|
|
|
Erdoğan: Barışı hep beraber koruyalım |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, barışın korunması ve kalıcı hale getirilmesi için bütün ülkelere, toplumlara ve bireylere önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek, ‘’Bu sebeple, barışı talep etmek; yeri geldiğinde onu korumak için harekete geçmek ve gerekli iradeyi ortaya koyabilmek demektir’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, 1 Eylül Dünya Barış günü sebebiyle bir mesaj yayınladı. Mesajında, savaşların neden olduğu yıkımların, tarih boyunca insanlığa büyük acılar yaşattığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şiddet ve çatışmalar, ne yazık ki günümüzde de dünyanın birçok bölgesinde artarak devam etmekte, telâfisi güç, hatta imkânsız maddî ve manevî kayıplara yol açmaktadır. Bölgemizde özellikle son dönemde yaşananlar, barışın değerini, yokluğunun nelere mal olduğunu herkese bir kere daha göstermiştir. Bütün bu acı tecrübeler ortaya koymaktadır ki, barış sadece dilek ve temenni ile sağlanamamaktadır. Barışın korunması ve kalıcı hale getirilmesi için bütün ülkelere, toplumlara ve bireylere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sebeple, barışı talep etmek; yeri geldiğinde onu korumak için harekete geçmek ve gerekli iradeyi ortaya koyabilmek demektir.’’
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin, tarihi birikimi, insan potansiyeli, güçlü ordusu ve devlet tecrübesiyle Medeniyetler İttifakı’nın gerçekleştirilmesi, bölgesinde ve dünyada barış düzeninin korunması yolunda etkin rol oynamaya devam edeceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, ‘’Bu, hem milletçe menfaatlerimizin, hem de tarihî ve insanî sorumluluklarımızın gereğidir’’ dedi.
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Gül: Barış için gidiyoruz |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan’a gönderilecek barış gücünün angajman kurallarını belirleyen belgeyi şeffaflık çerçevesinde kendilerinin verdiğini belirterek, Türk askerinin bölgeye “savaşmak için değil sadece barışı korumak için gideceğini” söyledi.
Bakan Gül, NATO’nun Afganistan’daki Yüksek Sivil Temsilciliği görevini tamamlayan Hikmet Çetin’i kabulünden sonra basında yer alan angajman kuralları belgesine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
“Bu belgeleri biz verdik aslında, herkes şeffaf bir şekilde görsün diye. Bunları eğer dikkatli şekilde okursanız, çok yanlış yansıtıldığını göreceksiniz. Tabiî ki asker gidiyor, tabii ki asker silahlı olacaktır, tabii ki askere karşı herhangi bir saldırı söz konusu olursa askerin görevini yapmasına mani bir şey olursa tabii ki asker kendini koruyacaktır.”
Belgelerin detaylı bir şekilde okunması durumunda Türk askerinin bölgeye “savaşmak için değil, sadece barışı korumak için gideceğinin görüleceğini” ifade eden Gül, Türk askerlerinin ayrıca oradaki insani yardımları desteklemek, organize etmek ve kolaylığı sağlamak için orada olacağını bildirdi. “Şüphesiz ki askerin gerektiğinde kendini koruma yetkisinin de olması gerekir. Eğer bu olmazsa siz gönderdiğiniz askeri tehlikeye sokarsınız” diyen Gül, gazetelere yansıyan “süngü savaşı yapılacak” türü haberlerin meselenin özünü yansıtmadığını belirtti.
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Emniyetten mafya uyarısı |
Ankara Emniyet Müdürlüğü, vatandaşları ‘’mafyaya boyun eğmemeleri’’ konusunda uyardı. Müdürlük, ‘’kendilerine mafya yakıştırmasında bulunanlara boyun eğmek, kazandıklarından vermek ve psikolojik olarak aşağılanmanın kader olmadığını’’vurguladı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü, resmi internet sitesinde vatandaşlara mafya konusunda tavsiyelerde bulundu. Mafyadan haraç verilerek kurtulunamayacağına işaret edilen yazıda,
‘’Kendilerine mafya yakıştırmasında bulunanlara boyun eğmek, kazandıklarınızdan vermek ve psikolojik olarak aşağılanmak kaderiniz değildir. Haraç, ödemekle bitmez. Haraç isteyenlere bir kez boyun eğmeniz durumunda haraç talep edene periyodik olarak ödemede bulunmak zorunda kalırsınız. Bu talepler hiçbir zaman bitmediği gibi geçen zamanla miktarı da artar” denildi.
