Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

TOBB: Yarı resmî bir “sivil toplum kuruluşu”

TOBB çatısı altında yer alan ‘Odalar’ın tarifi resmi metinde şöyledir: ‘Tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları.’

Demek ki TOBB’u ülkenin en çok üyeye sahip ‘sivil toplum kuruluşu’ (STK) olarak takdim etmeden önce, bu ‘kamu kurumu niteliğini’ unutmamak gerekiyor.

Ali Bilge’nin bir yıl kadar önce Açık Radyo’da Ömer Madra’nın sorularını cevaplarken güzel açıkladığı gibi, Türkiye’de ‘olur olmaz’ örgütlerin kendilerini birer STK olarak ilan etmeleri İstanbul’da toplanan ‘Habitat Konferansı’ndan sonra ortaya çıkmıştır. Bilge, bu ortaya çıkışla ilgili şöyle diyor: ‘Derken, bir de baktık ki, sermaye ve iş adamı örgütleri, TOBB, TÜSİAD, TİSK, vs. ‘sivil toplum örgütüyüz’ demeye başladılar. ‘

Ali Bilge, Ömer Madra ile gerçekleştirdiği ‘TOBB ve TÜSİAD Sivil Toplum Örgütü Sayılabilir mi?’ konulu bu söyleşi de TOBB hakkında o kadar önemli tespitler yapıyor ki, isterseniz hadi gelen, yazının bundan sonrasını onun açıklamalarından cımbızladığım bir ‘seçki’ ile tamamlayalım:

‘TOBB çok zengin bir kuruluş, çünkü vergi gibi kesenekleri var, yani her şirket muntazam aidat ödüyor ve kârından pay veriyor. Kanunen de üye olmak zorunlu, (...) 1950’de çıkan yasa ile TOBB’un işlevleri arasına iki önemli şey giriyor, biri ithal mallarının fiyat tetkiki ve tescili, diğeri de özel sektöre tahsis edilen döviz kotalarının odalar aracılığıyla verilmesi. (...) Sanayici ve tüccarlara döviz kotalarının dağıtılmasında devletin bir ajanı gibi oda ve borsalar çalışıyorlar. Bu önemli iki işlev, 50-70 döneminde ithalatçılarla sanayiciler arasında çatışmaya sebebiyet veriyor. (...) Sanayici bundan rahatsız oluyor, büyük sanayici hakim olamayınca kendi örgütünü kuruyor. 70’lerin başında TÜSİAD’ın kurulmasına tanık oluyoruz. (...) 12 Mart darbesi sonrasında, yetkisi dahilinde bulunan iki önemli işlev TOBB’un elinden alınıyor. Dolayısıyla 12 Mart sonrasında TÜSİAD’ın iş dünyasında TOBB’un önüne geçtiğine tanık oluyoruz. (...) Ancak bu iki örgütün ortak noktası şu: hem 12 Mart’ta hem de 12 Eylül’de, bu örgütler tamamen darbenin yanında yer alıyorlar, (...) 1982 anayasasını bugün bu örgütler eleştiriyorlar. Bu çok güzel bir gelişme, ancak geçmişlerindeki darbeciliği unutmamak lazım. (...) 28 Şubat postmodern darbede sivil toplum örgütlerinin çok etkin bir konumda olduğuna, Batı Çalışma Grubu ve medya ile irtibatlı olarak operasyonun içinde yer aldıklarına tanık oluyoruz. Bu örgütler darbeyi severler, postmodernini de, olmayanını da seven örgütlerdir, ama önemli bir evrim süreci de yaşadılar, bunu da saptamak gerekiyor. (...) Ama kesin olarak şunu söyleyebiliriz; TOBB tarihi boyunca hep sağ iktidarları desteklemiştir. (...) 83-86 arasında daha çok geri planda olan TOBB’la, ANAP’ın iktisat politikalarını destekleyen TÜSİAD arasındaki kırılma barizdir. (...) Necmettin Erbakan da TOBB genel sekreterliğinden siyasete geçmiştir. (...) TOBB sağ siyasete siyasetçi üretir. (...) Evet, TOBB’da vergi benzeri bir kesinti alınıyor, üstelik bu zorunlu. Dolayısıyla pek sivil toplum örgütü gibi değil. (...) TOBB’un parası Ankara’da en fazla konuşulan konulardan biridir. Bankalarda 500 milyon dolar parası olduğu söyleniyor, belki daha fazla.’

(...)

Ali Bilge’nin açıklamaları hoşunuza gitti ise, okumaya Açık Radyo’nun İnternet sitesinden devam edebilirsiniz...

Yeni Şafak, 3.9.2006

Kürşat BUMİN

04.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Meclisimiz, tarih sizden hesap sorar!

  Başkomutan mı değil mi?

  Hainlik ve ihanet üzerine

  TOBB: Yarı resmî bir “sivil toplum kuruluşu”

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004