’un fethinden kısa süre sonra 1473’te tamamlandı. Osmanlı hanedanı, Topkapı Sarayı’nı 19. yüzyılda Boğaziçi saraylarına yerleşene kadar kullandı.

Dünya müzeleri arasında tarihsel yaşantısı ile günümüze ulaşabilmiş ender örneklerden olan müzede, Osmanlı dönemine ait emsalsiz eserler teşhir ediliyor. Müzedeki, Kutsal Emanetler Dairesi’nde Hazreti Peygamber’in hırkası (Hırka-i Saadet), kılıçları, rölikleri, Sancak-ı Şerif, ilk halifelerin kılıçları, semavi dinlerin tarihlerinden gelen çeşitli eserler yer alıyor. Dış Hazine’de Osmanlı dönemine ait silâhlar sergilenirken, Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerine ait en eski yazılı belgeler ile 19. yüzyıla kadar devlet ve sarayın işleyişiyle ilgili evrakların bulunduğu Saray Arşivi, gerek belgelerinin muhtevası gerekse koleksiyonunun zenginliği ile en önemli koleksiyonlar arasında bulunuyor.

Sarayda sergilenen yapıtlar arasında, hazine mücevherli necef-altın ibrik, mavi-beyaz ming porseleni matara, yaldızlı gümüş kapak ve emzikler, sünnet odası cephe çinileri, Harem Dairesi’ndeki eserler, ajurlu yaldızlı gümüş kapak da yer alıyor.

Müzedeki en önemli eser ise 17. yüzyıldan beri Saray Hazinesi’nde bulunan 86 kıratlık Kaşıkçı Elması. Filmlere bile konu olan bu nadide güzellik, Türkiye’nin sahip bulunduğu en değerli tarihî varlıklardan biri olarak kabul ediliyor. Kaşıkçı Elması, dünyanın en tanınmış 22 elması arasında yer alıyor.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi ise İsviçre’nin Lozan şehrinde 1997’de 68 Müze arasından birinci seçilerek ‘’Yılın Müzesi’’ unvanını elde etti.

25.10.2006

Gönül Yarası Bangkok’u da ağlattı

Meltem Cumbul ve Şener Şen’in başrollerini paylaştığı ‘Gönül Yarası’ 4. Bangkok Film Festivali kapsamında ikinci kez izleyicilerin karşısına çıktı. Yaklaşık 30 ülkeden 70 kadar filmin izleyicilerle buluştuğu 4. Bangkok Film Festivali’nde dün izleyicilerle buluşan Gönül Yarası, festivalin en çok izlenen filmi oldu. İsrail, İran, Hindistan, Fransa, Almanya, Türkiye, Polonya ve Avusturya büyükelçilerinin de izlediği film, seyirciyi ağlattı.

Salon çıkışında hâlâ ağlamaklı olan Perulu oyuncu Tomas Milian, “Kültürlerimiz çok farklı, bu film beni şok etti açıkçası. Filmde evrenselliği daha iyi anladım. Dünyanın diğer tarafındaki insanların gerçekçi ve sade hikâyesinin insanı nasıl etkilediğini gördüm. Bu son derece insancıl bir film bu yüzden çok etkilendim. Bu filmin DVD’sini alıp tekrar tekrar izleyeceğim. Film bence gerçek bir şaheser. Meltem ile sinemada aynı taraftaydık, o belki bu filmi 100 kere izledi ve buna rağmen ikimiz de ağlamaya başladık” dedi.

25.10.2006

Mevlânâ treni kültür taşıyacak

Konya’dan 17 Aralıkta yola çıkması planlanan ‘’Mevlânâ Sevgi ve Hoşgörü Treni’’, Mevlânâ’nın felsefesini Avrupa şehirlerine taşıyacak. ‘’2007 Mevlânâ Yılı’’ dolayısıyla Konya Gösteri Sanatları Merkezince organize edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ile Devlet Demiryollarının katkılarıyla gerçekleştirilecek proje kapsamında hazırlanacak tren, Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika ve İspanya gibi ülkelere gidecek. Müze olarak düzenlenen 13 vagonlu tren, Türkiye’de de çeşitli illerde durarak, ziyarete açılacak. Trenin mola verdiği istasyonlarda tasavvuf müziği konseri ve sema gösterileri gerçekleştirilecek.

Sevgi ve hoşgörü treni, yaklaşık 3 ay boyunca mola verdiği duraklarda Mevlânâ’nın barış ve hoşgörüyü temel alan felsefesini, kültür ürünleriyle tanıtacak. Trenin müze olarak tasarlanan bölümünde Mevlana’nın yanı sıra Türkiye ve Türk kültürünü tanıtan eserler, el san'atları ürünleri, fotoğraflar ve belgeler yer alacak. Ayrıca Mevlana figürlü ipek bir halı da dokunacak. Halının ilmekleri ziyaret edilen ülkelerin vatandaşları tarafından atılacak. Projenin yaklaşık 3 milyon avroya mal olması bekleniyor.

25.10.2006

New York Film Festivali’nde tema “İstanbul”

Sekizinci New York Türk Filmleri Festivali başladı. Manhattan’da “The Village East’’ sinema salonlarında 28 Ekim tarihine dek 19 filmin gösterileceği festivalin bu yılki teması ‘’İstanbul’’... Festivalin düzenlenmesine başından beri destek veren Arif Mardin’in anısına “ Arif’i Beklerken’’ adlı kısa filmle başlayan festivalin ilk filmi ise dört milyondan fazla izleyiciye ulaşarak Türkiye’de gişe rekorları kıran, Çağan Irmak’ın yönettiği “Babam ve Oğlum’’ oldu.

Festival, ABD ile Türkiye arasında karşılıklı kültürel etkileşimi geliştirmek amacıyla New York’ta faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Moon and Stars Project tarafından geleneksel olarak düzenleniyor.

25.10.2006

Bütün haberler