Bu tür suçların, sadece polis ile kendisinden haraç istenen kişinin birlikte güven içinde çalışmasıyla önlenebileceği ve aydınlatılabileceği belirtilen uyarılarda, vatandaşların sorunlarını ve endişelerini Organize Suçlarla Mücadele biriminin tecrübeli ve eğitilmiş elemanlarına çekinmeden anlatabilecekleri kaydedildi. Polisin ancak haberdar olduğu olayları takip edebildiği belirtilen yazıda, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulunuldu:
‘’Bizi haberdar ediniz. Bundan dolayı, suç teşkil eden bu tür olaya maruz kalan biri iseniz mutlaka bize haber verin. Her suç için sorunlarınızı ve endişelerinizi, sizi sizin kadar anlayacak kapasitede olan tecrübeli ve uzman mensuplarımıza güvenerek söyleyebilirsiniz. Bu nitelikteki suç teşkil eden olayların en iyi şekilde aydınlatılabilmesi, polis ile suçu teşkil eden olaylara maruz kalanların karşılıklı güven içinde çalışmasıyla mümkündür.’’
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Hükümet Filistin’i birinci gündem yapmalı |
Mazlumder Genel Merkezini ziyaret eden Cemiyet-i İslâmiye Başkanı İssam Jodan başkanlığındaki Filistin heyeti son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Jodan, “İsrail dünyanın en hukuksuz, hukuku en fazla çiğneyen bir ülkesidir. Dünyanın en büyük işkencecisidir” dedi. Mazlumder Başkanı Ayhan Bilgen de “Hükümet Lübnan’ a bu kadar aktifken Filistin’i gündemin başına oturtmamasını esefle karşılıyoruz” dedi.
İsrail’in, Filistin üzerine uyguladığı zulüm ve şiddet okulların açılacağı mevsimde de artarak devam ediyor. İsrail’in vahşice uyguladığı işgal ve tecrit, Filistinli öğrencilerin kırtasiye malzemesi almasına bile engel oluyor. Mazlumder Genel Merkezini ziyaret eden Cemiyet-i İslamiye Başkanı İssam Jodan başkanlığındaki Filistin heyeti son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Türkiye’ye insani yardımların arttırılması için geldiklerini belirten Jodan, Filistin’de okulların açılmasına iki hafta kaldığını, öğrencilerin giyim ve kırtasiye malzemelerine ihtiyaçları bulunduğunu söyledi. Jodan, şöyle devam etti:
''Filistin halkı okumaya çok önem verir. Ama devlet memurları uzun zamandır maaş alamıyor. Şu anda acil sorunlarımızdan biri okul çocuklarının giydirilmesi. Ayrıca yakında başlayacak Ramazan nedeniyle muhtaç olanlara gıda yardımında bulunup sıcak yemek ulaştırmayı hedefliyoruz. Bayramda da çocukları giydirmek istiyoruz. Türk halkının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yardım yapmasını bekliyoruz.''
Son iki ayın İsrail’in katliam ve zulümlerinin en fazla yapıldığı aylar olduğunu ifade eden Jodan, iki ayda aralarında çoğunluğunun kadın ve çocukların bulunduğu 270 masum Filistinlinin öldürüldüğünü, 5 ailenin tüm fertleriyle yok edildiğini açıkladı. Uğradıkları haksızlık karşısında dünyanın sessiz kalmasına da çok üzüldüklerini vurgulayan Jodan, İsrail’in elinde halen 11 binden fazla tutuklunun bulunduğunu bunlara son olarak 39 milletvekili ile Meclis başkanının da katıldığını ve dünyanın en küçük mahkumunun İsrail’in hapishanesinde olduğunu belirtti. Jodan, “İsrail dünyanın en hukuksuz, hukuku en fazla çiğneyen bir ülkedir. Dünyanın en büyük işkencecisidir” dedi. Türkiye’nin Filistin halkına verdiği desteği minnetle andıklarını belirten Jodan, özellikle TBMM İsrail-Türkiye Dostluk Grubundaki istifaların büyük memnuniyet meydana getirdiğini söyledi.
