|
|
|
İznik, kültür merkezi oluyor |
Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, İznik’i kültür merkezi haline getireceklerini belirterek, “Ayasofya Müzesi, Çandarlı Halil İbrahim Paşa Türbesi ve 1. Murat Hamamı gibi projeleri hızlı bir şekilde onarıp, önce İznik halkına sonra Türkiye’ye ve ardından insanlık âlemine kazandırmayı düşünüyoruz” dedi. Son 1 yılda vakıf eserlerinden elde edilen gelirin 10 kat arttığını söyleyen Beyazıt, yapılan envanter çalışmasıyla son 4 yılda tesbitli vakıf eseri sayısının 8 bin 483’ten 18 bin 500’e çıktığını bildirdi.
Yardımcısı Ahmet Tanyolaç ve Bursa Vakıflar Bölge Müdürü Mürsel Sarı ile birlikte Kaymakam Hüseyin Avcı ve Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz’dan bilgi alan Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, bu yıl onarılacak Çandarlı Halil İbrahim Paşa Türbesi, 1. Murat Hamamı ve Ayasofya Müzesi’ni yerinde inceledi. İlçedeki vakıf eserlerini tek tek gezen Beyazıt, basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin bir açık hava müzesi olduğunu, bunların çoğunun vakıflara ait olduğunu kaydeden Yusuf Beyazıt, “İznik’te güzel bir çalışma var. Kaymakamlık ve belediye el ele vermiş. Tarihî eserlerin açığa çıkarılması, temizlenmesi için gayret var. Bize proje oluşturmada yardımcı oldular. Bu projeleri hızlı bir şekilde onarım ve restorasyon çalışmalarına başlayacağız. Bu eserleri önce İznik halkına sonra Türkiye’ye ve ardından insanlık âlemine kazandırmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Müdür Yusuf Beyazıt, tüm eserlerin onarılmasının ardından İznik’in kültür merkezi olacağını ifade ederek, “Çünkü İznik, medeniyetlerin harman olduğu bir şehir. Özellikle dinlerin biraraya geldiği bir yer ve Osmanlı’nın kuruluşunda önemli bir yeri var. İznik, Osmanlı’nın Batıya açılmasında ve Batı devleti olmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Ama gördüğüm ve çok üzüldüğüm şudur, şehir içinde çok fazla dolgu oluşmuş. Bu tarihî eserleri açığa çıkarmak için buralarda 3-4 metre kazı yapmak lâzım. Güzel bir kimlik kazanan İznik; türbe, hamam, medrese ve camilerin onarımı ile yaklaşık 1 yıl sonra güzel bir noktaya gelecektir” diye konuştu.
Vakıflara ait eserlerin sayısını arttırdıklarının altını çizen Beyazıt, “Biz, göreve geleli 4 yıl oldu. Bu süreçte Türkiye’deki tüm vakıf eserlerinin projelerini hazırlatıyoruz. Hazır olanların onarımları yapılıyor. Şu an da envanteri çıkmış vakıf eserlerinin tamamının onarılması için talimat verdik. Bir de vakıf eseri olup da mülkiyeti bizlere geçmemiş kayıtlı olmayan eserler var. Onları kamu kurum ve kuruluşları, bizlere hibe ederlerse biz onların da onarımlarını yapacağız. Bazı vakıf eserleri de özel mülkiyet olmuş. 4 yıl önce vakıflara ait eser 9 bin 483 taneydi ama şimdi 18 bin 500 tane oldu. Vakıfların geliri konusunda ecdadımızın yaptığını uyguluyoruz. Son 1 yılda vakıf gelirleri 10 kat arttı. Oradan gelen gelirlerle eserleri onarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir ay içinde başlayacak olan İznik’teki onarım çalışmalarının, hızlı bir şekilde 2006 yılı sonuna kadar yetiştirileceği bildirildi.
|
20.08.2006
|
|
|
Saraybosna Film Festivali 12 yaşında |
İlk kez Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında başlayan Saraybosna Film Festivalinin 12’ncisi kapılarını bu gece açıyor. Konuk film sanatçıları arasında İngiliz sinema ve tiyatro yönetmesi Mike Leigh, aktör Nick Nolte ve ‘’No Man’s Land’’ (Tarafsız Bölge) filmi 2002’de en iyi yabancı film Oscar’ı alan Bosnalı yönetmen Danis Tanoviç’in bulunduğu festivalin 100 bin sinema izleyicisine ev sahipliği yapması bekleniyor.
