Bayramın hatırlattıkları
Her sene olduğu gibi bu sene de kavuştuk bayramların en güzeline. Neden en güzeli? İzah etmeye ne düşünce yeter, ne de sayfalara, kitaplara sığar. Mânevî âlemde on bir ayın sultanı olarak bilinen Ramazan gibi bir ayın idrakinden sonra mutlu sona erişmenin verdiği lezzetle mutluyuz.
İnsanlık, insan olma vasfının verdiği değerle böyle bir günü elbette idrak edecektir.
Bu bayram bize aslında birçok şeyi hatırlatıyor.
- Öncelikle şuhur-u selâse denen mübarek üç ayları.
- Bu aylar içinde ayların sultanı Ramazan’ı.
- Bu ayda nazil olan Kur’ân-ı Kerim’i.
- Ramazan içerisinde bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesini hatırlatıyor.
- Manevî kazançların doruğa ulaştığı, Allah’ın hazinelerinin sonuna kadar açıldığı aydan sonra, bayram elbette büyük bir kıymet teşkil etmektedir.
Bolluğun, bereketin olduğu, fakir-fukaranın gözetildiği, aç kalmanın ne mânâya geldiğinin idrak edildiği bir aydan sonra elbette bayramların en güzeli olacaktır.
Bayramın sayısız manevî değerlerinin yanında sosyal hayatta da sayısız menfaatleri vardır.
Uzun zamandır görmediklerimizle görüşür, en azından sesini duyarız. Bu görüşmelerde kalbî rahatlık tarif edilemez, ancak yaşanabilir.
Giderilen hasretlerle birlikte eski günlerin yad edilmesi de farklı atmosfere götürür insanı.
Fakir konu-komşu gözetilir, ihtiyaçları giderilir, adeta gönülleri fethedilir.
Akraba-i taallukat, arkadaş çevresi gezilerek hasretler giderilir.
Dargınlar-küskünler barıştırılır.
Kısacası bayram, hem bir sosyal yardımlaşma, hem de mâneviyât âleminin kârlı bir ticarethanesidir.
Ne mutlu bu ticaretten kazancı çok olana.
Daha nice bayramlara kavuşmamız dileğiyle, bayramınız mübarek olsun.
|