Mazlumder Başkanı Ayhan Bilgen ise Lübnan’da varılan ateşkesin Filistin’deki dramın bittiği anlamına gelmediğini, İsrail’in Filistin üzerine uyguladığı politikanın aynen devam ettiğini kaydetti. Hükümetin Filistin’e verdiği desteği arttırması gerektiğine de işaret eden Bilgen, “Hükümet Lübnan’ a bu kadar aktifken Filistin’i gündemin başına oturtmamasını esefle karşılıyoruz” dedi.
|
Kemal BENEK
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Başoğlu: Lübnan kurtarılırken, Filistin'i kaybetmeyelim |
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu “insanlık Lübnan’ı kurtarma girişimlerinde bulunurken Flistin’i kaybetmemelidir” dedi.
Başoğlu, yazılı açıklamasında, İsrail’in, Lübnan’daki başarısızlığını, Filistin’e yüklenerek çıkartmaya çalıştığını söyledi. Başoğlu, “Dünyanın Lübnan’a ağırlık vermesi yüzünden İsrail Filistin’i tek başına köşeye sıkıştırmaya çalışmakta, mekân basmak, işgal etmek ve insan öldürmek alışkanlığını sürdürmektedir. Bugüne kadarki tutumu göstermektedir ki, İsrail, Ortadoğu, Lübnan ve Filistin’de barış istememektedir. İsrail; Lübnan’da Hizbullah’ı, Filistin’de Hamas’ı etkisiz hale getirmek istemekte ve Ortadoğu’ya hâkim olmaktadır” dedi.
Türkiye’nin bu gerçeği gözden uzak tutmaması gerektiğini vurgulayan Başoğlu, “Güçlüye boyun eğmemeli, güçsüzün ve haklının yanında olma politikasını yürütmelidir. Lübnan’da barışı sağlayacak ve devam ettirecek Türk askeridir” ifadelerini kullandı.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Akdağ: Ciddî hekim açığı var |
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de ciddi bir hekim açığı olduğunu belirterek YÖK’ün bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraş Valisi İlhan Atış’ı makamında ziyaret eden Bakan Akdağ, gazetecilerin sorularını cevaplarken, ‘’ülkemizde ciddi bir hekim açığı var, YÖK bu konuda üzerine düşeni yapmalı’’ dedi. Hekim açığının, mevcut fakültelerin kapasitesi artırılarak ya da büyük üniversitelerin birden fazla tıp fakültesi açması sağlanarak giderilebileceğini ifade eden Akdağ, sorunun çözümünde geç kalınmaması gerektiğini vurguladı. Hekim açığının kapatılması için yeni tıp fakülteleri açılmamasına gerekçe olarak hep öğretim üyesi yetersizliğinin öne sürüldüğünü ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:
‘’Öteden beri bu mazeret ileri sürülüyor. Evet, yeni tıp fakülteleri açmak için önce öğretim üyesi yeterli olmalı, bunu biz de biliyoruz, ama biliyoruz ki, bizim Avrupa’daki birçok ülkeden daha fazla öğretim üyemiz var. . Bu, yeni tıp fakülteleri açmak için öğretim üyesi sıkıntısı yoktur demek.”
|
/ KAHRAMANMARAŞ
02.09.2006
|
|
|
AKP'yi terletecek sorular |
AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, 4 Eylül Pazartesi günü yapılması planlanan AKP Grup Toplantısına sunmak üzere, Lübnan’da yaşananların analizini içeren bir rapor hazırladı.
