|
|
|
Bush, İslâm düşmanlığını körüklüyor |
Salt Lake City şehrindeki açıklamalar yapan ABD Başkanı George W. Bush, adeta İslâm düşmanlığını körükledi. Tarihten alınan derslerin Irak’tan erken çekilmemeyi gerektirdiğini savunan Bush ‘’Bağdat sokaklarında savaşmayı bırakırsak, teröristleri kendi şehirlerimizin sokaklarında buluruz. ABD, zafer kazanmadan çekilmeyecek’’ şeklinde konuştu.
ABD’nin sürdürdüğü savaşın bir askerî çatışmadan daha fazla birşey olduğunu ileri süren Bush, iddialarını şöyle sürdürdü: ‘’Bu, köktendincilik yandaşlarıyla özgürlük savunucuları arasında, 21. yüzyılın kararlı ideolojik savaşıdır. ABD’lilerin Irak’ta savaştıkları, faşistlerin, Naziler’in, komünistlerin ve 20. yüzyılın diğer totaliter ideolojilerinin yandaşlarının halefleridir.’’
|
02.09.2006
|
|
|
Bu bir savaş suçu |
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’den, Lübnan savaşı sırasında kullanılan misket bombaları konusunda bir soruşturma yapılmasını kabul etmeye ve bundan sonra başka insanların ölmesinin önlenmesi için bu bombaların nerelerde bulunduğunu açıklamaya çağırdı. Yapılan yazılı açıklamada, ‘’İsrail tarafından misket bombası kullanılması ve İsrail’in Hizbullah ile arasındaki savaş boyunca uluslararası hukuku ihlâl etmesi, BM’nin bu konularda acilen ve derinlemesine bir soruşturma başlatmasını gerektirmektedir’’ denildi.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’den, Lübnan savaşı sırasında kullanılan misket bombaları konusunda bir soruşturma yapılmasını kabul etmeye ve bundan sonra başka insanların ölmesinin önlenmesi için bu bombaların nerelerde bulunduğunu açıklamaya çağırdı.
Örgütten yapılan yazılı açıklamada, ‘’İsrail tarafından misket bombası kullanılması ve İsrail’in Hizbullah ile arasındaki savaş boyunca uluslar arası hukuku ihlâl etmesi, BM’nin bu konularda acilen ve derinlemesine bir soruşturma başlatmasını gerektirmektedir’’ denildi.
İnsanların yaşadığı yerlerde misket bombası kullanılmasının uluslararası kuralların açıkça ihlal edilmesi anlamına geldiği belirtilen açıklamada, BM’nin resmi isteklerine karşın İsrail’in misket bombası bulunan yerlerin haritasını hala vermemesinin skandal olduğu ifade edildi ve başta çocukların olmak üzere Lübnanlı sivillerin hayatlarının tehlikeye atıldığına işaret edildi.
BM’ye göre, bu bombaların yüzde 90’ının savaşın son 72 saatinde atıldığı hatırlatılan açıklamada, ABD’den İsrail’e bu tür bombalar sağlamaması da istendi. İsrail ise, Hizbullah’a karşı Lübnan’da açtığı savaşta misket bombaları kullanmasının tamamıyla yasal olduğunu savunmuştu.
İsrail Hükümet Sözcüsü Miri Eisin, savaşın üzücü olduğunu, ancak İsrail’in savaş boyunca uluslararası kurallara uygun davrandığını söylemiş, ‘’İsrail, kullandığı savaş gereçleri konusunda hiçbir uluslar arası hukuku ihlal etmemiştir. Bunların kullanımı uluslar arası standartlara uygundur’’ dedi.
BM İnsanî Yardım Koordinatörü Jan Egeland, önceki gün New York’ta düzenlediği basın toplantısında, Güney Lübnan’da 100 bin civarında patlamamış misket bombası bulunduğunu ve bu yüzden her gün insanların yaralandığını ve öldüğünü söylemişti.
|
/ LONDRA
02.09.2006
|
|
|
Endonezya, UNIFIL’e asker gönderecek |
Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya, Lübnan’daki geçici BM barış gücü UNIFIL’in güçlendirilmesi kapsamında bin kadar asker göndereceğini açıkladı.
