Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Röportaj

Kemal BENEK

Ağar’ın açılımı çözümü kolaylaştırır

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın Güneydoğu gezisi sırasında söylediği, “Dağda silâh sesleri olacağına düz ovada siyaset yapsınlar” sözünü Yeni Asya’ya değerlendiren İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş, “Ağar’ın desteği çözümü kolaylaştırır” dedi.

* Ağar’ın açıklamaları Diyarbakır’da nasıl yankı buldu?

Burada temkinli ve olumlu bir yaklaşım var. Temkinli, çünkü Ağar’ın geçmişi ile ilgili bölgede çok parlak bir düşünce yok. Olumlu, belki de bu sözleri en son söyleyecek insan en önce söyledi. Her insanın fikri değişebilir. Mehmet Ağar geçmişte denediği ya da denenmesini savunduğu yöntemlerin dışında bir şey söylüyor şimdi.

* Sürpriz mi oldu sizin için?

Ağar’ın söylemesi sürpriz oldu tabiî ki.

* O halde bu sürpriz sorunun çözümünü de somutlaştırır mı?

Evet. Ağar’ın farklı projeler önermiş olması önemli. Bu sözleri farklı çevreler dile getiriyordu ama Ağar söylüyorsa demek ki uzlaşma noktasının yakalanması için bir aşama katedilmiştir. Çözüm bundan sonra daha kolaydır biçiminde düşünülebilir.

* Neden böyle bir açıklama ihtiyacı duymuştur sizce?

Mehmet Ağar sonuçta bir politikacı. Bir partinin genel başkanı. 2007’de seçimler olabilir. Bölgede de boşta dolaşan çok sayıda oy var. Sonuçta siyasî bir yaklaşım. İkincisi bu sorunun çözümüne gerçekten katkı sunmak istiyor olabilir. Çünkü Türkiye’yi derinden yaralayan bir sorun. Sürece insanî ve vicdanî açıdan yaklaşıyor da olabilir. Üçüncüsü bu soruna yönelik çözümü en doğru olarak bilenlerden biridir. Bugüne kadar savunmasa da aslında çözümü en iyi bilenlerden biridir. Kendi döneminin ve rolünün geldiğini düşünüyor olabilir.

* Projeye nasıl bir anlam yüklüyorsunuz?

Türkiye kamuoyunun bazı hassasiyetleri var. Af gibi kavramlar tepkiyle karşılanıyor. Bunlar bir yerde haklı hassasiyetler. Dolayısıyla bu hassasiyetleri de dikkate alan bir kavram belirlemek gerekiyor. Ortak bir dil oluşturmak lazım. Toplumsal barış süreci benzeri biraz daha yumuşatılmış bir dille adlandırma yaparak başlamak lâzım. En nihayetinde yasal düzenlemeye ihtiyaç var.

* Bu açıklama farklı cenahlarda nasıl bir karşılık bulur sizce?

Ordunun ateşkese karşılık mesajları pek pozitif değildi. Hükümetin pozitifti. Özellikle Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın yaptığı konuşma aralarında ki ifadesi şuydu: “dağda elinde silâh bulunan tek terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz sürecek” diyordu. “Öldüreceğiz” demiyordu. Dolayısıyla o da bir silâhsızlandırma sürecini ifade ediyor. Ordunun da şiddetten yana olmadığını düşünüyorum. Bu sürece açıktan olmasa da destek verecekler. Çünkü kendileri, “bu konuda tarafız bizim görüşümüzü almayın” diyorlar.

* Devletin bu konuda da politikası mı değişiyor?

Bizce değişiyor. Çünkü Ortadoğu’da politikalar, dengeler değişiyor. 20-30 yıldır bu soruna ilişkin genel politikaların sonuç vermediği görülüyor. Ortadoğu haritalarının yeniden çizilmesinin hedeflendiği şu günlerde Türkiye’nin kendi Kürt sorununu çözmesi elzemdir. Bu nedenle devlet politikasının değiştiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, kardeşliği açısından son derece önemli. Eğer bu sorunlar biterse Türkiye Ortadoğu’da daha güçlü söz sahibi olacak. Bölünme tehlikesi ve kaygısı olmayacağından çok daha rahat bir politika üretebilecek.