Çömez, raporunda, Lübnan’daki durumun değerlendirilmesi için, sürece geniş bir düzlemde bakılması gerektiğini belirterek, ABD’nin pozisyonu, BM Barış Gücü, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi, Irak, İran’ın nükleer programı, İsrail, Lübnan ve Filistin hakkında bazı tesbitlerde bulundu Raporunda, Lübnan Savaşı sonrası gelinen süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Çömez, Hizbullah’ın BM barış gücünden beklentilerine de yer verdi. Çömez, Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin kararın, hazırladığı sorulara tatmin edici cevaplar verildikten sonra alınması gerektiğini savundu.
Turhan Çömez, AKP grup toplantısında ilgili bakanlara, raporunda yer verdiği, barış gücünün niteliğinin, ‘’barışı zorlama gücü mü, yoksa barışı koruma gücü mü’’ olacağını, birliğin görevinin “Hizbullah’ı silâhsızlandırmak mı, kalıcı ateşkes koşullarını oluşturmak mı, oluşturulan ara bölgeyi kontrol etmek mi olacağı sorularını yöneltecek.
“BARIŞ GÜCÜNÜN TARAFSIZLIĞI
NASIL SAĞLANACAK’’
Çömez’in yönelteceği sorulardan bazıları şöyle:
“-ABD’nin ve Fas hariç hiçbir Arap ülkesinin asker vermediği barış gücünün tarafsızlığı nasıl tesis edilecek?
-Kuvvet yapısı nasıl olacak? Eğer barışı zorlama görevi icra edilecekse, Hizbullah’ı silâhsızlandırmak için hangi ağır silâhlara sahip olacak? Birliğin sayısı ne olacak?
-Barış gücünde görev alan Türk askerinin, istemediği takdirde bu güçten ayrılma imkânı olacak mı? Bunun şartları ve yaptırımları nelerdir?
-Barış gücünün görev bölgesi ve Türk birliğinin görev bölgesi neresi olacak? Bekaa Vadisi, Türk birliğinin görev sorumluluğu içinde olacak mı?
-1978 yılından beri Lübnan’da görev yapan BM Barış Gücü, İsrail’in saldırılarına neden engel olamamış ve neden başarılı olamamıştır? Bu birliğin görevi sona erecek mi?
-Dünyanın her bölgesinde asker bulunduran ABD, neden Lübnan barış gücüne asker vermiyor?
-Barış gücüne katkı sağlamakla büyük devlet olmak arasında bir paralellik olduğu ifade edildi. ABD, Rusya ve Çin neden asker bulundurmuyor?
-Barış gücü neden İsrail’in kuzeyine, Hayfa civarına değil de Lübnan’a konuşlanmaktadır?
-İsrail, Lübnan ve Hizbullah’tan, yani tarafların tamamından, Türk birliği için onay alındı mı?
-Hizbullah’ın silâhsızlandırılması sürecinde Türk askeri ile bir çatışma olursa, bu, Türkiye ile İslâm dünyasının arasını açabilir mi?
-Türk askerinin güvenliği için yeterince tedbir alındı mı?
-Türkiye’nin, asker göndermekle masada olacağı ifade ediliyor. Bu masa nasıl bir masadır, neler bekleniyor?’’
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Üniversite sayısı arttıkça eğitimde kalite düşürüyor |
TOSYA - TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Tayyar Altıkulaç, ‘’Üniversite sayısını artırmakla eğitimde kaliteyi düşürüyoruz’’ dedi.
Kastamonu’nun Tosya ilçesini ziyaret eden Altıkulaç, Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer, Tosya Kaymakamı Mustafa Yiğit ve Belediye Başkan Vekili Mustafa Ünsal’dan bilgi aldı. Tayyar Altıkulaç, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 15 şehre yeni üniversite kurulduğunu, bu üniversitelerin hayırlı olmasını dilediğini söyledi. Kurulan üniversitelerin maliyetinin devlete büyük yük teşkil ettiğini belirten Altıkulaç, ‘’Üniversite sayısını artırmakla eğitimde kaliteyi düşürüyoruz. Bu üniversitelerimizde okuyan öğrencilerin istenilen öğrenim ve eğitimi göreceklerini sanmıyorum. Eğitim ve öğretimi üstlenen üst düzey öğretim üyeleri, zaten büyük üniversitelerimize dağılarak görev yapıyorlar’’ diye konuştu. Açılan yeni üniversitelere öğretim görevlisi bulmakta zorlandıklarını ifade eden Altıkulaç, şöyle devam etti:
‘’O zaman sıradan atamalarla gençlerimizin eğitimleri sağlanıyor. Bugün bilim adamı yetiştiremiyoruz, yetişenler de ya Amerika ya da Avrupa’ya gidiyorlar. Bu kötü duruma ‘dur’ demek zorundayız. Bilim adamlarımıza sahip çıkacak köklü değişiklikler yapılmalıdır. Bilim adamlarımız da hizmetlerini dış ülkelerde değil, ülkemizde, ülkemiz çıkarları doğrultusunda yapmak zorunda olduklarını bilmelidir.’’