Endonezya Savunma Bakanı Juwono Sudarsono, ‘’Bu konuşlandırmayı, BM himayesinde ve BM bayrağı altında yapacağız’’ dedi. Sudarsono, üçüncü bir taraf aracılığıyla yapılan müzakereler sayesinde, İsrail’in Endonezya gücünün UNIFIL’e katılımına ilişkin çekincesini kaldırdığını belirtti. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını birçok kez kınayan Endonezya’nın İsrail ile diplomatik ilişkisi bulunmuyor.
İsrail, Endonezya’ya karşı değil
İsrail Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülkesi olan Endonezya’nın Lübnan’daki geçici BM barış gücü UNIFIL’in güçlendirilmesi için asker göndermesine karşı olmadıklarını söyledi. Adının gizli tutulmasını isteyen yetkili, “Endonezya’nın Orta Doğu barış sürecine ilişkin her konuda ılımlı bir tutumu var. Endonezya’ya ilişkin gerçek bir çekincemiz yok. Endonezya, İsrail ile her zaman gayrı resmî ilişkileri olmuş bir ülke. Bizim çekincemiz, Malezya ve Bangladeş gibi, açıkça Hizbullah’ı destekleyen ve bizimle ilişki kurmayı reddeden ülkelere yöneliktir” ifadesini kullandı.
Ayrıca, Lübnan’daki geçici BM barış gücü UNIFIL’in genişletilmesi kapsamında, bölgeye giden ilk İtalyan askerlerinin bugün Lübnan’ın güneyindeki Sur şehrindeki plajdan ülkeye çıkacağı bildirildi.
|
/ CAKARTA
02.09.2006
|
|
|
Chomsky: Krizin adı, Amerikan-İsrail işgali |
Dilbilim ve felsefe profesörü Noam Chomsky, Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan makalesinde Lübnan’daki savaşın aşırı eğilimleri körükleyeceğini söyledi.
Chomsky Lübnan’ın İsrail tarafından işgaliyle ilgili olarak değerlendirmelende bulunurken kirzin adını da koydu. Chomsky bu konuda şunları kaydetti: “Ortadaki krizin adını koyalım: Bu Lübnan’a yönelik bir Amerikan-İsrail işgali. Tüm suçlamalara ve karşı suçlamalara rağmen, gerisinde de İsrail Filistin gerginliği var. Bu zaten Lübnan’ın bir tehdit var olduğu iddiasıyla ilk işgal edilişi değil. Peki döngüyü ne kırar? Son 30 yılda desteklenen temel formül iki devletli bir çözüm. Amerika ve İsrail bu siyasi çözümü engellemeyi 30 yıldır sürdürüyor. Filistinliler yok edilişi yaşarken, en anlamlı desteği Hizbullah’tan görüyor. Bu nedenle İsrailli ve Amerikalı planlamacılar Hizbullah’ın yok edilmesi gerektiği sonucuna varıyorlar. Ama saldırganlık sadece Hizbullah’a desteği keskin şekilde artırıyor. Son maceraların da aynı Irak’ın işgalinde olduğu gibi, yeni ve öfkeli bir mücahitler nesli oluşturması mümkün. Oysa temel sorun diplomasi ile çözülebilir”.
|
/ LONDRA
02.09.2006
|
|
|
AB'de gündem Ortadoğu |
Avrupa Birliği gayrı resmi (Gymhich) dışişleri bakanları toplantısı, dönem başkanı Finlandiya’nın ev sahipliğinde Lappeenranta kentinde dün başladı. Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, AB’li bakanların Orta Doğu’daki gelişmeleri, İran’ın nükleer programını ve AB ile Rusya arasındaki ilişkileri öncelikle ele alacağını söyledi.