* Netice itibariyle umutlusunuz?

Umutluyuz tabiî. Bu defaki ateşkesin öncekilerden biraz da iyiye yönlendirilebileceği umudunu oluşturuyor bizde. Ağar’ın açıklaması bölgede de sevinçle karşılandı. Çünkü insanlar artık şiddetten bıkmış durumda. Bu işin ölmekle de öldürmekle de bitmeyeceğini biliyorlar.

Sorunu çözümüne götürecek, kapıları aralayacak bir mesaj

MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Nesip Yıldırım da, Ağar’ın çıkışını “Sorunu çözümüne götürecek kapıları aralayacak bir mesaj” olarak değerlendirdi.

* Mehmet Ağar’ın açıklamalarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kesinlikle pozitif bir beyan. Kürt sorunu ile ilgili bölgede bir diyalogsuzluk ve birbirini anlamamaya dönük, olayı tamamen şiddete havale edip şiddet üzerinden çözüme yönelik bir tutum geliştiriliyordu. Özellikle askerî bakış açısına sahip olanlar ya da statükocu insanların sahip olduğu düşünce buydu. Mehmet Ağar’ın bu tarz beyanın çok sağlıklı olacağını düşünüyorum.

* Bu sözleri ateşkes çağrıları ile birlikte değerlendirirsek sorun gerçekçi bir çözüme kavuşur mu?

Kürt sorununa hep negatif bakan insanların bir şekilde diyalogla bu işi çözmeye yönelik iradesi sorunun çözümüne götürecek kapıları aralayacak. Bu yönüyle beyanı çok olumlu buluyoruz.

* Diyarbakır kamuoyu nasıl karşıladı bu beyanı?

Ağar, geçmişte bölgede özellikle Kürt sorununun çözümsüzlüğüne katkısı olduğu düşünülen bir insan. Buna rağmen konuştuğum insanlar yine de doğru bir çizgide bulunduğu konusuna hemfikir.

* Sürpriz mi oldu?

Sürpriz olarak değerlendirilebilir ama Mehmet Ağar’ın son dönemde insan hak ve hürriyetleri noktasında doğru söylemleri vardı. Geçmişe göre çok farklı bir noktada duruyordu. Yeni misyonunun devamı şeklinde bir beyan olarak algılandı.

* Sorunun çözümüne yönelik nasıl bir proje olursa faydalı olur?

Genel olarak demokratik kültürel haklar noktasında sınırlandırmaların kaldırılmasından sonra af yasasıyla öldürme ve yaralamalara katılanların ceza alması ya da şiddete bulaşmayanların daha rahat bir şekilde topluma kazandırılmaları noktasında bir paket olabilir.

Sonuçta bu insanları karşımızda silâhlı olarak görmektense sivil alanda silâhsız bir şekilde konuşuyor olmasını görmek çok doğru bir yaklaşım olur.

Kemal BENEK

11.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (09.10.2006) - Türkiye’den daha fazla yardım bekliyoruz

  (04.10.2006) - Sahabe semtinde iftar

  (03.10.2006) - Doç. Dr. Kemal Sayar: Medya, insanî duyguları pazarlıyor

  (02.10.2006) - ‘Oruçla ruh terbiyesi alıyoruz’

  (25.09.2006) - Gazeteci - yazar Oral Çalışlar: AKP geri adım attıkça kaybediyor

  (22.09.2006) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan: Kurumlararası iletişim yok

  (21.09.2006) - Yeni Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Hasan Tanrıverdi: Eğitici de eğitilmeli

  (20.09.2006) - Sistem değerlerimizden uzaklaştırıyor

  (19.09.2006) - Öğrenci ile eğitimcinin gündemleri çok farklı

  (18.09.2006) - Resmî ideoloji dar geliyor

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004