|
/ TOSYA
02.09.2006
|
|
|
Memur-Sen Uzlaştırma Kurulu’na başvurdu |
Memur-Sen, memur sendikaları ve konfederasyonları ile Hükümet arasındaki toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanmasının ardından Uzlaştırma Kuruluna başvurdu.
Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Hadi Erdoğmuş ve beraberindeki heyet, Uzlaştırma Kurulunun bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gelerek başvuru dilekçesini verdi. Erdoğmuş, bakanlıktan ayrılırken basın mensuplarına yaptığı açıklamada, başvurudaki taleplerinin ‘’demokratik ve sendikal haklar’’ ile ‘’mali ve sosyal haklar’’ başlıkları altında toplandığını söyledi. Erdoğmuş, tüm memurlara yılın birinci ve ikinci 6 ayları için yüzde 7’şer oranında zam yapılmasını, ek ödeme almayan ve döner sermayeden yararlanmayanlara, ayrıca 50+50 YTL denge tazminatı ödenmesini talep ettiklerini bildirdi. Hadi Erdoğmuş, maaş zamlarının dışında kamu çalışanlarına 30 YTL aile yardımı, 10 YTL çocuk yardımı ödenmesini, 5 YTL olan sendika aidatının da 10 YTL’ye çıkarılmasını istediklerini kaydetti. Taleplerinin makul olduğunu dile getiren Erdoğmuş, ‘’Uzlaştırma Kurulundan olumlu bir sonuç bekliyoruz’’ dedi. Erdoğmuş, bir soru üzerine, kurula başvurmak için ‘’uyuşmazlık zabtına’’ gerek olmadığını bildirdi.
|
Yeni Asya
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
Cerrah hakkında suç duyurusu |
Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) İzmir Şubesi, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında suç duyurusunda bulundu.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, konuya ilişkin şunlar kaydedildi: ‘’Dilekçe ekinde imzası olan yurttaşlar olarak, ekteki dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderiyor ve kendisinin konumuna bakılmaksızın yargılanmasını istiyoruz. Birinci olarak, linç girişimine katılan kişiler hakkında işlem yapmadığı için suçludur. İkinci olarak, işlenmiş olan bu suçu övdüğü ve suçluları yeni suç işlemeleri konusunda cesaretlendirdiği için suçludur. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, derhal görevden alınmalıdır. Kendisinin bir hukuk devletinde ayrıcalığı olamayacağına göre, diğer şüpheliler hakkında işleyen ceza adalet sistemi süreçleri kendisi hakkında da işletilmeli ve yargılanmalıdır.’’
|
/ İZMİR
02.09.2006
|
|
|
Balık av sezonu açıldı |
Balıkçı teknelerinin her birinin “Gelin Arabası” gibi süslendiği açılış töreninde balıkçıların da yeni sezon öncesi heyecanlı oldukları gözlendi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Su Ürünleri Hali Müdürlüğü tarafından düzenlenen Balık Avı Sezonu açılış programı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol’un “Balık Müzesi” ve Dünden Bugüne Balıkçılık” fotoğraf sergisinin açılışını yapmasıyla başladı.
Toplam 350 eserden oluşan sergi katılımcıların büyük beğenisini topladı. Balıkçı teknelerinin her birinin “Gelin Arabası” gibi süslendiği açılış töreninde balıkçıların da yeni sezon öncesi heyecanlı oldukları gözlendi.