Lübnan’daki gelişmelerle birlikte Orta Doğu’daki son gelişmelerin ayrıntılı gözden geçirileceğini kaydeden Finli bakan, “Orta Doğu barış sürecinin tekrar nasıl canlandırılacağı konusu ele alacağız” dedi. “AB’nin Hamas ile temas kurup kurmayacağı” yolundaki bir soru üzerine Tuomioja, “Hamas ile temas kurmak için ortaya koyduğumuz üç koşul değişmedi” diye konuştu. Hamas’ın değişmesi için AB’nin baskı yapmaya devam etmesi gerektiğini kaydeden Finli bakan, “Karşımızda yeni bir Hamas görmek istiyoruz” ifadesini kullandı. Toplantıların ilk oturumunda, İsrail-Filistin sorunu ve Lübnan’daki gelişmeler ayrıntı ele alınacak. AB’li bakanlar, öğleden sonra Orta Doğu barış sürecinin yeniden canlandırılması konusunu görüşecek. AB dışişleri bakanları, 1974 yılında Almanya’nın Bonn kenti yakınlarındaki Gymhich kasabasında yaptıkları toplantıdan bu yana, her ülkenin dönem başkanlığı sırasında bir kez gayrı resmi toplanıyor. Bu toplantılar kamuoyunda “Gymnich Formatı” olarak tanınıyor.
|
/ LAPPEENRANTA
02.09.2006
|
|
|
BM’den Filistin için çağrı |
30 kadar ülke ve 20 kadar uluslararası örgüt Stockholm’de BM himayesinde düzenlenen bir günlük konferansta Filistinlilere yardım toplamak için bir araya geldi. BM İnsani Yardım Koordinatörü Jan Egeland, uluslararası toplumu Filistinlilere acil yardımda bulunmaya çağırdı.
BM İnsani Yardım Koordinatörü Jan Egeland, uluslararası toplumu Filistinlilere acil yardımda bulunmaya çağırdı. İsveç’in başkenti Stockholm’de, Filistin’e yardım için düzenlenen konferansın açılışında konuşan Egeland, Filistin topraklarındaki çatışmaların acilen sona ermesi gerektiğinin altını çizerek, bağışçı ülkelere hitaben, “Çatışmaların sona ermesini ve Filistin topraklarına daha rahat girilmesini sağlamak için de yardımlarınıza ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Başta Gazze Şeridi’ndeki Karni kapısının kapatılması yüzünden Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı tecridi kınayan Egeland, Filistin topraklarındaki durumu “saatli bombaya” benzetti ve “umudun olmadığı yerde, aşırı grupların Filistinliler arasındaki yüz binlerce genci saflarına katmak için önemli fırsatlar yakalamasının mümkün olduğu” uyarısında bulundu. 30 kadar ülke ve 20 kadar uluslararası örgüt Stockholm’de BM himayesinde düzenlenen bir günlük konferansta Filistinlilere yardım toplamak için bir araya geldi. BM, şiddetin tırmanışına bağlı insani krizi önlemek amacıyla gereken 385 milyon doları toplamakta zorlanıyor. Egeland, bu yardımın sadece yüzde 43’ünün sağlanmasını ise “anlaşılmaz” buluyor.
|
/ STOCKHOLM
02.09.2006
|
|
|
Hatemi ABD'ye gitti |
İran eski Devlet Başkanı Muhammed Hatemi ABD’nin New York şehrine gitti.