Tanoviç, festivale yeni filmi ‘’Hell’’i (Cehennem) de getiriyor.
Bu festivalde de gösterimi yapılacak olan, ABD’nin terör zanlılarını tuttuğu Guantanamo üssünde haklarında hiçbir suçlama olmadan 2 yıl hapsedilen İngiliz asıllı üç Müslümanın öyküsünün anlatıldığı ‘’Guantanamo Yolu’’ filminin Michael Winterbottom ile birlikte yönetmeni Mat Whitecross da festivalin konukları arasında yer alıyor.
İngiliz kadın oyuncu Emily ve Amerikalı erkek oyuncu Danny Huston’ın da katılmasının beklendiği festivalde, sinema severler yaklaşık 40 ülkeden 165 filmi izleme imkânı bulacak.
Festival ilk olarak savaş sırasında, Bosna-Hersek’in başşehri Saraybosna, şehri çevreleyen dağlarda mevzilenen Bosnalı Sırp güçler tarafından kuşatma altındayken yapıldı. Halk saldırıya uğradığı sırada yapılan festivalle dünyaya, Saraybosnalıların gıda sıkıntısıyla birlikte kültür açlığı da çektiğine işaret edilmek istendi.
Saraybosna’nın merkezinde keskin nişancı ateşinden kaçmaya çalışan 15 bin kişinin, dışarıdaki patlama sesleriyle gösterimleri izlediği yerde, ilk festivalden 12 yıl sonra 2 bin 500 kişilik bir açık hava sineması bulunuyor.
|
20.08.2006
|
|
|
600 yıllık handa okunan Kur’ân’a büyük ilgi |
Bilecik’in Gölpazarı ilçesinde bulunan tarihi Mihal Gazi Hanı’nda düzenlenen yaz Kur’ân kursu programı töreninde sahne alan öğrencilerin Osmanlı’nın kuruluşunu anlatan tiyatro gösterisi büyük alkış aldı. Yaklaşık 600 yıllık geçmişe sahip handaki programa katılım fazla olunca, dışarıya dev ekran kurularak program yayınlandı.
Gölpazarı ilçesinde bulunan Orta Mahalle ve Sanayi camilerinin ortaklaşa hazırladığı programın sponsorluğunu Gölpazarı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği yaptı. Yaz Kur’ân kurslarında 50’ye yakın öğrenci Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrenirken, 30’a yakın öğrenci de dinî bilgilerini geliştirdi.
Öğrenciler, düzenlenen programda çeşitli şiirler, ilâhiler okurken, âyet ve hadislerden de seçmeler sundular. Öğrenciler yaklaşık 1 ay süren kursta öğrendiklerini sahnede sergilerken, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu temsil eden tiyatro oyunu büyük beğeni topladı. Şeyh Edebali ile Osman Gazi arasında geçen diyaloğun anlatıldığı oyun ayakta alkışlanırken, tarihî handa yer kalmayınca yüzlerce vatandaş da programı dışarıya konulan ekrandan izlemek zorunda kaldı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen programdan dolayı mutluluk duyduğunu ve her türlü desteği vermeye çalıştığını belirten Gölpazarı Belediye Başkanı İsmail Uzmay, herkesin bu tür programlara destek olması gerektiğini söyledi. Uzmay, “Başta imam hatiplerimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Burada gördüğümüz tablo bizi mutlu etti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Halk arasında Taş Han olarak bilinen ve yaklaşık 600 yıllık tarihî geçmişi olan Mihal Gazi Hanı’nın restore edilmesi gerektiğini de vurgulayan Başkan Uzmay, “Bu bina ilçemizdeki en eski eserlerden birisi. Atalarımızdan kalan tek yadigâr. Bu eseri gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Belediye olarak biz bunun altından kalkacak güçte değiliz. Ancak, yapılacak restorasyon çalışmasına imkânlarımızla katkı vermeye hazırız. Yeter ki burasının restorasyon çalışması başlasın.” diye konuştu.
Orta Mahalle Camii İmam Hatibi Ahmet Keskin de, kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
Program sonunda kursa katılan öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.
|
20.08.2006
|
|
|
|