Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, yurtdışına kaçırılan tarihî eserlerin iadesiyle ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini ve Türkiye’ye ait eserlerin bulunduğu bazı ülkeler hakkında dâvâ açmaya hazırlandıklarını söyledi. Avrupalıların tarihe olan merakı ve değişik sebeplerden dolayı Türkiye’deki tarihi eserlerin değişik yollarla yurtdışına kaçırıldığını kaydeden Bakan Koç, “En büyük sıkıntımız, eserin bize ait olduğunu bilmemize rağmen kayıtlarının tutulmaması yüzünden dâvâ açamamamızdır” dedi.
Koç, memleketi Aydın’da yaptığı açıklamada. “Ülkemizin doğal güzelliklerinin yanında bir bütün olarak kabul etmemiz gereken ve kültürel kimliğimizi oluşturan, milli, tarihi kültür varlıklarımızın ait oldukları yerde korunması, tahribinin önlenmesi ve iyileştirilmesi, tarihsel süreç içinde yerlerinin belirlenerek değerlendirilebilmesi amacıyla Bakanlığımızca mevcut imkanlar çerçevesinde yoğun çalışmalar sürdürülmektedir. Ancak, Avrupa insanının kendi medeniyetlerini arama ve eskiyi öğrenme isteği, 19. yüzyıl başlarında Akdeniz ülkelerindeki eski eserlerin, talep sonucuAvrupa ve ABD’ye taşınmasına sebep olmuştur. O dönemde eserlerin yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ilişkin Asar-ı Atika Nizamnameleri düzelenmiş, ancak bu arada pek çok eserimiz yurtdışına çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
Türkiye’den kaçak kazılar ve değişik yollarla yurtdışına kaçırılan eserlerin iadesi için çalıntı ilanı verip bize ait olduğunu ispatlamamız gerektiğini ifade eden Bakan Atilla Koç, envanter bilgisine sahip olamadığımız için taleplerin sonuçsuz kaldığını belirtti.
Kaçırılan eserlerin 1970 UNESCO Sözleşmesi veya Avrupa Arkeolojik Mirasın Korunması Sözleşmesi ile talep edildiğini ifade eden Koç, “Bu çerçevede şu anda İtalya’da bulunan Lidya Yazıtı’nın ülkemize iadesi amacıyla İtalya’da açılan dâvâ sürmekte, alt yarısı Antalya Müzesi’nde üst yarısı ABD’de bulunan Herakles Heykeli’nin iadesi amacıyla çalışmalar devam etmekte ve gerekirse dâvâ açılması düşünülmektedir.
Bu kapsamda İzmir Agora ören yeri deposundan 2004 yılında çalınan erkek heykeline ait baş, Münih’te açık arttırmaya sunulurken ele geçirilmiş, Balıkesir ili Marmara ilçesi Saraylar Beldesi Açıkhava Müzesi’nden 2001 yılında çalınan imparator heykelinin başı Münih’in kuzeyinde 2005 yılında bulunmuş, İzmit Kocaeli Müzesi Müdürlüğü fuar alanından 2002 yılında çalınan heykel başı da 2004 yılında yine Münih’te ele geçirilmiş olup, eserlerin ülkemize iadesi için gerekli girişimler yapılmıştır” ifadelerine yer verdi.
Bakan Koç açıklamasının devamında son yıllarda uluslar arası gümrük kapılarında yakalanan eserlerin Türkiye kökenli olup olmadığının sorulduğunu da ifade ederek, “Bu yolla Avusturya A-13 otoyolunda 2005 yılında yapılan gümrük kontrolünde bir otobüste ele geçirilen ve Innsbruck Gümrüğünde muhafaza edilen 316 parça tarihî eserin ülkemize ait olduğu tesbit edilmiştir. Bulgaristan’dan çıkan Bulgar plakalı bir otobüste 2004 yılında Sırbistan ve Karadağ’ın Batrovci sınır kapısında ele geçirilen ve Almanya’nın Bermen şehrinde ele geçirilen eserlerin Anadolu kökenli oldukları belirlenmiş, bu eserlerin ülkemize iadesi için çalışmalar devam etmektedir” sözlerine yer verdi.
|