Ziyaretin amacı önde gelen küresel kültürler arasındaki diyaloğa katkıda bulunmak. Uluslararası Medeniyetler ve Kültürler Arası Diyalog Enstitüsü’nü kuran ve kuruluşa başkanlık eden Hatemi’nin ABD ziyareti sırasında Chicago ve Washington’a da gideceğini kaydedildi. Washington’un, 1979’daki büyükelçilik işgali üzerine İran’la diplomatik ilişkileri koparmasından bu yana ABD’yi ziyaret eden en üst seviye İranlı yetkili Hatemi oldu.
|
/ TAHRAN
02.09.2006
|
|
|
Avustralya Başbakanına Müslüman Konseyi tepkisi |
Avustralya Başbakanı John Howard, ülkede yaşayan Müslümanları İngilizce öğrenmeye ve eşlerine adil ve eşit muamele yapmaya çağırdı.
“Müslüman nüfusun bir bölümü entegre olmak istemiyor” diyen Howard, “Genel anlamda söylüyorum, bütün göçmenler entegre olmalıdır, bu da mümkün olan en kısa sürede İngilizce konuşmak, Avustralya değerlerine uymak demek” ifadesini kullandı. Müslüman Konseyi Başkanı Ameer Ali ise Howard’ı toplumunu yaralamakla suçladı. Bu tür konuşmaların, Avustralyalı gençlerle göçmen ailelerinin çocuklarını karşı karşıya getiren, geçen aralıktakine benzer ırkçı olaylarla sonuçlanan gerilimi canlandırabileceğini belirten Ali, “Cronulla’da kısa süre önce olaylar çıktı. Bunun bir daha yaşanmasını istemiyorum” dedi.
|
/ SYDNEY
02.09.2006
|
|
|
AP üyelerinden saldırılara kınama |
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ve Alman Yeşiller milletvekili Cem Özdemir, Türkiye'de son günlerde düzenlenen terör saldırılarını şiddetle kınadı.
Yapılan ortak açıklamada, bu tür saldırıların Türkiye'nin turizm sektörüne ve aynı zamanda reform çabalarına darbe vurmayı amaçladığına dikkat çekildi ve şunlar kaydedildi: "Türkiye'nin terör nedeniyle Avrupa'ya giden yoldan geri döndürülmesine izin verilmemeli"
|
/ BRÜKSEL
02.09.2006
|
|
|
Hıyam’da taş üstünde taş kalmadı |
İsrail’in, askerlerinin kaçırıldığı gerekçesiyle Lübnan’a yönelik başlattığı ve 34 gün sürdürdüğü hava, kara ve deniz saldırıları pek çok merkezi hayalet şehre çevirdi. “Sıfır noktası” olarak adlandırılan, İsrail-Lübnan sınırında bulunan Hıyam kasabası ise belki de Lübnan’ın en fazla hasar gören noktası.
35 bin kişinin yaşadığı kasabanın yüzde 85’i artık yok. 750 bina yerle bir olmuş durumda. Yaklaşık 1000 bina da ağır hasarlı, kullanılamaz durumda. Ayakta kalan binalardan, kapı penceresi halen sağlam olanı ise yok denilecek kadar az. İsrail saldırılarından en çok etkilenen güneydeki şehirlere yardım ulaştırmaya çalışan, Deniz Feneri Derneği başkanlığındaki Türk yardım ekipleri, Beyrut’tan, 100 kilometre mesafedeki Hıyam’a ancak üç saatte ulaşabiliyor.
Evler enkaza döndü
Ekipleri, kasabanın hemen girişinde bulunan, bombardımanlarda delik deşik olan caminin görüntüsü karşılıyor. Caminin arkasındaki molozla kaplı alanda ise patlamamış bir bomba, savaşın aslında halen bitmediğini gösteriyor. Ekipler ilerledikçe bombaların mekân ayırt etmediği, okul binalarının, İkinci Dünya Savaşı müzesinin de yerle bir olduğu görülüyor.
