Ulusal Deprem Konseyi, Türkiye’nin afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması konusundaki kararlılığını siyasi irade olarak ortaya koyması ve geçen yıllardaki eksiklik ve ihmallerin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.
Ulusal Deprem Konseyi’nin 17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depreminin 7. yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl vurguladıkları gibi deprem ve diğer doğal afet zararlarının azaltılması konusunda idari, yasal ve kurumsal alanlarda yeniden yapılanmada beklenen gelişmelerin arzulanan düzeyde gerçekleştirilemediği kaydedildi.
Deprem tehlikesinin belirlenmesine ve zararlarının azaltılmasına yönelik birçok önemli ve değerli bilimsel araştırma ve projeler yürütülmesine karşın (IDMP, ISMEP, MEER, Mikrobölgeleme projeleri gibi), bunların bilimsel nitelikleri ve uygulanabilme özelliklerinin irdelenmesinin çok kısıtlı olduğu belirtilen açıklamada, doğru bulgu ve kararların uygulamaya aktarılmasının da yeteri hızda yapılamadığı savunuldu. Projelerin başarıya ulaşmasında tekrarlardan ve ilgili kurumlar arası koordinasyonsuzluktan kaçınılmaması gerektiğine işaret edilen açıklamada, ayrıca, uygulamaları hızlandıracak ve hukuksal zemini hazırlayacak yasal alt yapının bir an önce oluşturulması gerektiği belirtildi.
Aşırı göçün, kentlerde plansız ve denetimsiz yerleşmelere dönüşmeye devam ettiği ifade edilen açıklamada, başta deprem riski olmak üzere kentsel riskler ve ağır çevre sorunlarının arttığı kaydedildi.
|