Balık Hali’nin en yaşlı üyesi olan Emektar Balıkçı Kerim Yalçın ve Balık Müstahsilleri Derneği Ahmet Menekşe’nin de birer konuşma yaptığı törende katılımcılara balık-ekmek ikramı da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol’un da katıldığı törenin ardından 2006 - 2007 Balıkçılık Sezonu “VİRA BİSMİLLAH” denilerek açıldı.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
02.09.2006
|
|
|
Balık kasaları dolu döndüler |
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın su ürünleri av sezonunu açmasıyla, uzun aradan sonra dün gece ilk kez denize açılan Bandırmalı balıkçılar, elleri dolu döndü.
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde ihracat ağırlıklı deniz ürünleri pazarlayan bir şirketin ortaklarından Metin Yalçınkaya, yaptığı açıklamada, sezonun ilk günü olmasına rağmen balıkçıların denizden mutlu döndüklerini bildirdi. Marmara Denizi’nde bu sezon palamut, kolyoz, lüfer, uskumru, hamsinin bol olduğunu anlatan Yalçınkaya, ilk gün Bandırmalı balıkçıların bol miktarda palamut, kolyoz, uskumru avladıklarını, Bursa’nın Gemlik ilçesindeki balıkçıların ise ‘’yetişkin iri hamsi’’ bolluğu yaşadıklarını anlattı.
|
/ BURSA
02.09.2006
|
|
|
Kaza mı sabotaj mı? |
Elazığ’da kaçak elektrik kullandığı için para cezasına çarptırılan şirkete ait 16 elektrik sayacının bulunduğu araç, TEDAŞ’a dönüş yolunda yandı.
Alınan bilgiye göre, Elazığ’da faaliyet gösteren bir gıda şirketine ait yem fabrikasında kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilmesinin ardından, TEDAŞ ekipleri şirkete ait diğer elektrik sayaçlarının söktü Sökülen sayaçlar, sayaç firmasına gönderilmek için görevlilerinin gözetiminde TEDAŞ’a getirilmek üzere yola çıktı. Araç, Elazığ Keban karayolu üzerinde Şahinkaya köyü yoluna geldiğinde yandı.
|
/ ELAZIĞ
02.09.2006
|
|
|
Kış telâşı başladı |
Yaz aylarında başta meyve-sebze olmak üzere yaşanan bolluğun yaklaşan kış ayları ile azalması, bunun yanı sıra eylülle birlikte aile bütçesine eklenen okul, kışlık gıda ve yakacak gibi masraflar tüketicileri düşündürmeye başladı.
Derlenen bilgilere göre, dargelirli ailelerin ucuzluk sebebiyle ‘’kurtarıcı’’ olarak gördükleri yaz aylarının bitmesi, Eylül ayında yapılacak kira, okul, yakacak, kışlık giyecek, yiyecek gibi zorunlu harcamaların başlaması ailelerin bütçesini zorluyor.
Diğer aylara oranla harcamaların arttığı Eylülde, en büyük kalemi kira tutarken, okulların açılacak olması ile birlikte, kırtasiye giderleri ve servis ücretleri de buna ekleniyor. İlköğretime yeni başlayacak veya devam eden bir öğrencinin masrafları ise çanta, önlük, defter, kalem gibi ihtiyaçlarla 100-130 YTL arasında değişiyor.
Büyükşehirlerde yaşayanlar için en önemli sorunlardan biri olan servis ücretleri ise okulların açılmasıyla, yaz başlangıcına kadar ailelerin aylık olarak verecekleri rutin ödeme halini alıyor. Bu yıl servis ücretlerinin ise en yakın mesafe 75 YTL olması bekleniyor.