Hıyam Belediye Başkan Yardımcısı Muhammed Abdullah, viraneye dönmüş belediye binasında, bir zamanlar 35 bin kişinin yaşadığı kasabada 5-6 bin kişinin kaldığını belirtiyor ve “savaşın ilk günlerinde el uzatan” Türkiye’ye yardımlarından ötürü teşekkür ediyor. Bombalardan kaçan bazı Hıyam sakinleri ümitle evlerine geri dönüyor. Ancak çoğu hayal kırıklığı yaşıyor. Yalnız birkaç duvarı ayakta kalmış bir enkazın içinde dolaşan kadın, “7 gün bombardımana dayanabildiklerini, sonra kasabadan kaçtıklarını” anlatıyor. Savaştan sonra evinin yerinde enkaz bulan kadın, şaşkınlığını ve üzüntüsünü gizleyemiyor.
13 yaşındaki Fatma da çaresizce, bir zamanlar kendi odası olduğu bölümde dolaşıyor, şaşkınlıkla eşyalarının ne hâle geldiğine bakıyor.
Türk sivil toplum örgütleri, Deniz Feneri Derneği önderliğinde Hıyam’da ekmek fırını ve yaklaşan Ramazan sebebiyle bir mutfak kurarak, halka yardımcı olmak istiyor.
Sivil binalar vuruldu
İsrail, “askerî hedefleri” vurduğunu belirtmesine rağmen, Lübnan’da sivil binalar büyük hasar görmüş durumda. Sur şehri yolu üzerindeki Nebatiye kasabasına 3 kilometre mesafede bulunan özürlüler bakım ve eğitim merkezi, harap olan sivil binalardan sadece birisi...
Yetkililer, binanın beş kez bombalandığını, 175 özürlünün bakım ve eğitim gördüğü merkezin tamamen kullanılamaz halde bulunduğunu anlatıyor.
Deniz Feneri Derneği, bu binanın da yeniden inşa edilmesine katkıda bulunmaya hazırlanıyor. (aa)
|
/ HIYAM
02.09.2006
|
|
|
Atlantis, 6 Eylül’de fırlatılacak |
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, Ernesto kasırgası sebebiyle fırlatılışı ertelenen uzay mekiği Atlantis’in uzaya 6 Eylül’de gönderilmesinin planlandığını duyurdu.
NASA’dan yapılan açıklamada, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) ile kenetlenecek olan Atlantis’in 6 Eylülde fırlatılmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu kararın, Atlantis’in Ernesto kasırgasının ardından uzay mekiğinin incelenmesi ve fırlatma rampasının hiçbir zarar görmediğinin belirlenmesi üzerine alındığı kaydedildi. Açıklamada, hava şartları ya da başka sebeplerle Atlantis’in 6 Eylül’de fırlatılamaması durumunda, uzay mekiğinin 7 ya da 8 Eylül’de uzaya gönderilebileceği ifade edildi. Bu tarihlerin Atlantis’in 11 günlük görev süresinde amaçlarına ulaşmayı engellemeyeceğini belirten NASA, Rusya Uzay Dairesinin (Roskosmus) Soyuz uzay aracının fırlatılmasını 4 gün ertelemeyi resmen kabul ettiğini de açıkladı. NASA, Ernesto kasırgasından korumak amacıyla Atlantis’in fırlatma rampasından hangara çekilmesine karar vermişti.
|
/ CAPE CANAVERAL
02.09.2006
|
|
|
Pentagon, Irak haberleri için ihale açıyor |
ABD Savunma Bakanlığı, Irak hakkında yerli ve yabancı medyanın yayınladığı haberleri takip etmek amacıyla ihale açıyor.
İhaleye katılacak halkla ilişkiler şirketlerinden, Irak, Arap, uluslararası ve Amerikan medyasını düzenli olarak nasıl izleyeceklerini anlatmaları istenecek. İhaleyi kazanan şirketten muhtemelen çok uluslu gücün internet sitesinin Arapça versiyonunu hazırlamasının da isteneceği belirtiliyor. Söz konusu plan, kamuoyu yoklamalarının ABD yönetiminin Irak politikasına desteğin azaldığını göstermesi üzerine, yönetimin karşı harekete geçmesi olarak yorumlanıyor.
|
/ WASHINGTON
02.09.2006
|
|
|
|