KIŞLIK GIDA, YAKACAK
VE GİYECEK MASRAFLARI
Yaz aylarında tarla ürünü meyve-sebzede yaşanan bolluk ve ucuzluk, Eylül ayı ile son bulmaya başlarken, dargelirli ailelerin kışlık yiyeceklerini hazırlama telaşı ek külfeti de beraberinde getiriyor. Kışlık yiyecek ihtiyacını karşılamak isteyen ailelerin meyve-sebze kurutma işlemleri de Eylülde yoğunlaşıyor. Kış aylarında ısınmak için odun ve kömür kullanan ailelerin 25 kiloluk torbalarda satılan pres kömürlerden 1 ton almaları halinde 260 YTL, 1 ton meşe odunu için de yaklaşık 220 YTL ödemesi gerekiyor. Kışlık giyecek kalemlerinin eklenmesi ile de zorluk yaşayacak dargelirli ailelerin ‘’dert ayı’’ diye adlandırdığı eylülde harcamaları kira dışında aylık kazanımlarının 4-5 katına çıkabiliyor.
|
/ ADANA
02.09.2006
|
|
|
Kaçaklara geçit yok |
Edirne, Hakkari ve Konya'da yasa dışı yoldan sınırı geçmek isteyen 272 yabancı uyruklu yakalandı.
Jandarma ve sınır devriye ekipleri Edirne merkez, İpsala, Meriç ve Keşan ilçelerinde yasa dışı yoldan Yunanistan’a gitmek isteyen Gürcistan, Tunus, Irak, İran, Filistin, Somali, Pakistan, Çin, Moritanya, Bangladeş ve Bulgaristan vatandaşı 158 kişiyi yakaladı. Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Ağaçlı köyü yakınlarında ise 33 Afganistan ile 3 İran vatandaşı yakalandı. KonyaAdana kara yolu Merdivenli köyü civarında da üzeri brandayla kapatılan kamyonun kasasında, Afganistan, Irak ve Pakistan uyruklu, yaşları 25 ile 35 arasında değişen 78 kişi yakalandı.
|
/ EDİRNE
02.09.2006
|
|
|
Taksiciler, araçlarına beyaz kurdele taktı |
Bir grup taksici, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla araçlarına beyaz kurdele taktı. Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası önünde toplanan taksiciler, amaçlarının dünya barışına katkı sağlamak olduğunu belirttiler.
Oda Başkanı Ali Ekber Akyol, burada yaptığı konuşmada, din, dil, ırk, mezhep, inanış ve görüş ayrılığı olmadan herkesin, dünya barışı için beyaz kurdele etrafında bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
Taksicilerin kutsal bir görevi ifa ettiğini kaydeden Akyol, şöyle konuştu: ‘’Biz, insanların canını, malını ve namusunu koruyarak onların güvenli ulaşım yapmalarını sağlıyoruz. Polis ve askerden sonra en fazla şehit veren taksiciler, barışa en fazla ihtiyacı olan insanlardır. Dünya barışına bir katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Savaşlar durdurulsan, çocuklar ölmesin.’’ Daha sonra taksiciler, ‘’Savaşa hayır, çocuklar ölmesin’’ sloganı atarak dağıldı.
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
TOKİ’den eğitime okul binası desteği |
Gerçekleştirdiği projeler ile Türkiye’ye modern yerleşim alanları kazandıran Toplu Konut İdaresi (TOKİ), bu alanlardaki sosyal tesisler yanında eğitim tesislerini de tamamlıyor.
Edindilen bilgiye göre, TOKİ’nin konut projeleri kapsamında yapımını üstlendiği okul sayısı 232’ye ulaştı. Bu okullardan 26’sı tamamlanırken, 127’sinin yapımı, 79’unun ihale süreci devam ediyor. Edinilen bilgiye göre, TOKİ, konut projeleri kapsamında, 4 bin 41 derslikli 159 ilköğretim okulu, bin 157 derslikli 47 lise, 104 derslikli 26 anaokulunun yapımını üstlendi. Bunlarla birlikte, 33 spor salonu ve 33 kütüphane programa alınırken, spor salonlarından 9’u, kütüphanelerin de 10’u tamamlanarak hizmete açıldı.
TOKİ, Ankara ve İstanbul’da 37’şer okulun yapımını üstlenirken, Diyarbakır’da da 14 okul yaptırıyor. Yetkililer, okulların projelerinin Milli Eğitim Bakanlığından alındığını ve inşaatların mümkün olduğunca konutlarla birlikte tamamlanarak hizmete alınmak üzere bakanlığa devredildiğini belirttiler.
|
/ ANKARA
02.09.2006
|
|
|
|